"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Mal Rejimi Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm her iki boşanma davası ve kadının mal rejimine ilişkin talebi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.29.12.2011 (Prş)...
Uyuşmazlık; eşler arasındaki mal rejimine ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 05.09.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi. .......
Taraflar 20.10.1997 tarihinde evlenmiş, 07.03.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 22.11.2012 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK'nun 225/2.m.) Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM'nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK'nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.)....
Hukuk Dairesinin 09.05.2013 tarihli ve 2012/12664 E., 2013/6879 K. sayılı kararından da bahsetmek suretiyle, davanın muvazaa nedenine dayalı olmasına ve dava dilekçesinde mal rejimine dayalı dava açılacağı belirtilmiş olmasına rağmen mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle açılmış bir davanın bulunmadığı, davacı tarafın da dava açıldığına ilişkin somut bir belge sunmadığı, davacı tarafın yapması gereken işlemlerin Yargıtay bozma ilamında belirtildiği şekilde mahkemeden yapılmasının istenmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir. Direnme Kararının Temyizi: 11. Direnme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. II. UYUŞMAZLIK 12....
Davacıdan herhangi bir maddi manevi tazminat, eşya , ziynet eşyası, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, mal rejimine ilişkin alacak talebim yoktur. Evlilikten müşterek 3 tane çocuğumuz vardır. Müşterek çocuklarımız Gülfenur, Sudenur ve Nisanur'un velayetinin davacı babaya verilmesini istiyorum. Her ne kadar protokolde şahsi ilişkiyi düzenlemiş isek de bu düzenlemeden vazgeçiyoruz. Şahsi ilişkiyi mahkemenin düzenlemesini istiyoruz. Yatılı şahsi ilişki kurulmasını istiyoruz. Davacı taraf tarafıma boşanma kararı kesinleştiği tarihten itibaren 20 ay boyunca aylık 1300TL kira için ödeme yapacaktır. Üzerime kayıtlı 34 XX 503 plakalı aracın kalan kredi borcunu davacı ödeyecektir. Borç bittiğinde bu aracı davacı tarafa devredeceğim. Benim herhangi bir mal rejimine ilişkin bir talebim yoktur. Bunun dışında başkaca bir talebim yoktur. Bu anlaşma gereğince boşanmamıza karar verilmesini talep ediyorum. Delil ve tanık bildirmek için ayrıca süre talep etmiyorum."şeklinde beyanda bulunmuştur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından dava dilekçesinde edinilmiş mallara katılma rejimi uyarınca mal rejimin tasfiyesi ile katılma alacağı talebinde bulunulmuş ise de taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin mevcut olmadığını, bu nedenle taraflar arasında "Mal ayrılığı rejimine" ilişkin hükümler uygulanacak olup ilgili "edinilmiş mallara katılma" rejimi tasfiye hükümlerine özgü olan katılma alacak talebinin kanunen mümkün olmadığını, zira tarafların evlenmeden önce MK uyarınca seçimlik mal rejimlerinden Kadıköy 21....
Sayılı dosyasıyla verilmiş bir boşanma davasının olduğunu, davada red kararı verildiğini, akabinde T5'ın evlilik birliği içerisinde alınmış malları babasının (diğer davalı T3) üzerine devrederek, müvekkilimden mal kaçırıyor olması sebebiyle taraflarınca 22.07.2020 tarihinde Kayseri 2. Aile Mahkemesinde görülmek üzere 2020/769 E. Sayılı ayrılık davası açıldığını ve 12.05.2022 tarihinde Kayseri 2. Aile Mahkemesi tarafından tarafların 2 yıl süre ile ayrılıklarına karar verildiğini ve yine aynı mahkeme, mal rejiminin kaldırılması talebimize ilişkin olarak, 2020/769 E. Sayılı dosyadan tefrik edilerek, mahkemenin en son esası olan 2022/342 esas sayılı dosyaya kaydedilerek devam etmekte olduğunu, Kayseri 2. Aile Mahkemesi 2022/342 E. Sayılı dosya tarafımızca ıslah edildiğini, edinilmiş mal rejiminin sona erdirilerek mal ayrılığı rejimine geçilmesine akabinde edinilmiş mal rejimine konu dönemin tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağı davasına çevrilmiş olduğunu, müvekkilinin 2....
Hemen belirtmeliyiz ki, dönüştürme davası (TMK m. 206) sonucu mal ayrılığına geçilmişse ya da eşler başka bir mal rejimine geçmişlerse (TMK m. 203) katılma alacağı (TMK m. 231) evlilik sırasında da doğar. Zamanaşımı süresi eşler arasında mal rejimi sözleşmesi bulunup bulunmadığına göre ayrı ayrı değerlendirilmelidir. A) EŞLER ARASINDA BİR MAL REJİMİ SÖZLEŞMESİ VARSA ZAMANAŞIMI Eşler arasında kural mal rejiminin (yasal mal rejimi=ediniimiş mallara katılma rejimi) (= TMK m. 202 f. I, 218-241) uygulanması asıl ise de, eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kanunda belirlenen diğer rejimlerden birini yani mal ayrılığı rejimi (= TMK m. 242-243), paylaşmalı mal ayrılığı rejimi (= TMK m. 244-255), mal ortaklığı rejimini (= TMK m. 256-281) kabul edebilecekleri (TMK m. 202) gibi Kanunda öngörülen sınırlar içinde kural mal rejimi (yasal mal rejimi=edinilmiş mallara katılma rejimi) ile ilgili farklı anlaşmalar da yapabilirler (KILIÇOĞLU, s. 76)....
Bilindiği gibi, 01/01/2002 tarihinden önce 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin yürürlükte olduğu dönemde, eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerliydi (TKM m.170). 4721 sayılı TMK nun yürürlüğe girdiği 01/01/2002 tarihinden sonra ise eşler arasında başka bir mal rejimi kararlaştırılmadıkça, yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimidir. Edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde, mal rejiminin devamı süresince bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK m.229) ve denkleştirmeden (TMK m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK m.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK m.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m.236/1)....
Dava ve karşı dava eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda koşulların oluşması halinde tarafı lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır. Taleplerin değerlendirilebilmesi için ihtiyati tedbire ilişkin bir takım açıklamaların ve tespitlerin yapılması gerekmektedir. İhtiyati tedbir öğretide "...kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır." şeklinde tarif edilmiştir....