"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ: Mal rejiminden kaynaklanan alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair ... 2....
Davacı kadının dava dilekçesindeki anlatımına göre talebinin açık olmadığı, mahkemece tefrik öncesi, dava dilekçesi içeriğinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebi olmasına rağmen talep sonucu bölümünde bu husustan bahsedilmemesi nedeniyle açıklama için 2 hafta kesin süre verildiği, davacı vekili tarafından herhangi bir dilekçe sunulmadığı, fakat verilen kesin süreye uyulmamasının sonuçlarının hatırlatılmaması sebebiyle usulüne uygun olmadığı, mahkemece talep tefrik edilerek yargılamaya devam edildiği ve yargılama sonucunda davacının yukarıda bahsedilen 29.01.2019 tarihli dilekçeyi sunduğu anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Yargıtay 8.Hukuk Dairesi'nin 20/06/2016 tarih 2016/10134 Esas 2016/10858 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere mal rejiminin tasfiyesine bağlı alacakların evlilik sona ermiş ise sona erme tarihinden, evlilik boşanma ile sona ermiş ise boşanma dava tarihi itibarı ile muaccel hale geleceği, bu nedenle mal rejimine dayalı alacak talebinde bulunulduğu ve kanundaki diğer koşullarında mevcut olduğu takdirde teminat durumu da mahkemece takdir edilerek ihtiyati haciz karar verilmesinin mümkün olacağı, ihtiyati haciz talep edildiği tarihte alacağın varlığının kanıtlanması gerekmez ise de sunulan delil ve belgelerle alacağın varlığının "yaklaşık ispat" ilkesi çerçevesinde muhtemel gözükmesi gerekeceği, taraflar arasında mal rejimi tasfiyesinden kaynaklanan alacağı muaccel olup ancak vadesinin gelmediği, İİK.257/2 maddesi gereğince vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı da borçlunun muayyen bir yerleşim yeri olmadığı veya borçlunun taahhütlerinden...
Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Muvazaaya dayalı iptal davasında, davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İcra İflas Kanunu' nun 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Somut olayda, davacı ile davalı ... arasında boşanma davasının devam ettiği, mal rejiminden kaynaklanan katılma alacağı davası da açıldığı, mal rejimine tabi olduğu iddia edilen hissenin muvazaalı olarak devredildiği, bu şekilde mal kaçırıldığı, mal rejimine ilişkin davanın sonuçsuz bırakılmak istendiğine ilişkin talepte, davacının, mal rejimine ilişkin dava sonunda bir alacağının doğmasının mümkün olduğu, muhtemelen hükmedilecek alacaklar için davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, TBK’nın 19 maddesine göre, dava açılabilmesi için davacının alacağının olmasının da dava şartı olduğu anlaşılmıştır....
Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Muvazaaya dayalı iptal davasında, davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İcra İflas Kanunu' nun 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Somut olayda, davacı ile davalı ... arasında boşanma davasının devam ettiği, mal rejiminden kaynaklanan katılma alacağı davası da açıldığı, mal rejimine tabi olduğu iddia edilen hissenin muvazaalı olarak devredildiği, bu şekilde mal kaçırıldığı, mal rejimine ilişkin davanın sonuçsuz bırakılmak istendiğine ilişkin talepte, davacının, mal rejimine ilişkin dava sonunda bir alacağının doğmasının mümkün olduğu, muhtemelen hükmedilecek alacaklar için davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, TBK’nın 19 maddesine göre, dava açılabilmesi için davacının alacağının olmasının da dava şartı olduğu anlaşılmıştır....
Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Muvazaaya dayalı iptal davasında, davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İcra İflas Kanunu' nun 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Somut olayda, davacı ile davalı ... arasında boşanma davasının devam ettiği, mal rejiminden kaynaklanan katılma alacağı davası da açıldığı, mal rejimine tabi olduğu iddia edilen hissenin muvazaalı olarak devredildiği, bu şekilde mal kaçırıldığı, mal rejimine ilişkin davanın sonuçsuz bırakılmak istendiğine ilişkin talepte, davacının, mal rejimine ilişkin dava sonunda bir alacağının doğmasının mümkün olduğu, muhtemelen hükmedilecek alacaklar için davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, TBK’nın 19 maddesine göre, dava açılabilmesi için davacının alacağının olmasının da dava şartı olduğu anlaşılmıştır....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle"...aşamadaki vakıaları tekrar ile belirsiz alacak davası açılmasında ileri sürdükleri gibi hukuki yarar bulunmadığını-taşınmazın 3 ncü kişi adına olduğunu ve bu davaya konu edilemeyeceğini ileri sürmelerine rağmen bu hususun dikkate alınmadığını-mal rejimi sona ermeden taşınmazın satılmasında alacağı azaltma kastının olmadığını-satım bedeli ile konut kredisi ve davacı kadının kredisinin,onun borçlarının ödendiğini,hesabına da 13.000 TL.para gönderildiğini,bu hususların dahi alacağın azaltılması kastının olmadığını gösterdiğini,katkı iddiasını kabul etmediklerini-aracın MTV borcunun dikkate alınmadığını-davanın reddi gerektiğini"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE :Dava mal rejimine dayalı alacak talebinden ibarettir. HMK 355 nci maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı ve kamu düzenini ilgilendiren hususlarda re'sen inceleme yapılması gerekir....
Mahkemece, taraflar arasında görülen boşanma davasının redle sonuçlandığı, davalının davacıyı Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet ettiği, tarafların fiilen ayrı yaşadıkları, mal rejiminin mal ayrılığına dönüştürülmesinin tarafların menfaatine olduğu kanaati ile davanın kabulüne, dava tarihinden geçerli olmak üzere taraflar arasındaki mal rejiminin mal ayrılığına dönüştürülmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; TMK.nun 206. maddesi gereğince açılmış taraflar arasındaki yasal edinilmiş mallara katılma rejiminin mal ayrılığı rejimine dönüştürülmesi isteğine ilişkindir....
Mal rejimine ilişkin davalar ise boşanmanın eki (fer'i) niteliğinde davalar olmadığını söylemekteler. Konunun çok tartışmalı olduğu ve henüz bir birlikteliğin gerek doktrinde ve gerekse uygulamada sağlanamadığı görülmektedir....
Dava, mal rejiminin tasfiyesine dayalı katılma alacağına ilişkindir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, 26/01/1996 tarihinde evlenen tarafların, Köln Sulh (Aile) Mahkemesinde 31/01/2015 tarihinde açılan dava sonucu 15/06/2016 tarih ve 300 F 17/15 sayılı kararı ile boşandıkları, İstanbul 2. Aile Mahkemesi'nin 2017/105 E. sayılı ilamı ile Tanınmasına ve Tenfizine karar verildiği, kararın taraflarca istinaf yoluna başvurulmaksızın 01/12/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/son maddesine göre, boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir.Taraflar arasında evlenme tarihi olan 26/01/1996 tarihinden TMK.nun yürürlüğe girdiği 01/01/2002 tarihine kadar 743 sayılı kanunun 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, 01/01/2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar da başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202. mad.)....