WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında “seçilebilir mal rejimlerinden” (Ömer Uğur GENÇCAN, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununa Göre Mal Rejimine İlişkin Genel Hükümler ve Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi, Yetkin Yayınevi, (818 sayfa) Ankara 2002, Kısaltma: GENÇCAN-Mal Rejimi, s. 55) birinin seçildiği ileri sürülmediğine göre eşler arasında kural mal rejiminin (yasal mal rejimi=edinilmiş mallara katılma rejimi) (= TMK. m. 202 f.I, 218-241) geçerli olduğu duraksamasızdır. ../.. Değer artış payı (Mehrwertanteil) alacağına (TMK. m. 227, ZGB. Art 206) ilişkin davanın normatif dayanağı olan 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 227 f....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Olağanüstü Mal Rejimine Dönüştürülmesi, Mal Rejiminin Tasfiyesi, Davalı ...'in Katılma Alacağının Tespiti ile Haciz Konulacak Hissesinin Belirlenmesi İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 2. Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Malatya 2. Aile Mahkemesinin 01.11.2018 tarihli ve 2017/892 Esas, 2018/1123 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2....

      İstinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava konusu taşınmazın 26/10/2011 tarihinde davalı kadın adına kayıtlandığı ,evlilik birliği içerisinde edinildiği ,taraflar arasında başka bir mal rejimi seçilmediği için edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu anlaşılmıştır. Davacı taraf mal rejiminin tasfiyesi dolayısıyla tapu iptal tescil olmadığı takdirde bedele hükmedilmesini talep etmiştir. Kural olarak, eşlerden birine ait mal varlığında, diğer tarafın mülkiyet veya başka ayni hak talebi söz konusu olamaz. Mal rejiminin tasfiyesi isteğinde bulunan eşe ya da mirasçılarına tanınan hak ayni olmayıp, şahsi alacak hakkıdır (07.10.1953 tarihli ve 8/7 YİBK). Başka bir anlatım ile mal rejimi tasfiye davaları alacaklı eşe mülkiyeti talep etme hakkı vermez. Tarafların 1991 yılında evlendikleri ,Karasu 1....

      Aile Mahkemesi tarafından ise, TMK'nın Aile ve mal rejimlerine ilişkin hükümlerinin uygulanmasını gerektiren bir durum bulunmadığı, bu nedenle maddi ve manevi zarar talebinin Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda dava, davalının evlilik birliği içerisinde gayri resmî ilişki yaşadığı iddiası ile uğranılan 60.000.- TL manevi zararın ve davalının baskı sonucu üzerine aldırdığı iddia edilen evin bedeli olan 60.000.-TL maddi tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında ayrıca derdest boşanma ve alacak davaları olduğu da anlaşılmaktadır. Uyuşmazlıkta TMK'nın Aile ve mal rejimine ilişkin hükümlerin tatbikini gerektiren bir husus bulunmadığından, davada görevli mahkeme aile mahkemesi değil, genel mahkemelerdir. Bu durumda uyuşmazlığın dava değerine göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ......

        Dava eşler arasındaki mal rejimine dayalı alacaktan kaynaklanan faiz talebi nedeniyle yapılmış icra takibine itirazın iptali isteminden ibarettir. Dava dosyası temyiz incelemesi için mahal mahkemesince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmiş, adı geçen Daire 20.10.2009 tarihinde davanın boşanma kararına dayalı tazminat istemine ilişkin olduğundan bahisle dosyanın Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar vermiştir. Dairemiz tarafından 2.11.2009 tarihinde icra takibine konu faizin dayanağının eşler arasındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak olduğu gözetilerek dosyayı inceleme görevinin Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunduğuna karar verilmiş, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi ise davanın icra takibine itirazın iptali ve inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu açıklamasıyla 12.11.2009 tarihinde dosyayı Yargıtay 12. Hukuk Dairesine göndermiştir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 7.12.2009 tarihinde kararın Aile Mahkemesince verildiği gerekçesiyle Yargıtay 2....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejimine dayalı alacak ... ile ... aralarındaki dava hakkında Aile Hukuk Mahkemesi'nden verilen 12.06.2013 tarih ve 201/443 sayılı hükmün Daire'nin 11.02.2014 Gün ve 2013/20271-2014/2079 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti....

            İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Tüm dava dosyası kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar anlaşmalı olarak ... ... 4. Aile Mahkemesi'nin 2015/108 E., 2015/79 K. sayılı kararı ile boşandıkları, boşanma dosyasındaki protokolün 2. Bendinde "NAFAKA VE TAZMİNAT HUSUSU: ... olarak davacı ... davalı ... ...'a 30.000 TL ödeme yapacak...", 4. bendinde 'EŞYALAR HUSUSU: Taraflar özel ev eşyaları konusunda anlaşmışlardır....

              Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, alacak istemine ilişkindir.Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın mal rejimine ilişkin olup aile hukuku ile ilgili olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, davanın genel hükümler uyarınca açılan alacak istemine ilişkin olup aile hukuku ile ilgili olmadığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, davalı ile boşanma davalarının devam ettiğini, davalı ile yarı yarıya malik oldukları taşınmazların davalı tarafından haksız yere işgal edildiğini, taşınmazların kira bedellerinden davacının payına düşen kısmın verilmediğini belirterek ödenmeyen kira bedellerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir....

                Bu durumda, mirasbırakanın mal kaçırma düşüncesi olsa idi tüm taşınmazlarını temlik edebileceği, hayatının son deminde hastalıklar ile uğraşan mirasbırakanın davacı çocuklarının da kendisiyle ilgilenmemesi üzerine çaresiz hissettiği, bir ömür çalışıp edindiği taşınmazlarından bir kısmını devretmek suretiyle kendisine baktırma amacı taşıdığı, aksinin de davacılar tarafından ispat edilemediği hususları gözetilerek akdin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

                  Boşanma dava dosyasının hüküm tarihi olan 07.06.2010 tarihinde yapılan oturumda mal rejimine ilişkin talebin tefrik edilerek başka esas üzerinden devam edilmesine karar verilmiş, iş bu temyize konu dava dosyasında harç yatırılmış ve akabinde 01.11.2011 havale tarihli açıklama dilekçesinde evlilik birliği içerisinde alınan taşınmazlar yine tek tek sayılarak, bunlar için hisselerin değerinin 1/2'si oranında mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davacı talebini mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak olarak miktarını da belirtmek suretiyle açıkladığına, bu miktara ilişkin nispi peşin harcı da tamamladığına göre; usulünce açılmış bir davası mevcuttur. Olayları (vakıaları) açıklama taraflara, bunu hukuki olarak nitelendirilip Türk hukukunu resen uygulamak ise hakime aittir (HMK.m.33)....

                    UYAP Entegrasyonu