Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, taraflar arasında görülen boşanma davasının redle sonuçlandığı, davalının davacıyı Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet ettiği, tarafların fiilen ayrı yaşadıkları, mal rejiminin mal ayrılığına dönüştürülmesinin tarafların menfaatine olduğu kanaati ile davanın kabulüne, dava tarihinden geçerli olmak üzere taraflar arasındaki mal rejiminin mal ayrılığına dönüştürülmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; TMK.nun 206. maddesi gereğince açılmış taraflar arasındaki yasal edinilmiş mallara katılma rejiminin mal ayrılığı rejimine dönüştürülmesi isteğine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ: Mal rejiminden kaynaklanan alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair ... 2....

      Davacı kadının dava dilekçesindeki anlatımına göre talebinin açık olmadığı, mahkemece tefrik öncesi, dava dilekçesi içeriğinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebi olmasına rağmen talep sonucu bölümünde bu husustan bahsedilmemesi nedeniyle açıklama için 2 hafta kesin süre verildiği, davacı vekili tarafından herhangi bir dilekçe sunulmadığı, fakat verilen kesin süreye uyulmamasının sonuçlarının hatırlatılmaması sebebiyle usulüne uygun olmadığı, mahkemece talep tefrik edilerek yargılamaya devam edildiği ve yargılama sonucunda davacının yukarıda bahsedilen 29.01.2019 tarihli dilekçeyi sunduğu anlaşılmaktadır....

        İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. 4787 sayılı Aile Mahkemeleri'nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 5133 Sayılı Kanunla değişik 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere aile hukukundan (TMK'nin mad. 118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesi'nde bakılacağını hükme bağlamıştır. Durum böyle iken, Mahkemece dava mal rejimine dayalı alacak isteği olarak nitelendirilmesine rağmen, Mahkemece davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, yazılı şekilde Asliye Hukuk Mahkemesi Mahkemesi sıfatı ile yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak .... ..... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair ..... ..... Mahkemesi'nden verilen ....08.2016 gün ve 478/500 sayılı hükmün ...'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde, evlilik birliği içinde edinilen malvarlığı ve ziynet eşyaları dikkate alınarak edinilmiş mallara katılma rejimi kapsamında payının tespit edilerek davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı asil ....08.2016 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir. Davalı ..., usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

            Uludağ adına kayıtlı dava konusu taşınmaz ve aracın evlilik birliği içinde edinildiğini ileri sürerek alacak isteğinde bulunmuştur. Çözüme kavuşturulması gereken husus; boşanma dava dosyasında tarafların tutanağa geçirilen imzalı beyanlarında sözünü ettikleri "mal" ve "eşya" sözcüklerinden, mal rejiminin tasfiyesine konu edilebilecek mal varlıklarının anlaşılıp anlaşılamayacağıdır. 4721 sayılı TMK.nun ikinci kitabının birinci kısmının dördüncü bölümünün başlığı "Eşler Arasındaki Mal Rejimi" dir. Bu bölümün ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci ayırımları; sırasıyla "Edinilmiş Mallara Katılma", "Mal Ayrılığı", "Paylaşmalı Mal Ayrılığı" ve "Mal Ortaklığı" başlıklarını taşımaktadır. Söz konusu bölüm ve ayırımların altında yer alan bir çok kanun maddelerinde de "mal" ya da "malvarlığı" tabiri kullanılmıştır. Nitekim, 219.maddede "Edinilmiş Mallar", 220.maddede "Kişisel Mallar" ve 222/2.maddede "Paylı Mülkiyete Konu Mallar" hakkında düzenleme getirilmiştir....

              rejimine ilişkin olup, nispi harca tabidir....

                Davalının davacının eski kayınvalidesi olduğu, uyuşmazlığın Borçlar Kanunundan kaynaklanan alacak i,stemine ilişkin olup TMK.'nun Aile ve mal rejimine ilişkin hükümlerin tatbikini gerektiren bir husus bulunmadığından, davada görevli mahkeme aile mahkemesi değil, genel mahkemelerdir. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 31.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davalının davacının eşinin kayınpederi olduğu, uyuşmazlığın Borçlar Kanunundan kaynaklanan alacak i,stemine ilişkin olup TMK.'nun Aile ve mal rejimine ilişkin hükümlerin tatbikini gerektiren bir husus bulunmadığından, davada görevli mahkeme aile mahkemesi değil, genel mahkemelerdir. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 29.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Görüş ayrılığı; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağı davalarının belirsiz alacak davası olup olmadığı, belirsiz alacak davası ise, 6100 sayılı HMK.nun uygulanıp uygulanmayacağı noktasındadır. 6100 sayılı HMK.nun 107. maddesinde, belirsiz alacak davaları; davanın açıldığı tarihte miktarı yahut değeri tam ve kesin olarak belirlenemeyen, belirlenmesi davacıdan beklenemeyen veya bunun imkansız olduğu, ancak karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olan davalar olarak tanımlanmıştır. Aynı maddede, belirsiz alacak davalarında, alacaklının hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle açacağı belirsiz alacak davalarında, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebi artırabileceği hükmüne yer verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu