Aile Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyası ile açıldığını, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu gereğince kanunî mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimi olup edinilmiş mallara katılma rejiminin hangi hallerde sona erdiği hususunun ise TMK. m. 225’te düzenlendiğini, buna göre, eşler başka bir mal rejimini kabul ederse, mahkeme evliliğin iptaline, boşanmaya veya mal ayrılığına geçilmesine karar verirse ya da eşlerden biri ölürse mal rejiminin sona ereceğini, görüldüğü üzere, eşlerden birinin ölümü halinde mal rejiminin sona ereceğini ve bundan sonra mal rejiminin tasfiyesi aşamasına geçileceğini, mal rejiminin tasfiyesine bağlı olarak eşlere katılma alacağı denilen bir alacak hakkı tanıdığını, katılma alacağının hesaplanması bakımından temel kavramın ise artık değer olduğunu, TMK. m. 231/I’de artık değerin nasıl hesaplanacağının belirtildiğini, buna göre, artık değerin, her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktar olduğunu, burada...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine, karşı davanın reddine dair ... 12. Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı-karşı davalı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen mallar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuş, karşı davanın ise reddini savunmuştur. Davalı-karşı davacı ... vekili, asıl davanın reddini savunmuş, karşı dava dilekçesinde belirtilen mallar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur....
Dava, eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda koşulların oluşması halinde tarafı lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır....
Dava, boşanma ve eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda koşulların oluşması halinde tarafı lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davada Ümraniye 1. Aile ile Ümraniye 2. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R – Dava, tarafların murisinin edinilmiş malları ve kişisel mallarının tespiti ile mal rejiminin tasfiyesine ilişkindir. Aile Mahkemesince, davanın tamamen tereke hukuku ile ilgili olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın edinilmiş ve kişisel malların tasfiyesine yönelik olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davada edinilmiş mallara katılma rejimi, özellikle artık değere katılma alacağı (TMK’nun 202 ve devamı maddeleri) hükümlerinin tartışılması gerekeceğinden bu durumda uyuşmazlığın Aile mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
Dava, mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir. Kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda koşulların oluşması halinde tarafı lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır. Taraf vekillerinin taleplerinin değerlendirilebilmesi için ihtiyati tedbire ilişkin bir takım açıklamaların ve tespitlerin yapılması gerekmektedir. İhtiyati tedbir öğretide "...kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır." şeklinde tarif edilmiştir....
TKM'de, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenleme mevcut olmadığından, eşlerin bu dönemde edindikleri malvarlığının tasfiyesine ilişkin uyuşmazlık, aynı kanunun 5.maddesi yollamasıyla Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri göz önünde bulundurularak "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi kurallarına göre çözüme kavuşturulmalıdır. Zira Borçlar Kanunu, Medeni Kanunun tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir (eBK 544, TBK 646 m). Mal ayrılığı rejiminde; eşler kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine aittir (TKM 186/1 m). Her birinin malları, geliri ve kendi kazançları yine kendilerine ait kişisel mallarıdır (TKM 189 m). Kadın veya kocanın, mal rejiminin devamı sırasında diğerinin edindiği malvarlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteğinde bulunabilmesi için mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir....
ın açmış olduğu mal rejiminin tasfiyesine yönelik Güzelce 655 nolu villaya ilişkin talebinin ayrılarak ayrı esasa kaydına şeklinde karara bağlandığından mal rejiminin tasfiyesine ilişkin tefrik edilen bu davanın da kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak dava dosyalarının sonuçları beklenerek davacının alacağının kesinleşmesi halinde, mevcut delillerin TBK'nun 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ: Tazminat K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK'nun 174. maddesine dayalı boşanmanın fer'i niteliğinde maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkin olup, bu husus Mahkeme'nin de kabulünde olduğuna ve davada mal rejiminin tasfiyesine dayanan bir istek bulunmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi’nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 25.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili, evlilik birliği içinde müşterek edinildiği halde davalı adına tescil edilen taşınmazlara yönelik tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde alacak isteğine ilişkindir. 07.10.1953 tarihli 8/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca taşınmazların alımına katkıda bulunduğunu iddia eden davacı, bu katkısına dayanarak ayın (mülkiyet) talep edemez. Yukarıda açıklanan ilke gereğince davacı taraf ayın talep edemeyeceğinden mahkemece tapu iptali ve tescil yönünden tefrik kararı verilmesi doğru olmamıştır. Bundan ayrı; dava dilekçesindeki açıklamalar ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre talep; mal rejiminin tasfiyesine ilişkindir. TMK'nun 214/2.maddesinde; mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda; bu davalarda yetkili olan mahkemelerin yetkili olduğu düzenlenmiştir....