Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kadın veya kocanın, diğerinin mal rejiminin devamı sırasında edindiği mal varlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteyebilmesi için, mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir. Bu katkı, ziynet, miras veya bağış yoluyla elde edilen başka mal varlıklarının kullanılması ile toplu olarak yapılabileceği gibi, çalışan eşin gelirleriyle de yapılması mümkündür. Çalışarak, düzenli ve sürekli gelire (maaş, gündelik, kar payı vs gibi) sahip eşin, aksi kanıtlanmadıkça diğer eşin sahip olduğu mal varlığına yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. Yargıtay'ın ve Dairemizin devamlılık gösteren uygulamaları da bu yöndedir....

Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK mad.222). Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. Somut olaya gelince; eşler, 08/10/1999 tarihinde evlenmiş, 18/11/2014 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 26/10/2016 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1)....

Kadın veya kocanın, diğerinin mal rejiminin devamı sırasında edindiği mal varlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteyebilmesi için, mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir. Bu katkı, ziynet, miras veya bağış yoluyla elde edilen başka mal varlıklarının kullanılması ile toplu olarak yapılabileceği gibi, çalışan eşin gelirleriyle de yapılması mümkündür. Çalışarak, düzenli ve sürekli gelire (maaş, gündelik, kar payı vs gibi) sahip eşin, aksi kanıtlanmadıkça diğer eşin sahip olduğu mal varlığına yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. Yargıtay'ın ve Dairemizin devamlılık gösteren uygulamaları da bu yöndedir....

Bu durumda gerektiğinde konunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden rapor alınarak kıdem tazminatının edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu döneme isabet eden bölümün yarısının da davacı-karşı davalı eşin artık değere katılma alacağı aktifine eklenmemiş olması da doğru olmamıştır. d) Miras bırakan eşin ölümü üzerine bireysel emeklilik fonunda bulunan paranın hangi mal grubundan sayılacağı, bireysel emeklilik için ödenen primlerin ait olduğu, mal grubuna göre belirlenir. Bireysel emeklilik fonunda biriken para; primler edinilmiş mal grubundan karşılanmışsa edinilmiş mal, kişisel mal grubundan karşılanmışsa da kişisel mal sayılacaktır. Primlerin hangi eş tarafından veya hangi mal grubundan ödendiğinin kanıtlanamaması durumunda ise, TMK'nun 222. Maddesinin 2 ve 3. Fıkraları gözönünde bulundurularak mal rejiminin tasfiyesi gerçekleştirilmelidir....

    Boşanma davasının açıldığı 13.09.2013 günü itibariyle taraflar arasındaki mal rejimi sona ermiştir. Dosya kapsamında tarafların aralarında bir mal rejimi uygulanmasına karar verdiklerine dair belge yada beyan bulunmamaktadır. Buna göre taraflar arasında evlilik tarihinden 01.01.2002'ye kadar mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002'den sonra ise edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu kabul edilmiştir. Dava; kadın tarafından yasal süre içinde açılmış olup, mal rejiminin tasfiyesine yöneliktir....

    Davalı vekili ihtiyati haciz kararına itiraz dilekçesinde özetle; dava konusunun mal paylaşımı davası olması ve alacağın muaccel hale gelmemesi nedeniyle de ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini, mal paylaşımı davasında ortada muaccel hale gelmiş bir alacak bulunmadığını, yargılama sonucuna bağlı bir alacak olduğunu, yaklaşık ispat kuralı ile ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, bu nedenle ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini, mal paylaşımı davası ile evlilik içinde elde edilen veya katkı sunulan mal veya haklar üzerinde bir yargılama sonucunda alacağın muaccel hale geleceğini, bu nedenle mal paylaşımı davalarında ihtiyati haciz kararı verilmesinin mümkün olmadığını belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir....

    Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Tasfiyeye konu 241 parselde 14 nolu bağımsız bölüm, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 11.11.2005 tarihinde diğer tahsisler nedeni ile davalı/birleşen dosya davacısı ... adına; 245 parselde 11 nolu bağımsız bölüm eşler arasında mal ayrılığının rejiminin geçerli olduğu 27.09.1999 tarihinde tahsis nedeni ile davacı/birleşen dosya davalısı Şenay Tokdemir (Genç) adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 S.lı TMK mad.179)....

      Kadın veya kocanın, diğerinin mal rejiminin devamı sırasında edindiği mal varlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteyebilmesi için, mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir. Bu katkı, ziynet, miras veya bağış yoluyla elde edilen başka mal varlıklarının kullanılması ile toplu olarak yapılabileceği gibi, çalışan eşin gelirleriyle de yapılması mümkündür. Çalışarak, düzenli ve sürekli gelire (maaş, gündelik, kar payı vb.) sahip eşin, aksi kanıtlanmadıkça diğer eşin sahip olduğu mal varlığına yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. Yargıtayın ve Dairemizin devamlılık gösteren uygulamaları da bu yöndedir....

        Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir(TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı(743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1. m). Tasfiyeye konu 3094 ada 1 parseldeki 2 nolu bağımsız bölüm kooperatife üye olunmak suretiyle edinilmiş, davalı tarafından kooperatife 29.05.1995 tarihinde üye olunmuş, 2 nolu bağımsız bölüm 23.12.2008 tarihinde ferdileşme yoluyla davalı eş adına tescil edilmiş ve 30.06.2009 tarihinde 3.kişiye satılarak devredilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır(TMK 179.m). Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır....

          Kadın veya kocanın, diğerinin mal rejiminin devamı sırasında edindiği mal varlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteyebilmesi için, mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir. Bu katkı, ziynet, miras veya bağış yoluyla elde edilen başka mal varlıklarının kullanılması ile toplu olarak yapılabileceği gibi, çalışan eşin gelirleriyle de yapılması mümkündür. Çalışarak, düzenli ve sürekli gelire (maaş, gündelik, kar payı vb.) sahip eşin, aksi kanıtlanmadıkça diğer eşin sahip olduğu mal varlığına yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. Yargıtayın ve Dairemizin devamlılık gösteren uygulamaları da bu yöndedir. 01.01.2002 sonrası evlilik birliği içinde edinilen mal varlığı değerleri için, mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır....

            UYAP Entegrasyonu