Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ağır Ceza Mahkemesince de süresinde mal beyanında bulunulduğunun kabul edildiği, ancak incelenmesi gereken sorunun süresinde verildiği kabul edilen mal beyanı dilekçesinin 2004 sayılı İİK’nun 74.maddesine uygun olup olmadığı noktasında toplandığı,anılan madde de “Mal beyanı,borçlunun gerek kendisinde ve gerek üçüncü şahıslar yedinde yedinde bulunan mal ve alacak ve haklarında borcuna yetecek miktarın nevi ve mahiyet ve vasıflarını ve her türlü kazanç ve gelirlerini ve yaşayış tarzına göre geçim membalarını ve buna nazaran borcunu ne suretle ödeyebileceğini yazı ile ve şifahen icra dairesine bildirmesidir”şeklinde bir düzenlemeye yer verildiği,keza borçlunun dilekçesinde öğretmen emeklisi olup,emekli maaşından başka hiç bir malının ev ve eşyasının olmadığını bildirdiği anlaşılmakla,mal beyanı dilekçesinin usulüne uygun olduğu ve sanığın bu yönden beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemekle kararın 5271 sayılı CMK'nun 309.maddesi...

    sattığını beyan etmesine rağmen mükellef kurumdan mal ve hizmet aldığını belirten firmalar 3.917.046,00 tutarında mal aldıklarını beyan ettiği, aynı yılda mükellef kurum 3.510.672,00 TL tutarında mal satın aldığını beyan etmesine rağmen mükellef kuruma mal satan firmalar 2.934.825,00 TL tutarında mal sattıklarını beyan ettikleri, 2010 yılında 1.544.426,00 TL tutarında mal sattığını beyan etmesine rağmen mükellef kurumdan mal ve hizmet aldığını belirten firmalar 1.281.105,00 tutarında mal aldıklarını beyan ettiği, aynı yılda mükellef kurum 1.493.214,00 TL tutarında mal satın aldığını beyan etmesine rağmen mükellef kuruma mal satan firmalar 1.255.249,00 TL tutarında mal sattıklarını beyan ettikleri, 2011 yılında 2.070.883,00 TL tutarında mal sattığını beyan etmesine rağmen mükellef kurumdan mal ve hizmet aldığını belirten firmalar 1.683.797,00 tutarında mal aldıklarını beyan ettiği, aynı yılda mükellef kurum 2.209.792,00 TL tutarında mal satın aldığını beyan etmesine rağmen mükellef kuruma...

      Boşanma nedeniyle eşler arasındaki mal rejimi, boşanma davasının dava tarihi itibariyle sona ermekte olup (TMK’nun 225/2.m.), mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı boşanma dava tarihi itibariyle doğar. Ancak bu hakkın dava yolu ile kullanılabilmesi, tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının olumlu sonuçlanarak kesinleşmesi gerekir. Somut olayda taraflar arasında boşanma davası açılmış olmakla davacının mal rejiminden kaynaklanan alacak hakkı doğmuştur. Ancak tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının olumlu sonuçlanması gerekmektedir. Bu durumda boşanmanın kesinleşmemesi sebebiyle mal rejiminin tasfiyesi yapılamaz ve mal rejimi davası boşanma kararı kesinleşmedikçe karara bağlanamaz. Mahkemenin bu yöne ilişkin görüşü yerindedir....

        Taraflar arasında sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM. m.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği ölüm tarihine kadar (TMK.225/1) yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK.202/1). 533 ada 25 parsel, eşler arasında mal ayrılığı rejiiminin geçerli olduğu 23.01.1991 tarihinde kadastro yoluyla ölen eş adına tapuya tescil edilmiştir. Mal ayrılığında ; eşlerden her biri, kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine aittir (TKM.186/1). Eşlerden her birinin mallarının geliri ve kendi kazançları yine kendilerine aittir (TKM.m.189). 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı TMK.nun 220/2. maddesine göre; mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan mal varlığı değerleri kişisel malıdır. Bu açıklamalara göre, dava konusu 533 ada 25 parsel ölen eş ...'ın kişisel malıdır....

          Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Tasfiyeye konu ......... plakalı araç, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 08.06.2010 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179). Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de; gerekçe dosya kapsamına uygun düşmemektedir....

            Edinme tarihleri itibariyle yasa gereği eşler arasında kural olarak mal ayrlığı rejimi geçerli ise de davacı taraf dava dilekçesi ekinde muris ile sağlığında yapmış oldukları sözleşmeyi sunmuştur. ... 23. Noterliği'nde düzenlenmiş ... yevmiye nolu evrak incelendiğinde yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminin evliliklerinin başlangıcından itibaren geçerli olduğuna ilişkin davacı ve muris arasında sözleşme yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı taraf ... tarihli cevap dilekçelerinde usul ve esasa ilişkin itirazları arasında, söz konusu dayanak mal rejimi sözleşmesinin yapıldığı sıralarda babasının kanser hastası oluşu, davacının baskı kurması ve bakımsız kalma korkusu ile sözleşmenin yapıldığını bu nedenle geçersiz olduğunu ileri sürmüştür. Davacı tarafın sunduğu mal rejimine ilişkin sözleşmenin geçerliliği eşler arasında uygulanacak mal rejiminin tespiti ve dolayısı ile uygulanacak tasfiyeye ilişkin ilkelerin belirlenmesi için önem arzetmektedir....

              Tebliğname ile; alacaklı vekili Avukat ÖA imzalı 23.10.2007 tarihli dilekçe ile sanığın mal beyanı dilekçesinin usulüne uygun olmadığı, mali bilgilerini sakladığı ve üzerine kayıtlı taşınmazları bildirmediği gerekçesiyle şikayetçi olunduğu, Saruhanlı İcra Müdürlüğünün 2007/1148 esas sayılı takip dosyasına göre de borçlu sanığın verdiği 16.10.2007 tarihli mal beyanı dilekçesinde üzerine kayıtlı taşınmazları göstermeyerek gizlemiş olduğu anlaşılmakta ise de, ödeme şeklinin gösterilmemesi sebebiyle dilekçenin usulüne uygun olmadığı, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.09.2005 tarihli ve 2005/17-109-105 sayılı kararında da belirtildiği üzere, gerçeğe aykırı mal beyanından dolayı ceza verilebilmesi için öncelikle usulüne uygun mal beyanı dilekçesinin olması gerektiği, 2004 sayılı İİK'nun 74.maddesindeki koşulları taşımayan mal beyanı dilekçesinin usulüne uygun bulunmaması sebebiyle geçerli sayılamayacağı ve bu durumda sanığın mal beyanında bulunmadığı kabul edilerek cezalandırılması gerekeceği,...

                beyanında bulunması ve bulunmazsa hapisle tazyik edileceği, mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykırı beyanda bulunursa ayrıca hapisle cezalandırılacağı ihtarı"nın ödeme emrinde bulunması amir hükmünü içermekte olup, anılan Yasa’nın "Beyanın muhteviyatı" başlıklı 74. maddesinde de, "Mal beyanı, borçlunun gerek kendisinde ve gerek üçüncü şahıslar yedinde bulunan mal ve alacak ve haklarında borcuna yetecek miktarın nevi ve mahiyet ve vasıflarını ve her türlü kazanç ve gelirlerini ve yaşayış tarzına göre geçim membalarını ve buna nazaran borcunu ne suretle ödeyebileceğini yazı ile veya şifahen icra dairesine bildirmesidir." ifadesi ile mal beyanının tarifi ve unsurları belirtilmiştir....

                  İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra müdürlüğünce müvekkil belediyece borca yeter miktarda mal beyanında bulunulması sebebiyle haciz talebinin ret edildiğini, taşınmazın yüz ölçümü olarak çok büyük ve değerli bir taşınmaz olduğunu, müdürlük kararının yerinde olduğunu, taşınmazın borca yetecek kadar olmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, borç miktarının çok üstünde değeri olduğunu, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf talebinin kabulünü talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı taraffından borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatılmıştır. İcra müdürlüğünce düzenlenen muhtıra ile borçlu belediyeden mal beyanında bulunulması istenmiş, belediye tarafından 24/07/2020 tarihli mal beyanında belediye adına kayıtlı Şile ilçesi, Geredeli Mahallesi, 507 Parselde bulunan taşınmaz mal beyanı olarak bildirilmiştir....

                  TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise TMK.nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava dilekçesi içeriğine göre; dava katkı payı alacağı, katılma alacağı ve değer artış payı alacağına ilişkindir. Davacı, dava dilekçesinde talebe konu mal varlığının bir bölümünün ada ve parsel numaralarını açıklamış, bir bölümünün ise adreslerini ve ayırt edici özelliklerini belirterek istekte bulunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu