Mahkememizin 01.03.2018 tarihli oturumunda hava taşıması konusunda talimat bilirkişi incelemesine karar verilmiş, bilirkişi ibraz ettiği 29.04.2019 havale tarihli raporunda dosya kapsamı hakkında beyanda bulunduktan sonra sonuç olarak, davacının, davalı adına Mısır ülkesinden Türkiye'ye mal taşımasına ait aralarında bir sözleşmenin bulunmadığı, davacı tarafından davalıya ait malların Mısır ülkesinden Türkiye'ye taşındığına dair iddia olunan hava taşıma senedinin (konşimentonun) dosyada mevcut olmadığı, davacının davanın ilerleyen safahatında, navlun alacağı ifadesinin sehven yazıldığını beyan ettiği, böyle bir taşıma işleminin varid olmadığının davacı tarafından da ikrar edildiği, bu durumda takip konusu faturada yazan navlun alacağı gerçekte olmadığından, davalı tarafından takibe yapılan itirazın yerinde olduğu bildirilmiştir. Davalı vekili 26.04.2019 tarihli rapora beyan dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mal Rejiminin Mal Ayrılığına Dönüştürülmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * Türk Medeni Kanununun 206. maddesi uyarınca açılan mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüştürme davasının koşullarının gerçekleşmemiş bulunduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.01.2009 (Prş.)...
İcra Mahkemesi Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak ve mal beyanında bulunmamak suçundan sanıklar ... ve ...'in beraatlerine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Müşteki vekili 08.12.2005 tarihli şikayet dilekçesinde sanıkların usulüne uygun mal beyanında bulunmamasının yanında, gerçeğe aykırı mal beyanında bulunduğundan bahisle de şikayette bulunmasına rağmen, bu yöndeki kanıtlar değerlendirilmeden, sadece mal beyanında bulunmamak suçuna ilişkin delillerin tartışılarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan hükmün istem gibi BOZULMASINA, 14.12.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....
- K A R A R - Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 01/05/2003 tarihinde “Genel Bayilik Sözleşmesi” imzalandığını, buna göre müvekkilinin davalı şirketten 5.508,60-TL’lik mal aldığını, ancak daha sonra mal bedellerinin bir kısmını ödeyememesi nedeniyle 2.039,20-TL’lik malın davalıya iade edildiğini, bu arada alınmış olunan mal karşılığında müşteri evrakı ile 3.386,92-TL’nin davalıya ödendiğini, sözleşme konusu ürünün başka firmalara da verildiğinin öğrenilmesi üzerine müvekkili tarafından mal alımının durdurularak adı geçen sözleşmenin feshedildiğini, davalı şirketin müvekkilinden sadece 82,50-TL alacağı bulunmasına rağmen sözleşmede teminat oldukları belirtilen 15/06/2003 tarihli 2.500,00-TL’lik 15/07/2003 tarihli 3.500,00-TL’lik ve 15/09/2003 tarih 3.500,00-TL’lik çekleri icra takibine koyarak haciz tehdidi altında müvekkilinden tahsil ettiğini, bunun yanında her biri 3.500,00-TL değerinde olan 15/08/2003, 15/10/2003 ve 15/11/2003 tarihli çeklerin de halen davalı şirket elinde...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yasal Mal Rejiminin Mal Ayrımına Dönüşümü Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlar ve araç nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....
Başka mal rejimi seçilmediğinden; evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM'nin 170.m.), 01.01.2002 tarihinden mal rejiminin sona erdiği 16.01.2007 tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK'nun 202 ve 4722 sayılı Yürürlük Kanunu m.10/1) Davacı taraf murisin adına ölümünden önce çalıştığı şirket tarafından ... Sigorta AŞ’ye yaptırılan 100.000 TL miktarlı ferdi kaza sigortasından dolayı murisin ölümü nedeniyle yapılan ödemenin edinilmiş mal olduğunu açıklayarak 37.500 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. 743 sayılı TKM'nin yürürlükte bulunduğu dönemde mal ayrılığı rejimi söz konusu idi. Mal ayrılığı rejimi için 743 sayılı TKM'de mal rejimi konusunda herhangi bir zamanaşımı süresi öngörülmemişti....
Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir. Aynı Kanun’un 219/5. maddesine göre; edinilmiş malların yerine geçen değerler edinilmiş mal, 220/4. maddeye göre ise, kişisel malların yerine geçen değerler kişisel mal sayılır. Bu durum, kanun koyucunun kabul ettiği, mal rejiminin tasfiyesi davalarında ki ispat ve ikame kurallarıdır. Açıklanan bu kanuni düzenlemelere göre; bireysel emeklilik sonucu yapılan toplu ödeme ya da irat şeklindeki maaş ödemelerinin hangi mal grubundan sayılacağı, bireysel emeklilik için ödenen primlerin ait olduğu mal grubuna göre belirlenir. Bireysel emeklilik sonucu ödenen para; primler edinilmiş mal grubundan karşılanmışsa edinilmiş mal, kişisel mal grubundan karşılanmışsa da kişisel mal sayılacaktır....
Davacı hakkında yürütülen disiplin soruşturma raporunda belirtildiği üzere, davacıya isnat edilen eylem, "Belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak veya gerçeğe aykırı bildirimde bulunmak ya da mal varlığında meydana gelen değişikliği bir ay içinde bildirmemek" olup, söz konusu fiilin aynı Tüzük'ün 7/A-4 kapsamında olduğu görülmektedir....
Mal Memurlarının Kayyımlığı Hakkında Yönetmeliğin 4/f maddesi gereğince " Mahallin en büyük mal memuru; illerin merkez ilçeleri ile Büyükşehir Belediyesi olan illerin Büyükşehir Belediyesi sınırları içindeki ilçe merkezlerinde (mal müdürlüğü bünyesinde milli emlak servisi bulunan ilçeler hariç) defterdarı; diğer ilçelerde mal müdürünü" ifade eder. 20/07/2018 tarihli resmi gazetede yayınlanan 1 nolu Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı hakkındaki kararnamenin 99.maddesi ile Milli Emlak Müdürlüğü' nün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı' na bağlanmış olduğu, ilçelerde yer alan Milli Emlak Servislerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı' nın hizmet birimi haline getirildiği, bu durumda Büyükşehir Belediye sınırları içinde mal memurlarının kayyımlığı hakkında yönetmelik 4F maddesinin uygulama yerinin kalmadığı, Büyükşehir Belediye sınırları içerisinde kalan tüm ilçeler dahil mahallin en büyük mal memurunun il defterdarı olduğu anlaşılmıştır....
Mal Memurlarının Kayyımlığı Hakkında Yönetmeliğin 4/f maddesi gereğince " Mahallin en büyük mal memuru; illerin merkez ilçeleri ile Büyükşehir Belediyesi olan illerin Büyükşehir Belediyesi sınırları içindeki ilçe merkezlerinde (mal müdürlüğü bünyesinde milli emlak servisi bulunan ilçeler hariç) defterdarı; diğer ilçelerde mal müdürünü" ifade eder. 20/07/2018 tarihli resmi gazetede yayınlanan 1 nolu Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı hakkındaki kararnamenin 99.maddesi ile Milli Emlak Müdürlüğü' nün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı' na bağlanmış olduğu, ilçelerde yer alan Milli Emlak Servislerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı' nın hizmet birimi haline getirildiği, bu durumda Büyükşehir Belediye sınırları içinde mal memurlarının kayyımlığı hakkında yönetmelik 4F maddesinin uygulama yerinin kalmadığı, Büyükşehir Belediye sınırları içerisinde kalan tüm ilçeler dahil mahallin en büyük mal memurunun il defterdarı olduğu anlaşılmıştır....