Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu emeklilik ikramiyesi, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 17.09.2009 tarihinde davalı eş adına ödenmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). Taraflar arasında Dairenin onama-bozma ilamı sonrasında halen devam eden uyuşmazlığın davalıya ödenen emeklilik ikramiyesine yönelik bulunduğunda tereddüt bulunmamaktadır....

    Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK 222. m). Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. Somut olaya gelince taraflar, 19.06.1989 tarihinde evlenmiş, 18.07.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 11.09.2012 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi ../. geçerlidir (4722 sayılı Yasa'nın 10, TMK 202/1.m)....

      Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; evlilik birliği içinde edinilen dava konusu taşınmazın kişisel mal mı yoksa edinilmiş mal mı olduğu, burada varılacak sonuca göre davacının katılma alacağı talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır Konunun aydınlatılması açısından edinilmiş mallara katılma rejimi hakkında kısaca bilgi vermekte yarar bulunmaktadır: 01.01.2002 tarihinden önce yürürlükte olan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’ne göre kural (yasal) mal rejimi, mal ayrılığı olup, istenilirse mal birliği ve mal ortaklığı rejimlerinden biri de seçilebilmekteydi. 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda (TMK) ise "edinilmiş mallara katılma" rejimi yasal mal rejimi olarak kabul edilmiştir. Anılan mal rejiminde, eşler arasındaki dayanışmanın bir gereği olarak, evlilik birliği içinde edinmiş mallar üzerinde diğer eşe bir alacak hakkı tanınmıştır....

        - K A R A R - Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 01/05/2003 tarihinde “Genel Bayilik Sözleşmesi” imzalandığını, buna göre müvekkilinin davalı şirketten 5.508,60-TL’lik mal aldığını, ancak daha sonra mal bedellerinin bir kısmını ödeyememesi nedeniyle 2.039,20-TL’lik malın davalıya iade edildiğini, bu arada alınmış olunan mal karşılığında müşteri evrakı ile 3.386,92-TL’nin davalıya ödendiğini, sözleşme konusu ürünün başka firmalara da verildiğinin öğrenilmesi üzerine müvekkili tarafından mal alımının durdurularak adı geçen sözleşmenin feshedildiğini, davalı şirketin müvekkilinden sadece 82,50-TL alacağı bulunmasına rağmen sözleşmede teminat oldukları belirtilen 15/06/2003 tarihli 2.500,00-TL’lik 15/07/2003 tarihli 3.500,00-TL’lik ve 15/09/2003 tarih 3.500,00-TL’lik çekleri icra takibine koyarak haciz tehdidi altında müvekkilinden tahsil ettiğini, bunun yanında her biri 3.500,00-TL değerinde olan 15/08/2003, 15/10/2003 ve 15/11/2003 tarihli çeklerin de halen davalı şirket elinde...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yasal Mal Rejiminin Mal Ayrımına Dönüşümü Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlar ve araç nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....

            kazanç ve gelirlerini ve yaşayış tarzına göre geçim membalarını ve buna nazaran borcunu ne suretle ödeyebileceğini yazı ile veya şifahen icra dairesine bildirmesidir.”şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, sanığın 18.04.2006 tarihli mal bildiriminin, gerek kendisinde gerekse üçüncü şahıslar yedinde bulunan mal ,alacak ve haklarını içermemesi nedeniyle İİK’nun 74.maddesinde düzenlenen şartları taşır nitelikte mal beyanı olarak kabulü mümkün bulunmadığından isnat edilen suçun oluşmadığı anlaşılmakla,temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle,hükmün kısmen istem gibi ONANMASINA, 13.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              MAL REJİMİMALLARIN İADESİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 202 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 225 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 226 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 25.6.2003 tarihinde evlendiklerine ve mal rejimi sözleşmesi yapmadıklarına göre aralarında yasal rejim olan edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğunda tereddüt bulunmamaktadır (TMK. md. 202/1). Mahkemece evliliğin iptal ve boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi halinde mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer (TMK. md. 225/2). Mal rejiminin sona ermesi ve tasfiye halinde her eş, diğer eşte bulunan mallarını geri alır (TMK. md. 226/1)....

                alındığında, borçlu sanık tarafından 25.07.2007 tarihinde sunulan mal beyanı dilekçesinde, taşınır ve taşınmaz mallarını, geçimini nasıl sağladığını, borcu ne surette ödeyeceğini bildirmesi nedeniyle mal beyanının İİK’nun 74.maddesinde düzenlenen unsurları taşımadığından söz edilemez....

                  . - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkilinden satın aldığı faturalı mal bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıdan mal almadığını, talep edilen faiz oranının fazla olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının mal teslimi ve alacaklı olduğu iddialarını ispatlayamadığı, yemin teklif hakkını da kullanmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, mal satışı nedeniyle faturaya dayalı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, davacıdan mal almadığını savunmuştur. Yargılama sırasında KVK A.Ş.tarafından, Yurtiçi Kargo A.Ş. firmasınca düzenlenen 30.7.2004 tarihli belge dosyaya gönderilmiştir....

                    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanık hakkında 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu'nun 6/d maddesi delaletiyle 10/1. maddesinde düzenlenen mal bildiriminde bulunmamak suçundan kamu davası açıldığı, yapılan ihbar ve şikayet içeriğinde sanık hakkında aynı Kanun'un 4. maddesi delaletiyle 13. maddesinde düzenlenen haksız mal edinme suçunun da işlendiğine yönelik iddiaların bulunması karşısında, haksız mal edinme suçu açısından herhangi bir karar verilmediği anlaşılmış olup; sanığın üzerine atılı haksız mal edinme suçu açısından yapılan soruşturma sonunda bu suçla ilğili herhangi bir karar verilmediği anlaşılmış olup; sanığın üzerine atılı haksız mal edinme suçu açısından dosya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilerek ilğili suç açısından bir karar verilmesi sağlanarak kamu davası açılması halinde dosyaların birleştirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini...

                      UYAP Entegrasyonu