Davacının söz konusu senetle ilgili olarak, mal rejiminin tasfiyesi hükümlerinin tartışılmasını gerektirir bir iddiası da bulunmamaktadır. Davacı, davalı ...'in bu senedi takibe koyması halinde malvarlığında artış olacağı ve diğer davadaki nafaka ve tazminat taleplerinde azalma olacağı, bu nedenle senedi muvazaalı olarak oğluna ciro ederek takibe koyduğu iddiasında bulunmaktadır. Davacı bu iddiasını, davalının muvazaasına dayanak gerekçe olarak ileri sürmüştür. Davacının anıldığı şekilde herhangi bir katılma alacağı veya mal reji minin tasfiyesi talebinin bulunmaması nedeniyle, davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekir. Bu durumda, uyuşmazlığın Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22. maddeleri gereğince Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 31/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık ve genel güvenliği tehlikeye sokacak şekilde silahla ateş etme HÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere Gereği görüşülüp düşünüldü: Adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkaları bulunan sanık hakkında tayin edilen cezanın 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesi gereğine mükerrirlere özgü infaz reji- mine göre çektirilmesine karar verilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunması nedeniyle CMK.nun 231. madde- sinin uygulanma olanağı bulunmayan sanık hakkında; yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün (ONANMASINA), 18.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; kamera kayıt ve reji işlemine dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, ileri sürülen akdi ilişkinin hukuki mahiyeti itibariyle eser sözleşmesi niteliğinde olduğundan, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 15. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 29.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, bir sebebe dayanmayan; katılan vekilinin, alt sınırdan ceza tayinine ve ertelemeye yönelik sair temyiz itirazlarının red- dine, ancak: Koşulları bulunmadığı halde, erteli cezanın mükerrirlere özgü infaz reji- mine tabi tutularak infaz edileceğinin bildirilmesine karar verilmesi, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümden TCK.nun 51/7. madde ve fıkrasının uygulandığı bölümden "ve ayrıca mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutularak cezasının infaz edileceğinin" ibaresinin çıkarılması suretiyle diğer yönleri...
Davacının prime esas kazancının, davalı işverence Kuruma asgari ücretin bir miktar üzerinde bildirildiği, dava dilekçesinde davacının reji personeli olarak görev yaptığının belirtildiği, 11/01/2018 tarihli dilekçe ile reji ana kumanda yayın şefliği yaptığı şeklinde davalı işyerindeki görevini açıkladığı, ancak davacının belirtilen şekilde nitelikli bir eleman olduğu belgelerle somut olarak ortaya konulmadığı gibi, davacının Kuruma bildirilenin (brüt 1.100 TL) üzerinde ücret aldığı iddiasını ispatlayacak yazılı delil de sunulamadığı anlaşılmıştır. Sadece tanık beyanları veya emsal ücret araştırması yapılarak sonuca gidilmesi hukuka uygun olmadığından, davacının prime esas kazancının Kuruma bildirilenden fazla olduğu yönündeki iddiasının ancak yukarıda açıklanan şekilde, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi yazılı belgelerle kanıtlanması mümkündür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Parada sahtecilik HÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere Gereği görüşülüp düşünüldü: Bozmaya uyularak; yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen kanıtlara, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre sanık müdafinin suçun oluşmadığına, zamanaşımı süresinin dolduğuna, savunma hakkının kısıtlandığına yönelik yerinde görülmeyen sair itirazlarının reddine, ancak: 1- TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmeye, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hiçbir ayrım yapılmaksızın koşullu salıvermeye kadar hak yoksunluğuna hükmolunması, 2- Mükerrir olan sanık hakkında, hükümde mükerrirlere özgü infaz reji...
Basın İş Kanunu'na göre "spor metin yazarı" olarak çalıştığını, davacının iş akdinin feshedildiği güne kadar sorunsuz bir şekilde, işini layıkı ile yerine getirerek çalıştığını, feshe konu olay dışında savunmasının alınmadığını, davacıya herhangi bir disiplin cezası verilmediğini, davacının 06/08/2019 tarihinde savunmasının talep edildiğini, savunma istem yazısında; 04/08/2019 tarihinde 10:00 haber bülteni yayın akışının reji ekibine 10:08'de ulaştırılmasından dolayı gecikme yaşandığı, davacının defalarca uyarıldığı ve işini savsakladığı, bu durumun iş yeri disiplinini bozup yayın imajını zedelediği belirtilerek bu nedenle 2 iş günü içerisinde savunmasını belgeleriyle birlikte vermesi gerektiğinin belirtildiğini, davacının 06/08/2019 tarihinde savunmasını verdiğini ve olayın neden kaynaklandığını somut ve ispatlanabilir gerekçelerle izah ettiğini, davacının savunmasını verdikten 14 gün sonra 20/08/2019 tarihinde davacıya; 04/08/2019 tarihinde gerçekleşen haber bülteni yayınına 8 dakika...
nin temizlik işlerini ihale ile alan Yeni Reji Ltd. Şti.'nde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı adına davalı .... tarafından 17.12.1987 tarihinde işe başladığına dair bildirgenin Kurum'a verildiği, adına hizmet bildiriminde bulunulmadığı ve hizmet cetvelinde gözüken ilk sigortalı çalışmanın 1.11.1995 tarihinde başladığı, ... tarafından 1987-1988-1989 yıllarında temizlik işlerinin ... tarafından yerine getirildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Taraf ehliyeti dava şartlarından olup yargılamanın her safhasında re’sen gözönünde tutulması gerekir. Taraf sıfatının bulunmaması halinde dava, sıfat yokluğundan (husumet yönünden) reddedilecektir. Hizmet tespiti davalarında, davacının tespitini istediği çalışmanın geçtiği işyerinin sahibi olan gerçek ya da tüzel kişi işveren, Sosyal Güvenlik Kurumu ile zorunlu dava arkadaşıdır....
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçların oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, savunma hakkının kısıtlandığına ve eksik incelmeye ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak: 1- TCK.nun 58. maddesinde düzenlenen mükerrirlere özgü infaz reji- minin uygulanmasına karar verilirken, sanığın geçmiş mahkumiyetlerinden sadece ceza miktarı bakımından ağır olan mahkumiyetinin gösterilmesi gerektiği gözetilmeden, daha hafif ceza içeren mahkumiyetlerinin de tekerrüre esas alınması, 2- 5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesinin uygulamasında, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendinde sayılan sanığın kendi altsoyu dışındaki kişiler yönünden velayet, vesayet ve kayyımlığa ait haklardan da hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılması gerektiğinin...
Mahkemesi SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması ve hırsızlık HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: I- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede; Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen kanıtlara, mahkeme- nin yargılama sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre yerinde görül- meyen sair itirazların reddine, ancak: Sanık hakkında ... 5 Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/446E...795K sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kaydın tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde TCK.nun 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümlerden sanık hakkındaki cezanın TCK.nun 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz reji...