Davacı tarafından, mal alınan kişi ve resmi kurumlardan temin edilen bir kısım alış belgeleri temyiz aşamasında ibraz edilmiş ise de, defter ve belgelerin yangında yandığına dair tespit olmadığından, yalnızca belgelerin değil defterlerinde ibraz edilmesi gerekir. Bu nedenle, mal alışına ilişkin resmi kurumlardan alınan belgelerin mahkemece istenmemiş olması kararı sakatlayıcı olmadığından, işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararında isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddine, kararın onanmasına, 21.10.2002 gününde oybirliği ile karar verildi....
Davalı Taşınmaz Mal Tutanaklarının Kadastro Mahkemesine Devri hakkındaki Yönetmeliğin 5. maddesinde bu tür yerler için kadastro tesbit tutanağının ne şekilde düzenleneceği belirlenmiştir. 3402 Sayılı Yasanın 27. maddesi gereğince, “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında, o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine re’sen devrolunur. Kadastro Yasasının 26/C madde hükmüne göre ise, kadastro mahkemesi, “Mahalli Hukuk Mahkemelerinden 27. madde uyarınca kadastro mahkemesine devredilen dava ve dosyaları da inceleyip karara bağlar.” Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’ sen gözetilmelidir. O halde; karardan sonra, kararın tebliği sırasında, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu yapıldığına ve dava konusu taşınmaz için ......
Maddesi uyarınca reddine, hüküm re' sen de temyize tabi olmadığından dosyanın incelenmeksizin mahalline iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Yakarak mala zarar verme HÜKÜM : Hükümlülük ve erteleme Gereği görüşülüp düşünüldü: Temyizin kapsamına ve sanık hakkında düzenlenen iddianamede sanığın kiracı olarak oturmakta olduğu eve benzin dökerek kasten yaktığı yönündeki anlatıma gö- re sanığın yakarak mala zarar verdiğinin iddia olunması karşısında, Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 18.02.2012 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 09.02.2012 gün ve 2012/1 sayılı kararına göre temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek (15.) Ceza Dairesine ait olmakla Dairemizin görevsizliğine, dosyanın ilgili Daireye (GÖNDERİLMESİNE), 20.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK' nun 447/2. maddesinde 1086 sayılı HUMK'na yapılan yollamaların, HMK'nun bu bölümlerinin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı", HMK'nun 2. maddesinde "dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemelerin aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu" hükme bağlanmıştır. Dava tarihi olan 04.07.2012' de 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun da henüz yürürlüğe girmemiştir. Bu durumda mahkemece, somut olayda görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu ve görevin kamu düzenine ilişkin bulunduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davanın, nama ve hamiline yazılı hisse senedinin iptali davası olduğu, bu davanın HMK m.382/1 hükmü gereğince ticaret hukukundaki çekişmesiz yargı işleri kısmında yer aldığını, HMK 385/2 maddesi gereğince çekişmesiz yargı işlerinde aksine hüküm bulunmadıkça re' sen araştırma ilkesinin geçerli olduğunu, Kıymetli Evrakın İptali davalarında bu konuda aksine bir hüküm bulunmamasından dolayı bu davalarda da re' sen araştırma ilkesi uygulanacaktır. 6102 sayılı TTK'nın 657. maddesi " Aksine özel hükümler bulunmadıkça nama yazılı senetler, hamile yazılı senetlere ilişkin hükümlere göre iptal edilir" hükmünü içermektedir. Yine ----- senetlerin iptaline ilişkin TTK' nın 661/2. maddesi " iptale ilişkin yetkili mahkeme, borçlunun----hakkında --- bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesidir." hükmünü içermektedir....
iltibasa ilişkin bir yargı öne çıkacağını, ancak huzurdaki davada somut veri olarak tanınmışlık olgusunun mevcut olduğunu, müvekkilinin RE/MAX VE RE/MAX ŞEKİL markasını tanınmış marka olarak koruduğunu, TPE'nin de bu markaları tanınmış marka olarak tescil ettirdiğini, diğer markalardan daha üst düzeyde bir koruma vaat ettiğini, mahkemece tanınmışlık olgusunun dikkate alınmadığını, davalı markasının kendi başına anlamı var ise de 36. sınıfta tescilinin müvekkili markasını çağrıştıracağını, benzer mahiyette başvuruların kabul edilmediğini, itirazlarının kabul edildiğini, mahkeme kararlarının lehlerine olduğunu, gerek TPE gerekse farklı mahkemeler bakımından RELAX ibaresi RE/MAX ibaresinden çok farklı olarak değerlendirilmediğini, mahkemenin raporla bağlı olmadığını ancak müvekkili markasının tanınmışlığının genel kabul gördüğünü, davalının müvekkilinin markasından haberdar olmamasının düşünülemeyeceğini, zaten ihtarlarının bulunduğunu, bu durumda iyi niyetli ve dürüst olmadıklarını, kötü...
Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ : 04.02.2015 NUMARASI : 2015/3 Esas, 2015/13 Karar SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilip re'sen de temyize tabi hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık ve müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle re' sen de temyize tabi hükmün ONANMASINA, 06.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs HÜKÜM : TCK'nun 81, 35/2, 29, 53/1-2, 63 md 8 yıl 1 ay 15 gün hpc TÜRK MİLLETİ ADINA Sanık ... hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan mahkemece verilen 02.03.2011 tarihli, 9-57 sayılı hüküm yasal süresi içinde sanık ve müdafıi tarafından temyiz edilmiş ise de, sanık 24.02.2012 tarihli dilekçesinde, temyiz isteminden vazgeçtiğini bildirdiğinden, feragat nedeniyle hüküm re' sen de temyize tabi olmadığından dosyanın incelenmeksizin mahalline iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26/03/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdaflinin eksik soruşturmaya vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, re' sen de temyize tabi bulunan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA), 13/03/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....