Aynı kanuna 25/05/1995 tarih 4108 Sayılı Kanun ile eklenen mükerrer 35. madde hükmüne göre de tüzel kişilerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen ve tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin şahsi mal varlıklarından bu kanun hükümlerine göre tahsil edilir. Açıklanan yasa hükümleri gereğince, murisin ortağı ve temsilcisi olduğu şirketin, şirketin mal varlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak "koyduğu sermaye hissesi oranında" doğrudan doğruya, "temsilci" olarak da şahsi sorumluluğu söz konusudur. Belirtilen Akgün Taşımacılık Konfeksiyon San Ve Tic. Ltd....
ne 18.05.2004 tarihinde ortak olduğunu, şirkete 100.000,00 YTL sermaye koymayı taahhüt ettiğini, ancak davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, şirkete hissedar olduktan sonra Almanya’ya gidip orada yaşamaya başladığını, şirketin çalışmalarına yardımcı olmadığını, davalının taahhüt ettiği sermayeyi koymaması nedeniyle şirketin 2004 ve 2005 yılları sezonunda ticari başarısızlığa uğradığını, davalının süt toplayıcılar ile görüşerek ortağı olduğu şirkete süt satmamalarını zira şirketin batık olduğunu söylediğini, İlçe Tarım Müdürlüğüne dilekçe vererek ortağı olduğu şirkette bozuk ve iade peynirlerin yeniden işleme tabi tutularak yeniden piyasaya sürüldüğünü bildirdiğini, yine mal müdürlüğüne şikayet ederek, vergi denetimi nedeniyle şirketin ceza almasına neden olduğunu, yine müvekkilince tanzim edilen ve karşılığında alınan mal iade edilmekle bedelsiz kalan senedi üçüncü şahıs elinden satın alarak kendi adına doldurup takibe koyduğunu, müvekkili hakkında evrakta sahtecilik suçundan...
Davalı Taşınmaz Mal Tutanaklarının Kadastro Mahkemesine Devri hakkındaki Yönetmeliğin 5. maddesinde bu tür yerler için kadastro tesbit tutanağının ne şekilde düzenleneceği belirlenmiştir. 3402 sayılı Yasanın 27. maddesi gereğince, “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında, o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine re’ sen devrolunur. Kadastro Yasasının 26/C madde hükmüne göre ise, kadastro mahkemesi, “Mahalli Hukuk Mahkemelerinden 27. madde uyarınca kadastro mahkemesine devredilen dava ve dosyaları da inceleyip karara bağlar.” Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir....
Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü'nün ilgili birimlere yazdığı 24.04.2007 tarih ve 16317 sayılı yazıda, re-export bitki sağlık sertifikalarında değişiklik yapılmadığı, export bitki sağlık sertifikalarının ise 20 Haziran 2007 tarihinden itibaren değişeceği bildirilmiştir....
İstinaf Sebepleri Şikayetçi borçlu vekili istinaf dilekçesinde; takibe dayanak ilamda teslim koşulu ile bedelin iadesine karar verildiğini, şikayet edilen tarafın mal teslimi yapmadığını, fatura kesmediğini, takibin ilama aykırı olduğunu, üçüncü kişinin menkuller hakkında istihkak davası açtığını, istihkak iddiası kabul edilirse söz konusu icra işleminin geçersiz olacağını, müvekkili aleyhine tesis edilen para cezasının hukuka aykırı olduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C....
Somut olaya gelince, dosyada mahkemece resmi kurumlardan murisin taşınır ve taşınmaz tüm malvarlığına ilişkin bilgi istenerek, tereke mallarını zilyetliğinde bulunduran veya murise borcu olan mirasçıların murisin mali durumu ile ilgili bilgi vermekle yükümlü oldukları hatırlatılarak, bu hususta mirasçılardan bilgi alınmak suretiyle "Türk Medeni Kanunu'nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün" 33'üncü maddesi gereğince; ölüm anı itibarıyla terekedeki (taşınır veya taşınmaz) mal ve hakların tespiti için müzekkereler yazıldığı, bir kısmının cevabının geldiği, dosya içeriğine göre davacıların alınacak tedbir ile ilgili somut beyanlarının alınarak, murise ait terekede taşınır, taşınmaz mal, alacak, para gibi mal varlığının korunması için ne tür tedbir talep ettikleri hususunda açıklama istenilerek, yine bu hususta davalı mirasçılardan bilgi alınmak sureti ile karar verilebileceği, dosya içeriğine göre murise ait hisseli taşınmaz dışında mal varlığının görülmediği...
Somut olaya gelince, dosyada mahkemece resmi kurumlardan murisin taşınır ve taşınmaz tüm malvarlığına ilişkin bilgi istenerek, tereke mallarını zilyetliğinde bulunduran veya murise borcu olan mirasçıların murisin mali durumu ile ilgili bilgi vermekle yükümlü oldukları hatırlatılarak, bu hususta mirasçılardan bilgi alınmak suretiyle "Türk Medeni Kanunu'nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün" 33'üncü maddesi gereğince; ölüm anı itibarıyla terekedeki (taşınır veya taşınmaz) mal ve hakların tespiti için müzekkereler yazıldığı, bir kısmının cevabının geldiği, dosya içeriğine göre davacıların alınacak tedbir ile ilgili somut beyanlarının alınarak, murise ait terekede taşınır, taşınmaz mal, alacak, para gibi mal varlığının korunması için ne tür tedbir talep ettikleri hususunda açıklama istenilerek, yine bu hususta davalı mirasçılardan bilgi alınmak sureti ile karar verilebileceği, dosya içeriğine göre murise ait hisseli taşınmaz dışında mal varlığının görülmediği...
Emredici hükümlerin mahkemece re' sen dikkate alınması zorunludur. Alacaklı asıl borçluya başvurup, alacağını tahsil edemediği takdirde kefile başvurup alacağının tahsilini isteyebilecektir. Somut olayımızda davalı, asıl borçlu ile davacı aleyhine birlikte icra takibi yapmıştır. Halbuki davalının davacı kefilden henüz alacağını talep etme hakkı yasal olarak doğmamıştır. Mahkemece, açıklanan bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 18,40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 29.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Emredici hükümlerin mahkemece re' sen dikkate alınması zorunludur. Alacaklı asıl borçluya başvurup, alacağını tahsil edemediği takdirde kefile başvurup alacağının tahsilini isteyebilecektir. Somut olayımızda davalı, asıl borçlu ile davacı aleyhine birlikte icra takibi yapmıştır. Halbuki davalının davacı kefilden henüz alacağını talep etme hakkı yasal olarak doğmamıştır. Mahkemece, açıklanan bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 18,40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 29.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tashih kararını, davalı ... ...re vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı ... ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....