Maddeleri uyarınca 2 ay 27 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı yokluğunda istinaf yolu açık olmak üzere verilen kararın 08.11.2007 tarihinde sanığa tebliğ edildiği karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığının 25.03.2008 gün ve 2008/17549 sayılı kanun yararına bozma talebi üzerine Dairemizin 02.06.2008 tarih ve 2008/11487-10061 sayılı kararı ile “sanık hakkında kurulan mahkumiyet kararına karşı temyiz yoluna başvurulması mümkün olduğu halde istinaf yolu açık olduğu belirtilerek karar verilmek suretiyle sanığın yanıltıldığı, dolayısıyla sanık hakkında kurulan mahkumiyet kararının henüz kesinleşmediği, bu itibarla sanığın başvuracağı kanun yolu, süresi, mercii usulüne uygun şekilde açıklanarak davetiye ile yeniden gerekçeli karar tebliğ edilip kesinleşmesi sağlandıktan sonra kanun yarına bozma isteminde bulunabileceği belirtilerek kesinleşmemiş karara yönelik kanun yararına bozma isteminin reddine karar verildiği, hüküm kesinleşmediği halde mahkemece dosya re’ sen ele alınarak duruşma açılmak...
ın kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri nedeni dışında isabetsizlik görülmediğinden, sanık ve müdafiinin meşru savunma koşullarının varlığına, suç vasfına vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sanık hakkında kurulan ve ceza miktarı itibariyle re' sen de temyize tabi bulunan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 26.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in cezalandırılması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle kısmen re' sen de temyize tabi bulunan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA), ceza miktarına ve tutuklulukta geçen süreye göre sanık ... müdafiinin ve sanık ...'ın tahliye istemlerinin reddine, 05/11/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI 1-Dosyadaki bilgi ve belgelere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı üniversite aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Yargılama harçları mahkemece re’ sen değerlendirilmesi gereken kamu düzenine ilişkin hükümlere tabidir....
nün aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Yargılama harçları mahkemece re’ sen değerlendirilmesi gereken kamu düzenine ilişkin hükümlere tabidir. Mahkemece davalı Üniversitenin 2547 Sayılı Yasa’ nın 56/b maddesi delaleti ile Harçlar Yasa’ sının 13/j maddesi uyarınca harçtan muaf olduğunun belirtilip, peşin harcın iadesine karar verildiği halde başvuru harcı ile ıslah harcının davalıdan tahsiline karar verilerek harçtan muaf olan Üniversiteye harç yükletilmesi çelişkili ve hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK. nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK. nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....
Bozmaya uyularak; yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen kanıtlara, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine gö- re sanık müdafiinin, yerinde görülmeyen sair itirazlarının reddine, ancak: Hüküm tarihinden önce 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6. madde ve fıkra- sında yer alan “yaptırım” ibaresinin “tedbir” olarak değiştirilip, 5275 sayılı CGTİK.nun 106. maddesinin 4 ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında hükümde, infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde hapisten çevrilen adli para cezasının ödenmemesi halinde kısa süreli hapis cezasının kısmen veya tamamen infaz edileceğinin sanığa ihtarına karar verilmesi, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hu- susun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkü...
Sincan Cumhuriyet Başsavcılığı'nın iddianamesiyle, şüphelinin müştekile- re ait işyerinden çıkarılmasının ardından sürekli tehdit mesajları gönderdiği, olay günü de yine müşteki ...'e ''nerdesin, dışarı çık konuşalım'' diyerek mesaj çektiği, müştekinin olumsuz cevabı üzerine evin önüne gelen şüphelinin ele geçirilemeyen silahı ile havaya ateş ettiği, sonrasında polisi arayan müştekiye şüphelinin tekrar mesaj çekerek ''polise gittin ya, bulduğum yerde kafana sıkacağım'' diyerek tehdit ettiğinin iddia olunması karşısında; şüpheli hakkında düzenlenen iddianame içeriğine göre, Yargıtay Kanununun 14. maddesi ile Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 02.06.2011 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 12.05.2011 gün ve 2011/1 sayılı kararına göre temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek (4.) Ceza Dairesine ait olmakla Dairemizin görevsizliğine, dosyanın görevli Daireye (GÖNDERİLMESİNE), 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in ... şubesindeki hesabından ... şubesinde açılan hesaba internet aracılığıyla 53.000 YTL havale yapıldığı, işlemin katılan kurum tarafın- dan şüpheli bulunması nedeniyle hesaba bloke konulduğu iddia olunması karşısında; Yar- gıtay Ceza Genel Kurulu'nun 17.11.2009 gün ve 193/268 sayılı kararında açıklandığı üze- re 5237 sayılı TCK.nun 142/2...e maddesinde öngörülen ''bilişim suretiyle hırsızlık'' suçu tavsif edilerek dava açılmıştır. Bu itibarla, iddianamedeki anlatıma, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 13. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşıldığından Dairemizin görevsizliğine, dosyanın görevli daireye gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına (TEVDİİNE), 26.03.2014 gününde oybirliğiy- le karar verildi....
nun 29.04.2022 tarihinde dinlendiği, suça konu şekerleri fiyat konusunda anlaşamadıkları için aldığı firmaya iade ettiğini ve davaya katılmak istemediğini beyan ettiği, davaya katıldığı takdirde hükme karşı kanun yollarına başvurabileceği ihtar edilmesine rağmen usûlüne uygun katılma talebinde bulunmadığı gibi Mahkemece de katılmasına karar verilmediğinden bu itibarla 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kamu davasında katılan sıfatının ve aynı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı, hükmün, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usûlü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği re 'sen temyize de tabi olmadığı, malen sorumlu ... vekilinin temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname 'ye...
Bu husus davacı şirketi BİMER'e şikayet eden Re. A. ve Ra. A. tarafından da doğrulanmıştır. Ayrıca bu şahıslarca, faturalı ve faturasız olmak üzere iki türlü satış yapıldığı, faturasız satış için gerçek bir işleme dayanmayan sevk irsaliyesi düzenlendiği ve bu irsaliyenin mal tesliminde müşteriye verilmeden imha edildiği beyan edilmiştir. ii. Şirkette şoför olarak çalışan M. E., S. Ö. ve H. G. tarafından da mal satılan firmalardan elden alınan paraların C. A.'nın hesabına havale edildiği doğrulanmıştır. iii. C. A. tarafından verilen beyanda, ... grubu firmalarında 2004 ila 2013 yıllarında muhasebe ve finans bölümünde çalıştığı, ... Metal Limited Şirketi ve ... Demir Çelik Şirketinin bazı mal alışlarının fiziki olmayıp sadece evrak üzerinde gerçekleştirilen alışlar olduğu, söz konusu şirketlerde çalışan şoförlerin belgesiz satılan malların bedellerini elden alıp şirket hesabına veya M. E. K.'nın, A. K.'nın, E. K.'nin ve kendi adına olan hesaba aktardıkları, ......