HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/653 KARAR NO : 2023/722 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MUTKİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : NUMARASI : 2023/13 ESAS DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili 16/02/2023 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 17.06.2022 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten müşterek çocuklarının bulunmadığını, davalının müvekkile yönelik saygısızlıkları, küçümseyici ve kırıcı sözleri olduğunu, davalının ailesinin müvekkile yönelik hakaret ve küfürlerine davalının ses çıkarmadığını, davalı eşin hep annesinin direktifleri doğrultusunda hareket ettiğini, düğünde takılan altın ve paraların...
Davacı ile dava dışı ... arasında düzenlenen 27.12.2016 tarihli "Avukatlık Vekalet Ücret Sözleşmesi" incelendiğinde; davacı tarafından, boşanma ve mal paylaşımı davalarında ...'in vekilliğinin üstlenildiği, sözleşmenin 5. maddesinde kararlaştırılan başarıya bağlı %10 avukatlık ücretinin Avukatlık Kanunu'na aykırı olmadığı kanaatine varılmıştır. Davacı ile dava dışı ... arasında görülen, Gaziosmanpaşa ... . Aile Mahkemesinin 28.07.2017 tarihli ve 2017/710 Esas - 2017/798 karar sayılı sayılı kararı incelendiğinde; tarafların boşanmaları ile boşanmanın ferilerine ilişkin bir çok konuda hüküm kurulduğu, dava dışı ... ve velayeti kendisine bırakılan küçük ... ... ... yararına mal paylaşımı yapıldığı, elde edilen menfaat gözönüne alındığında, bono bedelinin elde edilen değerin %10'undan çok daha az olduğu görülmüştür....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/07/2023 Tarihli Ara Karar NUMARASI : 2022/928 ESAS DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nın 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; mal rejiminin tasfiyesi ile şimdilik 1.000 Tl katılma alacağı ve değer artış payının davalıdan tahsilini ve davalı adına kayıtlı taşınmazlar ile banka hesaplarına ve araçlara ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Buna göre Burdur Aile Mahkemesinin 26/10/2022 tarih, 2021/419 esas ve 2022/699 karar sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması, gerektiğinde birleştirilmesinin değerlendirilmesi zorunludur. 2- Davacı kadının boşanmada davası ile birlikte mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı katılma alacağı talebi bulunduğu anlaşıldığından, bu davanın tefrik edilerek boşanma davasının bekletici mesele yapılması gerekirken mal rejimi davasınında derdestlikten reddi hatalı olmuştur. Sonuç olarak;Yukarıda gösterilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi nedeniyle HMK. 353/1- a-6 anlamında tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin toplandığından ve bu delillerin değerlendirildiğinden söz edilemez....
da bulunduğu, dava konusu taşınmazdaki mirasbırakanın soyadının düzeltilmesi ve adına tescili işlemleriyle davalının eşinin ilgilendiği yönündeki beyanları ve dosya içeriğindeki diğer deliller dikkate alındığında 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamında mirasbırakanın diğer mirasçılarından mal kaçırma kastıyla hareket ettiği iddiasının ispatlanabildiği söylenemez....
kazandırım da bulunduğu, dava konusu taşınmazdaki mirasbırakanın soyadının düzeltilmesi ve adına tescili işlemleriyle davalının eşinin ilgilendiği yönündeki beyanları ve dosya içeriğindeki diğer deliller dikkate alındığında 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamında mirasbırakanın diğer mirasçılarından mal kaçırma kastıyla hareket ettiği iddiasının ispatlanabildiği söylenemez....
bir değişiklik oluşmadığını, söz konusu taşınmazların edinim tarihinin evlilik birliği kurulmadan önce olduğunu, bu sebeple söz konusu taşınmaz mal rejimine dahil edilmeyeceğini, müvekkilinin üzerine kayıtlı herhangi bir aracı olmadığını, müvekkilinin davalının iddia ettiği gibi bir mal kaçırma amacı da olmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların paylaşımında hazır bulunduğunu iddia eden ve keşif sırasında dinlenen tanık beyanlarına itibar edilerek; dava konusu taşınmazların kök muristen kaldığı, miras paylaşımı yapıldığı ve paylaşmada belirlenen sınır ile kadastro tespitinde belirlenen sınırın farklılık arzettiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir. Davacılar dava konusu taşınmazların evveli itibari ile murisleri ... tarafından kullanıldığını, onun ölümünden sonra ise kendilerinin kullandıklarını, davalılar ile aralarında mirasçılık ilişkisi olmadığını iddia etmektedirler. Yargılama sırasında yapılan keşifte dinlenen tanık, davacılar ile davalılar arasında mirasçılık ilişkisinin bulunduğunu, dava konusu taşınmazların kök muris Emin'den kaldığını, 1973 yılında mal paylaşımı yapıldığını ve sınırın da mahallinde gösterdiği gibi olduğunu beyan etmiştir....
Vergi Mahkemesince verilen... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; dava konusu gayrimenkulün davacı şirketin ve devralınan şirketin aktifinde 2 yılı aşkın süre kaldığı, şirketin bu gayrimenkulü hasılat paylaşımı esası ile sattığı, Kanun'da hasılat paylaşımı esası ile yapılan satışların istisna kapsamında olmadığına dair bir hüküm bulunmadığı anlaşıldığından, davacının Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5/1-e maddesi uyarınca taşınmaz satışından doğan kazancının %50'lik kısmının kurumlar vergisi istisnasından yararlandırılmamasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; dava konusu gayrimenkulün davacı şirketin ve devralınan şirketin aktifinde 2 yılı aşkın süre kaldığı, şirketin bu gayrimenkulü hasılat paylaşımı esası ile sattığı, Kanun'da hasılat paylaşımı esası ile yapılan satışların istisna kapsamında olmadığına dair bir hüküm bulunmadığı anlaşıldığından, davacının Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5/1-e maddesi uyarınca taşınmaz satışından doğan kazancının %75'lik kısmının kurumlar vergisi istisnasından yararlandırılmamasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir....