WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

gelmez, 10- Terekenin (mirasın) paylaşımı için kanunda herhangi bir süre yer almamaktadır....

    Aile Mahkemesinin 2018/385 Esas-2020/41 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müvekkilinin uzun süre yargılama nedeni ile bazı haklarından vazgeçtiğini, müvekkilinin bu talebinin gerçek iradesini yansıtmadığını, belirterek davanın kabulü ile mal rejiminin tasfiyesinin yapılarak müvekkiline mal paylaşımından kalan şimdilik 100,00 TL'nin, müvekkili için aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasının, 10.000,00 TL manevi tazminatın, şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, adli yardım taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    Davalılar, temlikin gerçek bir satış olduğunu, zira dedelerinden kalan malların paylaşımı sırasında çocuklar arasında niza çıkması üzerine mirasbırakanın dava konusu taşınmazlarla ilgili satış kararı aldığını ve bunun üzerine taşınmazların kendilerine satıldığını, mirasbırakanın satış bedelini çocukları arasında pay ettiğini, yerine başka birini hacca gönderdiğini, mal kaçırma amacıyla hareket etmediğini, alım güçlerinin bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Çekişme konusu taşınmazların davalılara intikalinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, davalı tanık beyanlarının samimi ve inandırıcı bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar Dairece, “ davalı taraf vekillerince tanıkların dinlendiği talimat mahkemesinde hazır bulunmak istediklerinin bildirilmesi üzerine, mahkemece, 28.04.2011 tarihli oturumda, davalılar tanığı ..., ..., ...’ın beyanlarının alınması için ......

      HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TECSİL, TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan babaları ...’in, 1491 ada 25 parsel sayılı taşınmazdaki 4/6 payını (2/6’şar payla) davalı oğullarına satış suretiyle devrettiğini, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, taşınmazın 06.06.2014 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu edilerek 15 ve 16 nolu bağımsız bölümlerin davalılar adına tescil edildiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, mirasbırakanın eşinin bakımının taraflarından yapıldığını, taşınmaz üzerinde inşa edilen binanın yapımına katkıları da dikkate alınarak temlikin gerçekleştirildiğini, murisin mirasçılardan mal kaçırma kastının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

        K A R A R Davacı avukat olduğunu, davalının vekili olarak boşanma davası ile birlikte malvarlığı paylaşımı davasını da takip ettiğini, davalının görev yapmasını engellemesi üzerine davadan çekilmek zorunda kaldığını, vekalet ücretinden fazlasını saklı tutarak takip yaptığını, itiraz edilince açtığı davada aslin haksız olduğu kabul edilerek 30.000 TL için itirazın iptal edildiğini, düzenlenen avukatlık ücret sözleşmesinde dava değerinin tüm mal varlığı üzerinden hesaplanacağı ve dava değerinin % 10'unun vekalet ücreti olarak kendisine ödeneceğinin kararlaştırıldığını, takip ettiği davada davalının talep ettiği mal varlığı değerinin 416.750 Euro olduğunu, vekalet ücretinin 41.675 Euro yaptığını, bunun 30.000 TL'nın daha önce yaptığı takiple tahsil edildiğini, bakiye alacağının bir kısmının tahsili için yaptığı icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini istemiştir....

          Evliliğin sona ermesine bağlı olarak, geçerli mal rejimine göre, bu dönemde eşler tarafından iktisap edilen malvarlığının tasfiyesi konusunda Türk mahkemelerinin münhasır yetkisi mevcut değildir (MÖHUK.m.15;40-47). Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisini iç hukukun yer itibarıyle yetki kuralları tayin edileceğinden (m.40); HMK.12.maddesine göre, taşınmazın aynına ilişkin davalarda; Türkiye'de bulunan taşınmazlar yönünden Türk mahkemelerinin münhasır yetkisi mevcut ise de, yabancı mahkemede mal paylaşımı konusunda verilen karar taşınmazın aynına yönelik olmayıp; paylaşım esaslarını düzenlemektedir. O halde somut davada Türk mahkemesinin münhasır yetkisine giren bir konuda karar verildiği savunması yersizdir. Diğer yandan davacı hileye düşürüldüğünü ileri sürmüş ise de, dosya kapsamına göre iddiasının kanıtlanamadığı görülmektedir. O halde, tanınmasına da karar verilen ......

            ün adresinde 30/05/2014 tarihinde haciz işlemi yapıldığı, ancak borçluya ait haczi kabil mal bulunamadığının anlaşıldığı, bu durumda 30/05/2014 tarihli haciz tutanağının geçici aciz vesikası niteliğinde olduğunun kabulü ile dava şartının gerçekleştiği düşünülerek işin esasına girilmek suretiyle tarafların delillerinin toplanması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....

              Maddesinde " Paylar; miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebrî icra gereği iktisap edilmişlerse, şirket, payları edinen kişiye, sadece paylarını gerçek değeri ile devralmayı önerdiği takdirde onay vermeyi reddedebilir." denilmektedir. TTK'nın 494. Maddesinde "Devir için gerekli olan onay verilmediği sürece, payların mülkiyeti ve paylara bağlı tüm haklar devredende kalır. Payların miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebrî icra gereği iktisap edilmeleri hâlinde, bunların mülkiyeti ve bunlardan kaynaklanan malvarlığına ilişkin haklar derhâl; genel kurula katılma haklarıyla oy hakları ise ancak şirketin onayı ile birlikte devralana geçer. Şirket, onaylamaya ilişkin istemi, aldığı tarihten itibaren en geç üç ay içinde reddetmemişse veya ret haksızsa, onay verilmiş sayılır." denilmektedir. Davalı şirketin tek ortağı olduğu iddia edilen tek yöneticisi ...'...

                Erol'un 07.11.2013 tarihinde öldüğünü, sağlığında mallarını ...çıları arasında bölüştürürken paylaşımı eşit olarak yapmadığını, kendisine ... Köyünde çok düşük değerli tarla verdiğini, davalıya verilen 268 ve 486 parsel sayılı taşınmazların daha değerli olduğunu ileri sürüp ...çılar arasındaki eşitsizliğin düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, ...bırakanın malvarlığını çocukları arasında eşit olarak paylaştırdığını belirterek açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ...bırakanın sağlığında ...çıları arasında ... paylaşımı yaptığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, gerekçede ayrıca kısa karar verilmesinin ardından gerekçeli kararın yazımı aşamasında iş bu davanın tarafları, konusu ve sebebi ile aynı olan ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/426 Esas ve 2014/54 Kararının tespit edildiği, kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden redde ilişkin bir gerekçe yazılamadığı için bu hususun belirtilmekle yetinildiği açıklanmıştır....

                  nazara alındığında bir başka kullanıcıyı gözeterek buna cevaben sözkonusu paylaşımı yaptığı, sanığın güttüğü amaç ve kasıt gözetildiğinde, açık ve yakın tehlikenin olup olmadığı da değerlendirilip TCK’nın 216. maddesinde yazılı suçun unsurları itibariyle oluşup oluşmadığı tartışılarak bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile unsurları itibariyle oluşmayan propaganda suçundan yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 15.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu