WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olduğunu, sağ kalan eşin mal rejiminin tasfiyesinden doğan alacak hakkının terekeye ait borç olup öncelikli olduğunu, mirasçıların paylaşımı kabul etmedikleri için bu davayı açtıklarını belirterek davalarının kabulü ile müvekkilinin eşinin ölümünden dolayı taraflar arasındaki mal rejimi sona erdiğinden evin yarı bedeli kadar kanundan doğan katkı alacağının varlığının tespiti ile bu alacağın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, dava değerini 30.000TL olarak belirtmişlerdir....

Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, haciz sahipleri davalı bankaların inşaatın yapımı karşılığı bağımsız bölüm paylaşımı yapıldığını bilerek haciz işleminde bulunmadıkları, haciz tarihlerinden önce bağımsız bölüm paylaşımı yapılarak mal sahiplerine isabet eden bağımsız bölümlerin yapı kullanma izin belgeleri alınarak devir ve teslim edildiği, dava konusu taşınmazların tapu kaydına arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yapıldığının şerh verilmediği, bu hali ile birleşen davada davalı bankaların kötü niyetli olarak taşınmaz kaydına haciz koyduğunun iddia ve ispat olunamadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile davalı ...'...

    konusunda anlaşmazlık çıktığı, . maktule tokat attığı, daha sonra alkol almak için olay yerine gelen maktul ile sanıklar arasında yeniden başlayan tartışma sırasında maktulün kafasına ateş edilerek öldürüldüğü anlaşılan olayda, 1- Tanık . beyanında da yer aldığı üzere, sanık . ,.ile birlikte, mal paylaşımı hususundaki anlaşmazlıklar nedeniyle maktulün öldürülmesine, uçurumdan aşağı atılmasına katıldığı, olay sonrasında da birlikte kaçtığı anlaşılan olayda, fikir ve eylem birliği içerisinde ortak hakimiyet kurduğu, bu itibarla kasten öldürme suçuna TCK'nın 37/1. maddesi kapsamında katıldığı ve fail olarak sorumlu tutulması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu yardım sıfatıyla TCK'nın 39. maddesi tatbik edilerek eksik ceza tayini, 2- 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın...

      Mahkemece, davacı ile eşi İffet arasındaki mal rejiminin boşanmayla sona ermediği, İffet'in ölümüyle mal rejiminin sona erdiği, dava konusu çekişmenin davacı ile murisin diğer mirasçıları arasında miras paylaşımı ile ilgili olduğu, miras hukukuyla ilgili yargılama yetkisinin de genel mahkemelere ait olduğu, görev konusunun kamu düzenine ilişkin bulunduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin mahkemenin görevsizliği nedeniyle reddine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Sincan Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 225/1.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erer. Somut olayda;14.08.1987 tarihinde evlenen eşler arasındaki mal rejimi, davacının eşi ve tarafların ortak miras bırakanı İffet'in 16.07.2008 tarihinde ölümüyle sona ermiştir....

        aralarındaki boşanma ve mal paylaşımı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Adana 6. Aile Mahkemesi'nden verilen 27.11.2013 gün ve 10/1060 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi davacı vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17.06.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat Y.. E.. ve karşı taraftan davacı vekili Avukat R.. İ.. A.. geldiler....

          ın maliki olduğu 3 nolu dükkan niteliğindeki bağımsız bölümü ölünce kadar bakma akdiyle; 387 ada 2 parselde bulunan 1/3 hisse oranında maliki olduğu 25 ve 26 nolu mesken niteliğindeki bağımsız bölümleri satış akdiyle davalı kızına temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payları oranında tapu iptali ile tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, 387 ada 2 parselde bulunan 25 ve 26 nolu bağımsız bölümlerin paylaşımı hususunda ihtilaf bulunmadığını,ancak 362 ada 27 parselde bulunan 3 nolu bağımsız bölüm bakımından ölünceye kadar bakma akdinin yükümlülüklerini yerine getirdiğini belirtip davanın reddini savunmuştur....

            Davalı, kendi kazancı ile edinilen fakat muris babası adına kayıtlı olan taşınmazların kendisine devredildiğini, diğer mirasçılar ile aralarında malların paylaşımı konusunda sözleşme yaptıklarını,tapuda adına devredilen taşınmazlarla ilgili bir usulsüzlük bulunmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, muvazaa olgusunun ispatlandığı gerekçesiyle dava konusu 5261,5263,5264,3470,3482,3484,3485,3487,3494,3495,3496,3499,3500,3501,3502,3506,2418,3380,4723,4933,4949,5052,5053,5060,4412,4428 parsel ve 159 ada 70 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile veraset ilamındaki payları oranında davacılar ve davalı adına ayrı ayrı tapuya tesciline karar verilmiştir....

              Dava, Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesine dayalı anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. 29.05.2015 havale tarihli “anlaşmalı boşanma protokolünde” davacı tarafından davalıya yapılacak yardımcı kadın maaşı, aylık kira payı, mal ve servet paylaşımı, ticari ilişkiler, araç vs. dair hükümler mevcuttur. Hüküm fıkrasında ise sadece “taraflar arasındaki yazılı anlaşmanın uygun bulunmasına ve boşanmanın sonuçları konusunda düzenleme olarak onaylanmasına” denilmekle yetinilmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş, protokole uygun infazda şüphe ve tereddüte yer vermeyecek şekilde ayrı ayrı hüküm vermekten ibarettir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                paylaşımı davalarında istediklerini elde edememesi nedeniyle kendisini anlaşmaya zorlamak için tanık ...'...

                  Marketler firmasında depolara mal teslimatı yapan nakil aracı sürücüsü olarak çalışan sanık ... ile hakkında verilen mahkumiyet kararını temyiz etmemiş görünen ve firmanın ....şubesinde depocu olarak çalışan sanık ...'ın, çalıştıkları dönem içerisinde belirli tarihlerde, firmanın işyerlerinden atık kağıt-karton toplayan sanık ... ile girdikleri alacak-borç ilişkileri çerçevesinde, TCK'nın 38 maddesi kapsamında "azmettirmesi" ile birlikte hareket ederek, muhtelif tarihlerde bir kısım temizlik-gıda malzemelerini işyerinden çıkartıp, zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufla bulunmaları eylemlerinin zincirleme güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamalarında bir isabetsizlik görülmemiş, sanık ...'...

                    UYAP Entegrasyonu