Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olarak Davalı'dan alınarak Müvekkiline ödenmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle satılan malın ayıplı olduğunun tespiti ile, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine; bunun mümkün olmaması halinde, Müvekkilinin ayıplı mal için ödediği 9.500,00-TL'nin satış tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte Müvekkiline iadesine; mahkemece sözleşmeden dönme ve bedel iadesi yönünde hüküm kurulması halinde, aynı marka ve modelli cihazın güncel fiyatıyla, satış bedeli arasında kalan farkın tazminat olarak davalı'dan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının Dairemiz bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ...'in gelmiş olmalarıyla, duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, davalıdan satın alınan cihazın ayıplı olması nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir....

      Malın gizli ayıplı olduğu bilirkişi raporu ile sabit olup, bu durumda ayıplı malın ve fatura konusu malın bedelinin faizsiz olarak iadesi istenebilir. Ancak mal iade edildiği tarihten itibaren malın bedeli ödenmediği takdirde faiz isteminde bulunulabilir. Alıcı bu dönem içinde malı kullanmakta, satıcı ise mal satış bedelini elinde tutmakla semen bedelinin tenzili ve işlemiş faiz talep edilemez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, fatura bedeli olan 17.000 TL alacağa ilişkin itirazın iptaline, malın iade tarihinden itibaren işleyecek faize ilişkin hüküm kurulmasından ibaret olup, mahkemece yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

        Malın ayıplı olmasından kaynaklanan tazminat hukukuna yönelik davada karşılıklı Görevsizlik kararı bulunmadığından yargı yeri belirleme olanağı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle dava dosyasının bu aşamada yargı yeri belirlenmesi koşulları bulunmadığından mahalline GÖNDERİLMESİNE,21.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin 12.01.2011 tarihinde davalı şirketten 2011 model ... marka ve modeldeki aracı 130.000,00 Avro bedel karşılığı satın aldığını, satın alınan aracın kapsadığı tüm özellikler belirtilerek ... A.Ş. şirketine kiralandığını, aracın ayıplı olması nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi zararı bulunduğunu ileri sürerek müvekkili şirkete satılan ayıplı araç nedeniyle uğranılan maddi zarar için şimdilik 15.000,00 TL manevi zarar için 30.000 TL olmak üzere toplam 45.000,00 TL’nin 08.12.2011 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Aile Mahkemesinin 2017/666 esasıyla evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davası açılmış ve bu husus davalı kadın vekili tarafından beyan edildiğine ve davalar arasında bağlantı bulunduğuna göre, erkek tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) ve kadın tarafından evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) açılmış olan davaların birleştirilerek, davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 15/01/2019 tarih, 2017/2280 esas ve 2019/32 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Ankara 10....

              Maddi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede; kiralık araç talebinin, gerek aracın halen mevcut hali ile davacının elinde bulunuyor olması gerekse sunulan faturada geçen aracın dava konusu aracın vasıf ve cinsinde bir araç olmaması nedeniyle bu yöndeki talebinin reddi gerektiği, davacının manevi tazminat talebi açısından ise somut olayda davacıya manevi tazminat ödenmesini gerektirecek nitelikte kişilik haklarına herhangi bir saldırı bulunmadığından manevi tazminat talebinin koşulları oluşmaması nedeni ile reddinin gerektiği" gerekçesiyle, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile dava konusu davacının davalıdan toplam 54.212,00 TL'ye satın aldığı HU03124 motor nolu NM0MXXTACMHU03124 şasi nolu buz beyazı renkli 2017 model Ford Tourneo Carrier Kombi 75 PS Trend marka ve modelli aracın davalıya iadesi kaydıyla bu aracın davalı tarafça ayıptan ari misli ile değiştirilerek davacıya verilmesine, ikame araç kiralama bedeli talebinin reddine, manevi tazminat talebinin reddine, karar...

              Noterliği'nin 27.01.2017 tarih ve ... nolu ihtarname ile ayıp ihbarında bulunduğunu, 6102 sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi hükmünde “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....

                Ayıbın varlığı hâlinde satıcıyı maldaki ayıptan sorumlu tutabilmek için gerek BK gerekse TKHK hükümlerine göre birtakım maddi koşulların (ayıp sayılan bir eksikliğin mevcudiyeti, ayıbın önemli olması, ayıbın malın yarar ve zararının alıcıya geçtiği anda var olması, tüketicinin ayıbın varlığını bilmeden malı satın almış olması) gerçekleşmesi ve bazı biçimsel koşulların da (ihbar ve BK hükümlerinde muayene) alıcı tarafından sağlanması gerekir. Tüketici satımlarında açık ayıbın varlığı hâlinde, bu durum malın tesliminden itibaren 30 gün içerisinde muhatabına bildirilmelidir (TKHK, m.4/II)....

                  Davacı yanın ayıba dayalı olarak talepte bulunabilmesi için malın ayıplı olması yeterli olmayıp aynı zamanda süresinde ve usulüne uygun olarak Yasa'da öngörülen süreler içerisinde ayıp ihbarında bulunmuş olması gereklidir. Yasa'da düzenlenen ayıp ihbar süreleri hak düşürücü süreler olup, mahkemece re'sen göz önünde bulundurulmalıdır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi uyarınca; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değil ise alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK'nın 223/2.maddesi uygulanır....

                    UYAP Entegrasyonu