Şti. tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile satın almış olduğu buzdolabının ayıplı olması nedeniyle bedel iadesi ve manevi tazminat istemiştir. Mahkemece, davacının bedel iadesi talebi hakkında hüküm kurulduğu halde, manevi tazminat talebi hakkında hüküm kurulmamıştır. Davacının, manevi tazminat talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu husus 4077 sayılı Kanun’un 4. maddesinin altıncı fıkrasında “Satışa sunulacak ayıplı mal üzerine ya da ambalajına, imalatçı veya satıcı tarafından tüketicinin kolaylıkla okuyabileceği şekilde "özürlüdür" ibaresini içeren bir etiket konulması zorunludur. Yalnızca ayıplı mal satılan veya bir kat ya da reyon gibi bir bölümü sürekli olarak ayıplı mal satışına, tüketicinin bilebileceği şekilde tahsis edilmiş yerlerde bu etiketin konulma zorunluluğu yoktur. Malın ayıplı olduğu hususu, tüketiciye verilen fatura, fiş veya satış belgesi üzerinde gösterilir.” şeklinde açıklanmıştır. Bu düzenlemeyle malın özürlü/ayıplı şekilde satışa sunulduğu konusunda tüketicinin aydınlatılmış olması hâlinde, ayıplı malın neden olduğu zararlardan sorumluluğa ilişkin hükümler dışında, ayıplı olduğu bilinerek satın alınan mallar hakkında ayıptan sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanmayacaktır (TKHK, m.4/5). 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 4....
Davalı vekili, yetkiye ve göreve itiraz etmiş, davanın davalının ikametgahı mahkemesinin yetkili bulunduğunu, tarafların tüketici olmayıp tacir olduğunu, uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, esas yönden ise bu malın ayıplı olması halinde süresinde ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, ürünün davacıya teslim tarihinin faturadan da önce olup faturaya göre dahi talebin zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, ürünün taahhüt edilen teknik şartları taşımadığı, fırının gizli ayıplı olduğu gerekçesiyle fırının davalıya iadesine, davalıya ödenen paranın yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. TTK.'nın 23/1-c maddesindeki “ malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....
olarak Davalı'dan alınarak Müvekkiline ödenmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle satılan malın ayıplı olduğunun tespiti ile, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine; bunun mümkün olmaması halinde, Müvekkilinin ayıplı mal için ödediği 9.500,00-TL'nin satış tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte Müvekkiline iadesine; mahkemece sözleşmeden dönme ve bedel iadesi yönünde hüküm kurulması halinde, aynı marka ve modelli cihazın güncel fiyatıyla, satış bedeli arasında kalan farkın tazminat olarak davalı'dan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
e-imza Maddi Tazminat/ Harç/ Masraf Dökümü Peşin Harç : 3.104,37 TL Karar Harcı : 59,30 TL Bakiye Harç : 3.045,07 TL Manevi Tazminat/ Harç/ Masraf Dökümü Karar Harcı : 8.667,94 TL Noksan Harç : 8.667,94 TL Davacı Gider Avansı Yatırılan Avans : 3.358,80 TL Davalı Gider Avansı Yatırılan Avans : 1.100,00 TL...
idari para cezası ve yıkım nedeniyle idare mahkemelerinde açılan iki ayrı dava için 5.900,00 TL avukatlık ücreti, 612,00 TL davalılara ayıp nedeniyle gönderilen ihtarname bedeli, imar kirliliği ceza yargılaması nedeniyle katlanılacak 5.000,00 TL yargılama gideri, dava açılma aşamasında belirli olmayan 1.000,00 TL yargılama gideri, taşınmazın resmi kayıtlarda kaçak yapı statüsünde hukuki ayıplı yapıya dönüşmesi nedeniyle 1.000,00 TL değer kaybı, kaçak yapı nedeniyle tahakkuk ettirilen 785,00 TL para cezası ve eksik ayıplı ifanın giderilmesi için 1.000,00 TL maddi zarardan ibaret toplam 15.297,00 TL maddi ve bu süreçte manevi açıdan yıpranmış olması nedeniyle 3.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen işleyecek reeskont faizi ile hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiş, 15/04/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; 167.132,00 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken...
ayıplı olduğunu iddia ederek müvekkiline ihtar çekildiğini, davaya konu faturanın 16.03.2022 tarihinde düzenlendiğini, satışa konu malın da 16.03.2022 tarihinde teslim edildiğini, davalı tarafından faturaya itirazın süresinde ileri sürülmediğini, ayıplı mal iddia ve itirazlarının da aleyhine icra takibi yapılıncaya kadar ileri sürülmediğini, Mart ayında teslim edilen malın iddia edildiği gibi ayıplı veya hatalı olması ihtimalinde de 30.05.2022 tarihinde yapılan bildirimin de geçerli bir bildirim olmadığının aşikar olduğunu, davalı tarafından sırf kötü niyetli olarak icra takibine itiraz edilerek takibin durmasına sebebiyet verildiğini iddia ederek, davalı tarafından ------- sayılı icra dosyasına yapılan vaki itirazın 61.700,00 TL üzerinden iptaline, asıl alacağın % 20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, dava harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
den, 10.312,50 TL maddi tazminatın ise Yüklenici olan davalı SS.Kerkük Yapı Kooperatifinden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, diğer davalılar Kooperatif Yönetim Kurulu üyeleri ... ve ... ve mimari Proje Müellifi ... hakkındaki maddi tazminat isteminin ve tüm davalılar için Manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı ile davalılardan Betonarme ve Proje Müellifi ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı, eldeki davası ile, yapının gizli ayıplı olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek takviye yapılması aşamasında uğradığı maddi ve manevi zararlarının davallardan müteselsilen tahsilini istemiştir.Davalılar davanın reddini dilemiş, mahkemece davalıların...
Asliye Hukuk Mahkemesinin----- Esas sayılı dosyası ile taraflarınca açılan kararın iptali davasında söz konusu -- marifetiyle incelenerek ayıplı---- sayıldığı ve kararın iptali isteminin reddine karar verildiğini, müvekkili şirketin satıcı konumunda olduğu ve söz konusu ----- temin ederek tüketiciye sattığını, bu durumda ------- firma olarak ---- olduğunu, dolayısıyla ilgili ------------ ayıplı olmasından--------olduğunu, tüketicinin uğradığı zarardan dolayı sorumlu tutulan müvekkili şirketin tüketicinin ayıplı maldan dolayı uğradığı zararı karşıladığını, Borçlar Kanununa göre müvekkili------- temin ettiği malın ayıplı çıkmasından dolayı ödemek zorunda kaldığı bedellerin Borçlar Kanununa göre -- rücu edilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 25/02/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili, davanın reddini istemiş, karşı dava ile de gümrük görevlilerince kurşun miktarının fazla olması nedeniyle imha edilen mal bedelinin müvekkilince ödendiğini, durumun davacıya zamanında haber verildiğini, davacının da malları tekrar gümrükten çekmeyeceğini ve imhasının uygun olduğunu bildirdiğini, ancak bedeli ödenmiş olmasına rağmen imha edilen malların yerine yeni mal gönderilmediğini, davacının daha sonra göndereceği malın bedelinden bu tutarın mahsubunu önerdiğini, ancak gönderilen yeni malın da .... numarasında hatalı isim yer aldığı için gümrükten çekilemediğini, halen gümrüklü sahada bir depoda bulunduğunu, müvekkilinin boş yere para ödemeye devam ettiğini, davacının teslim edemediği ayıplı maldan BK’nın 96 vd. maddeleri hükümleri gereği karşı davacıya karşı sorumlu olduğunu, davacının aliud mal gönderdiğini, bu şekilde müvekkilinin zarara uğradığını, haksız yere depo ücreti, analiz ücreti ve imha bedeli ödediğini, maddi ve manevi zarar doğduğunu ileri sürerek, şimdilik...