Yeni heyetten alınan 17/04/2021 tarihli kök bilirkişi ve ek bilirkişi raporlarında da bilirkişiler özetle dava konusu ayıplı olduğu iddia edilen malın açık ya da gizli ayıbının olmadığı, çıkan arızaların kompresörün rutin bakımlarının davacı tarafından yeterince yapılmamasından kaynaklanabileceğini belirtmişlerdir. Alıcının kanuni hakları TBK. madde 227'de ayıplı mal malın ayıpsız diğeri ile değiştirilmesi, sözleşmenin feshi ve menfi zararın tazmini ve sözleşmenin tenzili ile onarımı isteme olarak belirlenmiştir ancak alıcının bu haklarını kullanabilmesi için öncelikle malın açık ya da gizli ayıplı olması gerekir. Malın ayıplı olup olmadığı hususu da teknik bilirkişilerin incelemesi ile ortaya çıkacaktır. Dosyamızda iki farklı heyetten dört farklı rapor alınmış, hepsinde de bilirkişilerin kanaati aynı olmuş ve malın ayıplı olmadığı tespit edilmiştir. Malın ayıplı olmadığı anlaşıldığından davacının malın ayıplı olmasına dayanarak talep edebileceği bir hakkı da bulunmamaktadır....
Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. maddesinde de “ ... tüketicinin onarım hakkını kullanılmasına rağmen malın tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, belirlenen garanti süresi içerisinde kalmak kaydıyla bir yıl içerisinde aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen garanti süresi içerisinde farklı arızaların toplamının 6’dan fazla olması unsurlarının yanı sıra bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması durumunda tüketicinin malın ücretsiz olarak değiştirilmesini talep edebileceği” hükmünün mevcut olduğunun, davacının aracının ayıplı olduğuna ilişkin iddiası kapsamında mahkemece araç üzerinde konusunda uzman bilirkişi ile keşif yapılıp rapor tanzimi sağlandığının ve bilirkişi raporunda arızaların kullanım hatasından kaynaklanmayan, imalat hatasına dayalı olduğunun, gizli ayıplı sayılması gerektiğinin ve sunroof arızasının ikiden fazla üç kez meydana geldiğinin anlaşılmasına göre davalıların yerinde...
BORÇLAR KANUNU [ Madde 204 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki ayıplı mal satışı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. Davacı, 10.10.2007 tarihli fatura ile dayalı şirketten 2008 model A... A 3 S Black 2.0 Ambition markalı aracı satın aldığını, aracın ESP güvenlik sistemini taşıması gerekirken, ESP özelliği olmayan nitelikte bir otomobil teslim edildiğini, ayıplı malın değiştirilmesi hususunda davalıya yaptığı müracaatların sonuçsuz kaldığını öne sürerek kendisine teslim edilmiş bulunan ayıplı otonun geri alınarak ESP güvenlik sistemli aynı model araç ile değiştirilmesine bu mümkün olmadığı takdirde dava konusu araca ESP güvenlik sisteminin eklenmesine karar verilmesini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı ifa nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan ....’den satın aldığı ticari aracın sürekli arızalandığını, öğrenci servisi ve taşımacılık işi ile uğraşan müvekkilinin araçtan gereği gibi faydalanamadığını, zarara uğradığını, dava konusu aracın ayıplı olması nedeniyle ....Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/161-216 E.K sayılı dosyasında görülen davada aracın ayıplı olduğunun kabulü ile araçta meydana gelen değer kaybına hükmedildiğini, kararın kesinleştiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL maddi tazminata ve 50.000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... AŞ vekili, davanın zamanaşımı süresinde açılmadığını, tazminat koşullarının oluşmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ......
Malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 8. maddesinde düzenlenmiş; hatta ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı, açıkça ifade edilmiştir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı TKHK.’nun 10. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre; teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir, bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bir malın altı ay boyunca sorunsuz çalışması, hayatın olağan akışına uygun olarak kabul edilmiş ve bu süre içinde mal yine de bozulmuşsa, kaynağında yani teslim anında var olan bir ayıbın yattığı sonucuna varılmıştır. Kuşkusuz satıcının bunun aksini ispat etmesi imkânı her zaman vardır....
Alıcının, malın ayıplı olduğunu bilmiyor olması gerekmektedir. Gizli ayıplarda, alıcının malın ayıplı olduğunu bilmesi mümkün değildir. Olağan gözden geçirme, malın alınırken kabaca gözden geçirilmesidir. İlk bakışta görülebilecek olan ayıplar mevcutsa, satıcının ayrıca bunu üstlenmesine gerek yoktur. Bu gibi durumlarda, sorumluluk aranmaz. d) Ayıptan sorumluluk sözleşme ile kaldırılmıyor olmalıdır e) Alıcı ayıbı kabul etmemiş olmalıdır f) Alıcı ayıptan doğan sorumluluk hükümlerinden yararlanabilmek için kanunun kendisine yüklediği külfetleri yerine getirmiş olmalıdır Alıcıya kanunen yüklenen külfetler, satılanı gözden geçirme ve varlığı iddia edilen ayıpları satıcıya bildirme külfetleridir. Alıcı, satın aldığı malı gözden geçirmek ve herhangi bir ayıp halinde de bunu satıcıya bildirmek zorundadır . Bu zorunluluklar TBK. m. 223’te düzenlenmiştir....
Alıcının, malın ayıplı olduğunu bilmiyor olması gerekmektedir. Gizli ayıplarda, alıcının malın ayıplı olduğunu bilmesi mümkün değildir. Olağan gözden geçirme, malın alınırken kabaca gözden geçirilmesidir. İlk bakışta görülebilecek olan ayıplar mevcutsa, satıcının ayrıca bunu üstlenmesine gerek yoktur. Bu gibi durumlarda, sorumluluk aranmaz. d) Ayıptan sorumluluk sözleşme ile kaldırılmıyor olmalıdır e) Alıcı ayıbı kabul etmemiş olmalıdır f) Alıcı ayıptan doğan sorumluluk hükümlerinden yararlanabilmek için kanunun kendisine yüklediği külfetleri yerine getirmiş olmalıdır Alıcıya kanunen yüklenen külfetler, satılanı gözden geçirme ve varlığı iddia edilen ayıpları satıcıya bildirme külfetleridir. Alıcı, satın aldığı malı gözden geçirmek ve herhangi bir ayıp halinde de bunu satıcıya bildirmek zorundadır . Bu zorunluluklar TBK. m. 223’te düzenlenmiştir....
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve kısmen benimsenen bilirkişi raporlarına göre, davalı taraf, taraflar arasındaki sözleşmeyi inkar etse de davacı tarafça dosyaya sunulan sevk irsaliyelerindeki ürünün davacıya gönderilmiş olması ve davacının bu ürünler için analiz yaptırmış olmasının taraflar arasındaki sözleşmenin kurulduğu kanaatini oluşturduğu, davacının analiz sonucu malın tesliminden itibaren 7. gün sonrası malın ayıplı olduğunu ihtar ettiği, TBK'nın 227/2 maddesine göre malın ayıplı olması nedeniyle davacının genel hükümlere göre tazminat isteyebileceği, davacının davalıya iade ettiği ürünler nedeniyle davalının yeni ürün göndermemesi nedeniyle piyasadan temin ettiği ürün faturalarına göre mali müşavir bilirkişi raporunda hesaplanan 185.436,00 TL fazla ödeme yaptığının anlaşıldığı gerekçesiyle bu meblağın 03/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir...
Yukarıda da ayrıntısı ile açıklandığı üzere; malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, 4822 sayılı Kanun’la değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4.maddesinde düzenlenmiş; ayıbın gizli ya da açık olması halleri için ayrı ihbar süreleri getirilmiş; hatta ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı, açıkça ifade edilmiştir....