Dava, İİK'nun 82/1- (4) maddesi uyarınca açılmış maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, dava konusu taşınmaza 07/07/2020 tarihinde haciz konulmuş olmasına, davacının bizzat icra müdürlüğüne sunduğu 26/10/2020 tarihli mal beyanı dilekçesinde dava konusu taşınmazın haczine muvafakatinin olmadığını bildirerek hacizden bu tarihte haberdar olmasına rağmen davanın yasal 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 19/08/2021 tarihinde açılmasına, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Aydın 1....
Borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu taşınmazına 28.06.2011 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 09.08.2011, kıymet takdiri raporunun da 06.09.2011 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 103 haciz davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ve kıymet takdirinin tebliği üzerine oğlunun bildirmesi neticesinde takipten ve hacizden haberdar olduğunu belirterek icra mahkemesine 09.09.2011 tarihinde başvurarak borca itiraz ettiği görülmektedir. Borçlu tarafından en geç borca itiraz ettiği 09.09.2011 tarihinde haczin öğrenildiği, buna karşın İİK'nun 82/1-12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin bu tarihten itibaren 7 günlük süreden sonra 13.03.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır....
şikayetinde bulunduklarını, öncelikle davacıların ipoteğin tesisi sırasında meskeniyet iddialarından da vazgeçtiklerini, bu taşınmazda kullandıkları kredinin teminatı olarak ipotek tesis ettiklerini, takibin ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin olduğunu, meskeniyet iddiasının ve maişet iddiasının ancak hacze karşı ileri sürülebileceğini, 2004 sayılı İİK m.82'nin başlığı da ‘Haczi caiz olmayan mallar ve haklar’ olarak belirtildiğini, yasanın bu konuda açık olduğunu, somut olayda takibin hacze değil ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin olarak açıldığını, davacıların meskeniyet ve maişet iddiasına bulunabilmelerinin yasal dayanağı olmadığını, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan ilamlı icra takibinde bir haciz söz konusu olmadığından İİK m.82 uyarınca haczedilmezlik şikayetinde de bulunulamayacağını, davanın bu yönden yasal dayanağı bulunmadığını, ayrıca yapılan kredi sözleşmesinde ve ipotek resmi senedinde de bu hususların hüküm altına alındığı halde davacıların itiraz etmesinin...
GEREKÇE: Dava İİK'nun 82/1- 4 maddesi uyarınca açılmış maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere hükme esas alınan bilirkişi raporuna, dava konusu takip dosyasının ilk derece mahkemesi kararından sonra 24/05/2022 tarihinde takipsizlik nedeniyle kapatılmasına, şikayetin istinaf incelemesi sırasında konusunun kalmamasına, zira şikayete konu taşınmaz haczinin de süresinde satış talep edilmemesi nedeniyle düşmüş olmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın HMK 353/1- b(2) maddesi uyarınca kaldırılmasına, şikayetin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin paylaştırılmasına karar vermek gerekmiştir....
Alaşehir İcra Müdürlüğü'nün 2017/3315 E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı T3 tarafından diğer borçlu ile birlikte davacı T1 aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 ödeme emrinin borçluya 27.10.2017 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesi üzerine şikayete konu taşınmaz hissesinin 02.10.2017 tarihinde haczedildiği, 103 davetiyesinin borçluya 26.01.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal 7 günlük süre içerisinde 29.01.2018 tarihinde meskeniyet ve maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. İİK.'...
GEREKÇE : Dava İİK' nun 82/1- (4), (12) maddesi uyarınca açılmış maişet ve meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nun 82. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Öte yandan, taşınmazların ve traktörün usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesi zorunlu değildir....
Bu nedenle borçlunun veya borçlunun eşi tarafından haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine öncelikle İİK 106- 110 maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Somut olayda; maişet şikayetine konu 13341 ada 273 parsel nolu taşınmaza 17/06/2020 tarihinde haciz konulduğu, dava tarihi itibariyle açılan davanın süresinde olduğu, ancak dava devam ederken alacaklı vekili tarafından bir yıllık süresi içinde satış talep edilmediğinden dairemiz inceleme tarihi itibariyle haczin düştüğü, maişet şikayetinin konusuz kaldığı, şikayet edenin haczin kaldırılması istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır....
DAVA KONUSU : Meskeniyet ve Maişet İddiasına Dayalı Haczedilmezlik Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmasına üzerine dosya incelendi. Anayasanın 36.maddesinde; "herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme görev ve yetki içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz" düzenlemesi bulunmaktadır; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6.maddesinde ise; " her şahıs gerek medeni hak ve vecibeleri ile ilgili nizalar, gerek ceza-i sahada kendisine karşı serdedilen bir isnadın esası hakkında karar verecek olan kanuni, müstakil ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içerisinde hakkaniyete uygun ve aleni surette dinlenmesini istemek hakkına haizdir " hükmü mevcuttur....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK 82/1- 4. bendi uyarınca maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. HMK'nın 355. maddesinde "inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" düzenlemesine yer verilmiştir. Şikayete konu takip dosyasından taşınmazın tapu kaydına 11/03/2019 tarihinde haciz konulduğu, davacıya 103 davet kağıdının 04/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dava tarihi itibariyle haczin geçerli ve şikayetin süresinde olduğu anlaşılmıştır....
Temyiz itirazları yerinde değil ise de; Aile konutu iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, hacze ilişkin 103 davetiyesinin ve kıymet takdiri raporunun borçluya 06/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal yedi günlük süreden sonra 25/09/2018 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, aile konutu iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin de bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de, sonuçta şikayet reddedildiğinden sonucu doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....