Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/241 Esas - 2021/135 Karar sayılı kararı ile dava dosyası incelendi....
(Anayasa Mahkemesinin 14.07.1993 tarihli, 92/1-93/1 sayılı kararı) Açıklanan bu olgular gözetildiğinde davalı derneğin kapatılma istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı taraf bilirkişi raporuna itiraz ederken davacı derneğin faaliyette olup olmadığı derneğin davalı vakfa dönüşüp dönüşmediğinin kaymakamlıktan sorulmasını talep etmiştir. Kaymakamlıktan alınan cevabi yazıda, Boğaziçi musiki Derneği adında bir derneğin faaliyette olmadığının bildirildiği anlaşılmış ise de, geçmişte Boğaziçi Musiki derneğinin faaliyette bulunup bulunmadığı bulunmuş ise adı geçen derneğin sonradan davalı Vakfa dönüşüp dönüşmediği hususunda bilgi verilmediği anlaşılmıştır. Davacı taraf dava dışı derneğin davalı Vakfa dönüşüp dönüşmediğinin araştırılmasını talep etmiş olup, bu husus yeterince araştırılmamıştır. Bu itibarla mahkemece öncelikle ......
(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2013/7044 E. , 2013/10553 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, 12-13 Haziran 2010 tarihli dernek genel kurulunun iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-İl Dernekler Müdürlüğünde bulunan davalı derneğe ait tüzüğün aslı veya onaylı suretinin, 2-14.11.2009 ve 14.05.2010 tarihli yönetim kurulu kararlarının da içinde yer aldığı davalı derneğe ait yönetim kurulu karar defterinin ve üye kayıt defterinin, 3-12-13 Haziran 2010 tarihli davalı derneğin genel kurul toplantı tutanaklarının asıllarının, 4-Davalı derneğin ... Şubesine ait 01.01.2009 ve sonrası tarihli kararlarının da içinde yer aldığı şube yönetim kurulu karar defterinin, 5-Davalı derneğin ......
Somut olayda; dernek üyesi olan davacılar tarafından derneğin genel kurul toplantısında görevden almaya ilişkin durumun görüşülmesini istemeden doğrudan davalı dernek aleyhine dava açıldığı ve davada davalı derneğin davacıların da içinde yer aldığı ... Şubesinin yönetim ve denetim kurullarının görevden alınmasına dair dernek merkez yönetim kurulunun 23.06.2014 tarihli kararının kanun ve tüzüğe aykırı olması nedeniyle iptalinin istendiği, mahkemece işin esası incelenerek davanın kabulüne karar verildiği, davalı derneğin tüzüğünde de yönetim kurulu kararının kesin olduğuna dair bir hükmün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında, genel kurulun onayını almayan yönetim kurulu kararları, derneğin denetim yolları tüketilmiş kararı olarak kabul edilemez. Olayda iptali istenilen karar genel kurula ait değildir. O halde davanın reddine karar verilmesi yerine işin esasının incelenerek kabulü doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, ... davalı gösterilerek açılmış olup, dosyada, Mahkeme kararının adı geçen davalının İl Dernekler Müdürlüğünden gelen belgelerde kayıtlı adresine tebliğ edildiğine dair bir belgeye veya kayda rastlanmamıştır. Mahkeme kararı tebliğ edilmiş ise, belgelerinin dosyasına konulması veya kayıtlara dayanılarak tarihinin bildirilmesi, tebligat işlemi yapılmamışsa davalı derneğin İl Dernekler Müdürlüğündeki mevcut adresine Mahkeme kararının tebliği ile sürelerinin beklenmesi ve ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi'nin 2017/3268 Esas, 2017/15493 Karar sayılı ilamı) Nitekim Anayasa Mahkemesi de benzer hüküm taşıyan, Siyasi Partiler Kanunu'nun 103. maddesindeki "Kanunsuz siyasi faaliyetlerin mihrakı olmayı, suçun kesif şekilde işlenmesi, birden fazla mahkûmiyet,..." şeklinde yorumlamıştır (Anayasa Mahkemesinin 14.7.1993 tarihli, 92/1- 93/1 sayılı kararı) Tüm dosya kapsamı, soruşturma dosyaları ile bir bütün olarak değerlendirildiğinde; söz konusu dernek ve yöneticileri hakkında yapılan aramalarda suç teşkil eden olay ve fiillerin olup olmadığı hususları araştırılmış dernek hakkında başkaca soruşturma dosyası yürütülmediği görülmüştür. Yapılan aramalarda elde edilen oyunların kumar oynatılması alarak değerlendirilemeyeceği, derneğin kumar oynanma mekanı haline geldiğinin dosya kapsamından anlaşılamadığı, davalı Derneğin bu suç "kaynağı" haline geldiğini gösteren delillerin tespit edilemediği anlaşıldığından" gerekçeleri ile; 1- Davanın REDDİNE, dair karar verilmiştir....
Mahkemece, davacının, davalı dernek aleyhine İçişleri Bakanlığı'na verdiği 04/03/2009 tarihli şikayet dilekçesinde dava dilekçesine konu ettiği hususları bildirip işlem yapılmasını istediği, İçişleri Bakanlığı tarafından yaptırılan soruşturma sonucunda düzenlenen raporda davalı derneğin eyleminin yasaya uygun bulunduğu ve bu eylem sebebiyle herhangi bir işlem yapılmasına gerek görülmediği kanaatinin belirtildiği, davacının İçişleri Bakanlığı'na verdiği dilekçe tarihi itibariyle (04/03/2009) fiili ve faili bildiği, dava tarihi itibariyle ...'nın 58. maddesinde öngörülen 1 yıllık sürenin dolduğu, davalılardan ... davalı derneğin idari biriminde görevli sekreter olması sebebiyle, belirtilen sürenin bu davalı içinde aynı tarihten başlayacağı gerekçesişyle, davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Valiliği İl Dernekler Müdürlüğü'nün 26/02/2016 tarihli dava dilekçesiyle, üst üste iki defa genel kurul toplantısını yapmadığı ileri sürülerek Türk Medeni Kanunu'nun 87/5. maddesi uyarınca davalı derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesi istenmesi üzerine, mahkemece görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Dava şahıs varlığına ilişkin ise de, Türk Medeni Kanunu'nun 87/5. maddesinde derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istemine ilişkin davaların açıkça sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği belirtildiğinden; mahkemece, tüm deliller toplanıp işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi istenmesi gerekirken, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı ile davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Bu itibarla adı geçen derneğin tasfiye edilmesi ve sona ermesi bu davanın açılmasına engel değildir. Mahkemece anılan dava ile sınırlı olarak ve o davada temsil edilmek üzere davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçe ile olaya uygun düşmeyen bilirkişi raporuna göre karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. SONUÇ: Bu itibarla yukarıda gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 27.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....