Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin tedbirin kaldırılması talebinin reddi ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Açılan davada yaklaşık ispat koşulunun sağlanılmadığını, İptali istenen tasarrufun müteveffanın hayatta iken yapılmış olduğundan davacı yanın huzurdaki dava yönünden dava ehliyeti bulunmadığını, Huzurdaki davanın tenkis davası olarak nitelendirilmesi halinde 1 yıllık, vekalet ilişkisinin kötüye kullanılması sebebine dayanılması halinde ise 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi ara kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir....

      Zira takibin İİK'nın 68/1 maddesindeki belgelere dayanması hususu itirazın kaldırılması davalarında özel dava şartı niteliğindedir. Somut olayda, taraflar arasındaki tazminat davası kapsamında Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce TBK'nın 76. maddesi uyarınca alacaklı lehine ön ödeme ara kararı verildiği, takip dayanağı belgenin de iş bu ara karar olduğu ve niteliği itibariyle İİK'nın 68/1 maddesindeki belgelerden olduğu, borçlu tarafça bu belgenin aksini gösterir bir delil sunulamadığı, bu haliyle mahkemece karar tarihi itibariyle davanın kabulüne ve itirazın kaldırılmasına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ne var ki, mahkemece karar verildikten sonra takibe dayanak ara karara karşı yapılan istinaf başvurusu neticesinde Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nce 18/01/2022 tarihli 2022/34 XX 112/135 K sayılı karar ile, takibe dayanak ara kararın kaldırılmasına, ön ödeme talebinin reddine dair kesin karar verilmiştir....

      Gerze Asliye Hukuk Mahkemesince (İcra Mahkemesi sıfatıyla) ise, geçici ödeme kararına hükmedilen mahkeme ara kararının ilam niteliğinde bir belge olmadığı, söz konusu kararın kesinleşmesine gerek olmaksızın genel haciz yolu ile icra takibine konulabildiği, geçici ödemeye ilişkin düzenlenen ara kararların İcra İflas Kanunu m. 68/1’de belirtilen belgelerden olduğu, bu nedenle itirazın kaldırılmasında icra hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Genel haciz yolu ile ilamsız takibe karşı borçlunun süresinde itirazı takibi durdurur. Takibin devamını sağlamak için alacaklı dilerse itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurabileceği gibi, takip konusu alacağın dayanağı İİK’nın 68-68/a daki belgelerden değilse, genel mahkemede itirazın iptali davası açabilir....

        Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme tarafından verilen ara kararın kaldırılmasına, HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında kararla davalının ihtiyati haciz talebinin kaldırılmasına yönelik talebinin kabulü ile mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2- ELBİSTAN 1....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Temyize konu yapılan satışın tedbiren durdurulması kararının kaldırılması kararının, ara karar niteliğinde olduğunun anlaşılmasına, icra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK.nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan mahkeme kararları kesindir....

          Aksi halin kabulü, aşırı şekilcilik olup, hak zayiine ve mükerrer ödemelere neden olur.Bu açıklamaların ışığında somut olaya bakıldığında, Mahkemece, nafakaya ilişkin ara karar kurulduktan sonra sadece 16.05.2014 tarihli 700 TL.lik ödemenin (müşterek çocuk için hükmedilen nafaka tutarı olan 350 TL.nin iki katı olması sebebiyle) belirtilen kıstaslara uygun düştüğü görülmekle, itirazın kaldırılması talebinin kısmen kabul edilerek takibin (itiraz edilmeyen 2.300 TL.lik kısım ile itiraz edilip itirazın kaldırılması gereken 6000 TL olmak üzere) 8.300 TL.si için devamına, kalan kısım (700 TL) yönünden itirazın reddine karar vermek gerekirken asıl alacak üzerinden 2.7000 TL ile ilgili itirazın kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,...

            Tedbir ara kararı davalıya 25/05/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili 27/06/2022 tarihli cevap dilekçesi ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece itirazın duruşmalı yapılan incelemesi sonucunda 11/11/2022 tarihli celsenin 7 nolu ara kararı ile davalı tarafın ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine, gerekçesi ve yasa yolunun ara karar ile açıklanmasına karar verilmiş ve 14/11/2022 tarihli gerekçeli ara kararı yazılmıştır....

            kaldırılmasında hukuki yararı olan tapu maliki sıfatına haiz olarak süre sınırlaması olmaksızın ihtiyati tedbirin teminat karşılığında kaldırılmasını talep ettiklerini, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması taleplerinin ve dosya incelendiğinde yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı ve taleplerinin haklılığının görüleceğini, davada, ihtiyatin tedbir kararının verilebilmesi için elzem olan yaklaşık ispat koşulları oluşmadığını, bu hususun yerel mahkemenin 03.11.2021 tarihli ara kararında da ifade edildiğini, yerel mahkemenin 03.11.2021 tarihli tedbirin kaldırılması kararını tam ve doğru bir inceleme neticesinde verdiğini, zira ihtiyati tedbirin kaldırılması yönündeki talebin, 26.10.2021 tarihli duruşmanın 6- 7- 8 nolu ara kararlarına cevap geldikten sonra değerlendirildiğini, mahkemenin tedbirin kaldırılması kararını davacının söz ettiği icra dosyasını, ihalenin feshi davası dosyasını ve tapuda taşınmaza dair tüm bilgi ve belgeleri inceledikten sonra verdiğini, icra işlemlerinin hukuka...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması (Fekki) K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nun 194. maddesi gereğince aile konutu üzerine konulan ipoteğin fekki için açılan asıl davada mahkemece 06.10.2015 tarihinde ara karar ıile verieln ihtiyati tedbir kararının yerinde olmadığına dair davalı vekilinin talebinin, mahkemece bu kararın temyize tabi olmadığı yönünde reddine dair verilen 01.12.2015 tarihli ara kararının temyizi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.)...

              UYAP Entegrasyonu