Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, 02.07.2014 tarihli tedbir kararında ihtiyati haciz kararlarının infazına dair herhangi bir açıklamanın bulunmadığı, 25.07.2014 tarihli ara kararın ise itiraz yolu açık olmak üzere verilmiş yeni bir karar olduğundan ara karar tarihinden önce konulmuş hacizlerin kaldırılması doğru değildir. O halde mahkemece şikayetin reddi yerine kabulü ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2019 NUMARASI : 2019/21 ESAS - 2019/917 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın Kaldırılması KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ara kararla hükmedilen nafaka alacağının tahsili için yapılan takibin borçlunun itirazı sonucunda durduğunu, alacağın mahkeme kararına dayalı olduğunu ve borçlunun borcun ödendiğine dair itirazı da bulunmadığını, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek borçlunun itirazının kaldırılmasına, takibin devamına ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkeme; davacı tarafından davalı hakkında İstanbul 13....

    talebinde bulunmuş, bedel arttırım dilekçesi ile davacının 43.054,84TL geçici iş göremezlik, 416.285,28TL sürekli iş göremezlik zararının oluştuğunu belirterek dava değerini bu miktarlara arttırmış, yargılama aşamasında sunduğu dilekçe ile davalıların mahkeme neticeleninceye kadar malvarlıklarını elden çıkarmaları durumunda mahkeme kararının tahsil kabiliyeti kalmayacağını, davalılardan ... ... adına kayıtlı birkaç gayrimenkul bulunduğu yönünde duyum aldıklarını, söz konusu gayrimenkullerin ve var ise araçların ellerinden çıkarılarak mahkeme kararının uygulanmasının önüne geçilmesini engelleyebilmek adına ihtiyati haciz talebinde bulunduklarını bildirmiştir....

      Mirasçıları ... ve .... vekilinin talebi üzerine verilen 27/03/2023 tarihli davalılar vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması taleplerinin reddine dair ara kararı, istinafa tabi bir ara karar niteliğinde değildir. Açıklanan bu nedenlerle istinafı mümkün olmayan, ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair mahkeme ara kararına yönelik davalı ... Mirasçıları ... ve ... vekilinin istinaf dilekçesinin HMK'nun 352. maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir. 3.3. Davalı ......

        Esas sayılı dosyası ile ilgili olarak kurulan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, ... tarihli ihtiyati tedbir kaldırma talebinin reddine dair ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER : Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibarıyla kıymetli evraktan kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkin olup, istinaf konusu uyuşmazlık ihtiyati tedbir kararının kaldırılması ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına yönelik talebin reddine dair verilen ara kararın kaldırılması talebine ilişkindir. Tedbir kararının kaldırılması "Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)" talebine ilişkindir....

          Mahkeme, 06/01/2022 tarihli gerekçeli ara kararı ile Sivas 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/108 D.İş dosyasında verilen ihtiyati haciz kararının devamına karar vermiştir. Davalı vekili 22/12/2022 tarihli duruşmada "daha önce verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep ederiz." şeklinde sözlü beyanı ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiş, mahkeme 22/12/2022 tarihli gerekçeli ara kararı ile, davalı vekilinin, ihtiyati haciz kararına karşı yaptığı itirazının/kaldırılması talebinin reddine karar vermiş, davalı vekili işbu ara kararını süresinde istinaf etmiştir....

          ile tazmininin daha da zor hale geleceğini, açıklanan nedenlerle yerel mahkeme ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

          Mahkeme ara kararı ile verilen ihtiyati hacizlerin kaldırılması istemi konusunda her ne kadar davaya bakan mahkeme yetkili ve görevli ise de, alacaklı tarafından takibe geçildikten sonra artık bu durumda da icra mahkemesi görevlidir. (Aynı yönde Yargıtay 12. H. D. 2011/24440 Esas- 2012/8801 Karar sayılı ilamı) Somut olayda, icra takibi, ilk olarak dava dışı borçlular aleyhine ilamsız takip olarak başlatılmış, takibin devamı sırasında İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/343 Esas sayılı tasarrufun iptali davasında 18.08.2021 ara karar ile davacı aleyhine ihtiyati haciz borçlusu sıfatıyla asıl takibin başlatıldığı İstanbul 12....

          Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin tensip zaptında müvekkilinin taşınmazları aleyhine konulan ihtiyati tedbir kararının taşınmazların dava konusu olmaması nedeniyle kaldırılmasını, davacı adına kayıtlı taşınmazlara teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemenin 06/07/2021 tarihli ara kararı ile davalı vekilinin taşınmazlar üzerindeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine karar verildiği, davalı vekilinin 12/07/2021 tarihli dilekçe ile istinaf kanun yoluna başvurduğu, Dairemizin 2021/1250 Esas, 2021/951 Karar, 17/09/2021 tarihli kararı ile davalının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin itirazının reddine yönelik karara karşı istinaf talebinin kabulü ile mahkemenin 06/07/2021 tarihli ara kararının 1 nolu bendinin kaldırılmasına, duruşma açılarak karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır....

            Mahkemece, 11.12.2012 tarihli ara kararla davalı tarafın tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Talep ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 394/5. maddesi uyarınca, karşı taraf kendisi dinlenmeden (yokluğunda) verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edebilir. İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Ancak temyiz edilen bir kararın Yargıtay tarafından temyiz incelemesinin yapılabilmesi için öncelikle kararın taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ve süresi içerisinde temyiz edilmiş olması; ayrıca verilen kararın HMK kapsamında gerekçeli karar şeklinde yazılması gerekmekte olup, esasen Yargıtay denetiminin de gerekçeli karar üzerinden yapılması mümkündür. 1982 Anayasası’nın 141. maddesine göre, tüm mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerekmektedir....

              UYAP Entegrasyonu