"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, satın alınan araçtaki gizli ayıp nedeniyle aracın yenisi ile değiştirilmesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Hüküm Asliye Ticaret Mahkemesince verilmekle, temyiz içın inceleme görevi ... Yasası’nın 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun kararı uyarınca ... ... 13. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Burada üzerinde durulması gereken husus ayıbın açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu noktasında olup araçtaki ayıbın açık olduğu ve hukuki ayıbın davacı tarafça bilindiğine dair herhangi bir delilin bulunmadığı, dosya kapsamı itibariyle davacı tarafın bu hususu bilebilecek durumda olmadığı değerlendirilmiştir. Buna göre; araçta ayıp oranında bedel indiriminin hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davanın tazminat ödenmesine dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında ortak alanlarda ve daire içerisindeki açık ayıplı, gizli ayıplı ve eksik imalatlı işlerin maliyetleri belirlenmiş ve gizli ayıp, açık ayıp ve eksik imalatın dava tarihi itibari ile toplam bedeline hükmedilmiş ise de; eksik işlerin, açık ayıptan ayrı olarak değerlendirilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Eksik işlerin yapılmamış olmasının davacının satın aldığı bağımsız bölümün ekonomik değerini düşüren açık ayıp niteliğinde olduğu, davalının bu ayıbı gizlemek için de herhangi bir hileye başvurmadığı, davacının bu ayıplardan bağımsız bölümü teslim aldığı tarihte kolayca bilgi sahibi olabileceği kuşkusuzdur. Davacının teslim aldığı bağımsız bölüm nedeniyle, 4077 sayılı Kanun’un 4. maddesi gereğince malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde davalıya ayıp ihbarında bulunmadığı da anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; dava konusu otomobili ile 11/09/2013 tarihinde seyir halinde iken aracın frenlerinin tutmaması nedeniyle kırmızı ışıkta bekleyen araca arkadan çarparak gerçekleşen trafik kazasında açılmayan hava yastıkları nedeniyle yaralandığını, aracı davalı ... den satın aldığını, bakımlarının davalı ... nin acentası olan diğer davalı ... Tic. A.Ş. tarafından yapıldığını, aracın hava yastıklarının açılmamasının gizli ayıp olduğunu, bu nedenle davalı ... nin sorumlu olduğunu, aracın periyodik bakımının düzgün yapılmaması nedeniyle davalı ......
GEREKÇE: Dava; ticari satıma konu araçta yaşanan direksiyon kilitlenmesi arızası nedeniyle kaza tehlikesi geçirmesi nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.Somut olayda; davalıdan satın alınan, aracın murisin kullanımında olduğu sırada direksiyon kilitlenmesi tabir edilen arıza sonucunda araçta bulunan muris ve kızının kaza tehlikesi atlattıkları, ancak herhangi bir yaralanmanın söz konusu olmadığı, delil tespiti raporunda belirtildiği üzere, aracın direksiyon motoru şase kablosu ile süspansiyon modülünden kaynaklanan arıza sonucunda direksiyonunun kilitlendiği, söz konusu ayıbın imalattan kaynaklanan gizli ayıp niteliğinde olduğu ve arızanın olay sonrasında onarılarak giderildiği, davalı tarafın direksiyonun manevra kabiliyetini yitirecek derecede sertleştiğinin tespit edildiğini kabul ettiği anlaşılmaktadır....
Bu sebeple davacının açık ayıplara ilişkin tazminat taleplerinin reddi gerekmiştir. ....Raporda tespit edilen diğer gizli ayıplar yönünden dava incelendiğinde; blokun bodrum katındaki perde duvarların eteklerinde, kapalı otoparkın tavan ve duvarlarında boya kabarması ve su sızıntısı olması şeklindeki gizli ayıp nedeniyle;bu gizli ayıbın ortaya çıkma süresinin teknik oolarak tespitinin mümkün olmadığı bilirkişi raporu ile sabit olup, bilirkişi raporundaki ayıpların ortaya çıkma anına yönelik tespitler konutu fiilen 10/10/2009 tarihinde teslim aldığı, bu taşınmazla ilgili ayıp ihbarını 30.11.2010 tarihli noterden düzenlenen ihtarname ile davalılara bildirdiği, davanın da 22.12.2010 tarihinde açıldığı hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde bu gizli ayıp yönünden davacının ayıp ihbarının süresinde olduğu anlaşılmıştır....
davacının bu ayıpları bağımsız bölümü teslim aldığı tarihte görebileceği ve tapu sicilinin aleni olması nedeniyle bu ayıplardan kolayca bilgi sahibi olabileceği, bu nedenlerle açık (görünür) ayıp niteliğinde oldukları kuşkusuzdur....
Tüketici Mahkemesi’nin 2012/1634 Es. sayılı dosyasında süresinde ayıp ihbarında bulunmadığından dolayı dava dışı ...’e ödenen ürün bedelinin tahsili isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflar vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacının temyiz itirazlarına gelince; Dava ayıplı mal satışı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Dosya içeriğinden, davaya konu televizyonlarla ilgili olarak ... 5. Tüketici Mahkemesi’nin 04/12/2012 günlü ve 2012/1634-2012/1347 E.K sayılı dosyasının konusunu teşkil eden 29/12/2010 tarihli 817142 sayılı fatura içeriği emtianın 24/04/2012 tarihinde teknik servise (...) götürüldüğü, teknik servis tarafından form düzenlendiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan deliller doğrultusunda davacı tarafça ayıplı ve bozuk çıktığı iddia edilen bu şekerlerin kendilerine teslim tarihi olan 04.10.2007 tarihinden itibaren yasal 2 ve 8 günlük süreler geçirildikten sonra 16.10.2007 tarihinde davalı şirkete ayıp ihbarında bulunduğu, bu sebeple söz konusu malı yani şekerleri kabul etmiş sayıldığı dolayısıyla süresinde yapılmayan ayıp ihbarına ve iddiasına dayanarak, ayıp nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zararlara karşılık maddi ve manevi tazminat talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş , hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 9.6.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı-davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık gizli ayıp ihbarına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davacı taraf, davalı taraftan satın aldığı atık su borularının inşaatta kullanılmasından sonra ayıplı olduğunu öğrenir öğrenmez davalı tarafa noter kanalıyla ayıp ihbarında bulunmuş ve daha sonra da ayıp ve zararla ilgili tespit yapmıştır. Bu durumda ayıbın TTK.nun 25.maddesindeki usul ve şartlara uygun ve süresi içerisinde yapıldığının kabulü gerekir. Mahkemece bu yön gözardı edilerek olaya uygun düşmeyen yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı-birleşen dava davalısı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....