WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu doğrultuda, araçta yapılan komple motor değişiminden sonra ayıp halinin ortadan kalktığı, aracın kullanım süresi ile km değerinin karşılaştırılmasından, araçtan faydalanamama halinin süreklilik kazandığının söylenemeyeceği, aracın değer kaybının 44.000 TL olduğu belirtilmiştir. davacının dava dilekçesinde aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde araç alım bedelinin iadesini talep etmişse de 22/06/2023 tarihli ıslah dilekçesinde aracı alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim talep ettiği anlaşılmakla davacının davalıya yönelik ayıp oranında bedelde indirim talepli davasının kabulüne, 44.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının maddi tazminat talebi yönünden dava dilekçesinde ileri sürülmeyen davanın sonradan ıslah yoluyla talebi mümkün olmadığından maddi tazminat talepli davası bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Dava dilekçesiyle, 12.700,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminat talep edilmiş, dava ıslah edilmemiştir. Mahkemece dava reddedilmiş, davalı lehine maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ ne göre 2.180,00’ er TL vekalet ücreti takdir edilmiştir. Bu noktaya kadar hükümde bir hata olmayıp, devamında manevi tazminat talebi yönünden yine davalı lehine sehven 10.110,00 TL vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmıştır. Talep edilen manevi tazminat tutarı dikkate alındığında hükmedilen 2.180,00 TL ücret yerinde olup, tekrardan takdir edilen 10.110,00 TL tutarındaki vekalet ücreti AAÜT hükümlerine aykırıdır. Bunun yanında hükmün gerekçe kısmında davanın ayıp ihbar süresi dolduğundan bahisle de reddedilmesi gerektiğinin yazıldığı görülmüş olup, ayıp ihbarı davalı tarafça cevap dilekçesiyle öne sürülmediğinden, bu husus hükme gerekçe yapılamaz....

      Görüldüğü üzere; Borçlar Kanunu’ndaki ayıp kavramı ile yukarıda açıklanan 4077 sayılı Kanun’un 4.maddesinde yer alan ayıp kavramları birbiri ile örtüşmektedir. Borçlar Kanunu’na göre; bir maldaki ayıp; satıcının zikir ve vaat ettiği vasıflarda veya niteliği gereği malda bulunması gereken lüzumlu vasıflarda eksiklik olmak üzere iki türde ortaya çıkabilecektir. Ayıp; maddi, hukuki ya da ekonomik eksiklik şeklinde ortaya çıkabilir. Maddi ayıp; bir malda madden hata bulunmasıdır (Ör: Malın yırtık, lekeli olması gibi).Hukuki ayıp; malın kullanımının hukuken sınırlandırılmasıdır (Ör: Malın üzerinde takyitler bulunması gibi). Ekonomik ayıp ise; malın iktisadi vasıflarında eksiklik olmasıdır. 4077 sayılı Kanunun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür....

      Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” düzenlemesini içermektedir. TTK. m. 23 hükmü yollaması nedeniyle TBK. m. 231. maddesi uyarınca satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Bu hüküm uyarınca malın 22.09.2013 tarihinde fatura ile satın alındığı, eldeki davanın ise 22.04.2015 tarihinde zamanaşımı süresi içinde açıldığı anlaşılmış olup mahkemece davalının zamanaşımı savunmasının reddi gerekirken davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması doğru değildir....

        Şti. vekili, araçta ayıp bulunmadığı gibi davacı yanca süresinde ayıp ihbarında da bulunulmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacı yanca kanıtlanan davanın kısmen kabulüyle satıma konu kamyonetin davalıya teslimi karşılığında araç bedeli olan 23.316.80 YTL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davacının fazlaya dair talebi ile maddi tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddine, koşulları oluşmadığından manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ve ihbar olunan ... Otom. Paz. vekilince temyiz edilmiştir....

          Ancak, satılanda adi bir muayene ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp mevcut olup da, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da derhal satıcıya ihbar etmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. BK’nun 198. maddesinde öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz. Davaya konu uyuşmazlıkta, mahkemece taşınmazdaki hatalı imalatların açık olduğu kabul edilmiş ise de, teknik incelemeyi gerektiren bu konuya ilişkin yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda taşınmazdaki ayıplı imalatların açık ayıp mı yoksa gizli ayıp mı olduğuna dair herhangi bir tespite yer verilmemiştir. O halde, mahkemenin hükmüne esas aldığı bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli değildir....

            A.Ş. dava konusu aracın ithalatçısı olup, satış bedelini tahsil eden taraf olmaması itibari ile bedel iadesi gibi mali yükümlülükleri bulunan taleplerin müvekkiline yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu bağlamda husumet itirazları doğrultusunda esasa girilmeden davanın reddine, davacı tarafın yasanın öngördüğü ayıp ve ihbar yükümlülüğüne uygun davranmadığını bu nedenle de dava hakkının ortadan kalktığını, dava konusu araçta üretim hatasından kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmamakta olup; davacının “ayıp” olarak nitelendirdiği hususların kullanım hatasına ve/veya müşteri memnuniyetsizliğine dayandığını, ayıp iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın, onarım hakkını kullanmış olduğunu söz konusu hakkın değiştirilebilmesine olanak sağlayan yasal koşulların oluşmadığını, her ne kadar davanın reddine karar verilmesi gerekirse de mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davacının araç kullanımından elde ettiği faydaları ve hasarlar nedeniyle meydana gelen değer kaybını...

              Dava, ticari satım nedeniyle satış bedelinin tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Ticari satımlarda ayıp ihbarının olay tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 25.maddesinde belirtilen süreler içinde yapılması gerekir. Hükme göre açık ayıplarda 2 gün, açıkça belli olmayan ayıplarda 8 gün içinde ayıp ihbarı yapılmalıdır. Ayıp ihbarının yapıldığını ileri süren kişi 6762 sayılı TTK’nun 20.maddesinde öngörülen şekilde yapıldığını kanıtlamalıdır. 6762 sayılı TTK’nun 20/3. maddesine göre, ayıp ihbarının noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü mektupla yahut telgrafla yapıldığı kanıtlanmalıdır. Tanık delili ile ayıp ihbarının yapıldığı kabul edilemez. Mahkemece, bu yönler gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, ayıp ihbarının yapıldığının tanık delili ile ispat edilebileceği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                binaların kayma tehlikesi bulunduğunu, sözleşmeye ekli teknik şartnameye rağmen binanın özensiz inşa edilmesi nedeniyle Kadıköy 4....

                  Davacı iş sahibi vekili, davalı yüklenici şirket tarafından davacıya hitaben düzenlenen 09.05.2006 tarih ve 37771 numaralı kapalı faturadan anlaşılacağı üzere müvekkiline ait tesise arıtma cihazı montaj ve bakımını yaptırdığını, ancak davalının hatalı montaj ve bakımı nedeniyle tesiste oluşan aşırı su sarfiyatı nedeniyle zarara uğradığı beyanla tazminat isteminde bulunmuştur. Davacı vekili fatura tarihi ile parelel olarak işin kendilerine 09.05.2006 tarihinde teslim edildiğini belirterek bu tarihten sonra su faturalarının önceki dönemlere kıyasla aşırı miktarda artması karşısında, bu artışın sebebinin belirlenmesi amacıyla mahallinde mahkeme marifetiyle tesbit yaptırdıklarını bildirmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu