Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; iddia ve taleplerini yinelemişlerdir. Davacı-karşı davalı vekili 12.01.2017 tarihli duruşmada," dava dilekçesini aynen tekrar ederiz, bizim talebimiz boşanma, maddi, manevi tazminat, mal tasfiyesi, ziynet eşyalarının iadesi talebidir, biz dilekçemizde talep ettiğimiz ziynet eşyalarını ve bedellerini göstermiştik ve nispi harcı 10,000- TL üzerinden yatırmıştık, bu yüzden yeniden harç yatırmadık, ziynet eşyasına ve diğer taleplerimize ilişkin delillerimizi sunduk, müvekkilim çalışmamaktadır, bu sebeple tedbir nafakası talebimizi yeniliyoruz" demiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafaka yönünden, davacı kadın tarafından ise katılma yolu ile tazminatların miktarı ve reddedilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı tarafından açılan boşanma ve ziynet alacağı davasında, davalardan biri hakkında taraflardan birinin temyizi, o tarafın temyiz etmediği dava yönünden; diğer tarafa katılma yoluyla (HUMK.md.433/2) temyiz hakkı vermez. Hükmü davalı erkek, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafaka yönünden temyiz etmiş, davacı kadın ise katılma yoluyla tazminatların miktarı ve reddedilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz etmiştir....

    Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Mahkeme davalı-karşı davacı erkeğin, davacı-karşı davalı kadının ziynet eşyalarını zorla elinden almadığı veya kadının evi terk ederken götürmesine engel olmadığı, davalı- karşı davacı erkeğin emlakçılık işinde ve kamyon alımında ziynet eşyalarını davacı-karşı davalı kadının rızası ile alıp kullandığı gerekçesiyle davacı-karşı davalı kadının ziynet eşyası alacağı talebini reddetmiştir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davalı-karşı davacı erkeğin ziynet eşyalarını emlakçılık işinde ve kamyon alımında kullandığı kanıtlanmıştır. Davacı-karşı davalı kadının rızasıyla da olsa bunları geri istememek üzere erkeğe verdiği iddia ve ispat edilmedikçe, erkek bunları geri verme borcu altındadır....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/06/2021 NUMARASI : 2019/711 ESAS, 2021/437 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı T3 kendisini evlenme vaadi ile kandırdığını, T3 ziynet eşyaları aldırdığını, daha sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına kendisi hakkında tehdit, hakaret ve cinsel taciz suçlaması ile şikayette bulunduğunu, kendisi hakkında uzaklaştırma ve koruma kararı aldırdığını, uzaklaştırma ve koruma kararına itiraz ettiğini ve kararın kaldırıldığını, davalının kişisel haklarına saldırdığını belirterek maddi ve manevi tazminat talep ve dava etmiştir. Davacı 21/04/2021 tarihli dilekçesi ile 37.000TL maddi tazminat, 5.000TL manevi tazminat talep etmiştir....

      Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 14.12.2021 tarih, 2020/715 Esas ve 2021/1201 Karar sayılı kararının, kadın yararına hükmedilen maddi tazminat, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ile ziynet alacağı ve ziynet alacağından kaynaklı harç ve vekâlet ücreti yönünden (3- 4- 5- 6- 10- 11- 12. bentler) kaldırılmasına ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.2. maddesi uyarınca, YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM TESİSİNE....

      Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek ağır kusurlu, kadın ise az kusurlu olduğundan TMK 174/1- 2 maddesi uyarınca boşanmakla evlilikten beklenen menfaatleri ihlal edilen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine maddi ve manevi tazminata, boşanmakla yoksulluğa düşecek kadın lehine TMK'nın 175.maddesi uyarınca yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde, ağır kusurlu erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden erkeğin bu konulardaki istinaf başvuruları yerinde görülmemiştir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumu, evlilik süresi, kusuru, kusurun niteliği, paranın satın alma, erkeğin ödeme gücü, TMK 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının fazla olmadığı anlaşılmıştır....

      Ne varki, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ve evlilikte geçen süre dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarları azdır, bu nedenle kadının maddi ve manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, erkeğin, maddi ve manevi tazminata hükmedilmemesi gerektiğine yönelik istinaf sebebinin reddine karar verilmiştir....

      Kadın için maddi - manevi tazminat verilmesi açısından: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitireceği, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alındığında kadın yararına maddi tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen maddi tazminat miktarının ölçülülük ilkesine göre az olduğu anlaşıldığından kadın lehine 18.000,00 TL maddi tazminata karar verilmiş olup, kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne, erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-karşı davacı kadın, boşanma ve velayeti açıkça istinaf etmediğini belirterek, tazminatların ve nafakaların miktarı, reddedilen ziynet eşyası davası ve reddedilen ziynet eşyası davası yönünden karşı taraf lehine takdir edilen vekalet ücreti yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: Asıl dava, TMK'nın 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma, velayet ve TMK'nın 174/2 maddesi gereğince manevi tazminata ilişkindir. Karşı dava ise; TMK'nın 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma, velayet, tedbir-yoksulluk-iştirak nafakası ve TMK'nın 174/1- 2 maddesi uyarınca maddi ve manevi tazminat ile ziynet eşyası alacağına ilişkindir....

      İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonunda, her iki davanın da boşanma yönünden kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davalı-davacı anneye verilerek davacı-davalı baba ile aralarında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk lehine aylık 300,00 TL tedbir/iştirak nafakasına, davalı-davacı lehine 300,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına, tarafların maddi-manevi tazminat taleplerinin ve ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-karşı davacı vekili; kusur, tedbir/iştirak-yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat ve ziynet alacağı yönlerinden, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

      UYAP Entegrasyonu