Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından maddi ve manevi tazminat ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarı, kişisel ilişki ve vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı kadının ziynet alacağı davasının ferilerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m...
Mahkemenin kabul ettiği ve kesinleşen davalının kusurlu davranışları yanında davalının son olayda davacı ve çocuklara şiddet uyguladığı, hakaret ettiği de anlaşılmıştır. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. Kadın yönünden TMK.m. 174/1- 2 şartları gerçekleşmiştir....
Ağır kusurlu olan davalı/ karşı davacı kadının talep ettiği maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmesi de doğru olmuştur. Kadının tazminatlara ilişkin tüm istinaf başvurusunun reddi gerekir. 3- TMK'nın 182. maddesine göre velayet kendisine verilmeyen eş müşterek çocuğun bakım ve eğitim giderlerine maddi gücü oranında katılmak zorundadır. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre müşterek çocuk yaranına taktir edilen nafaka tarafların sosyal ve ekonomik durumu çocuğun yaşı ve ihtiyaçları gözetildiğinde yerinde olup, hükmedilen nafakaların az olduğundan söz edilemez....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; maddi tazminatın miktarı, reddedilen manevi tazminat ve ziynet alacağı yönünden, davalı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, maddi tazminat, nafakalar ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür....
Açıklanan nedenle, davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı-karşı davacı kadının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. b)Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir....
Açıklanan nedenle kadının ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-karşı davacı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. b)Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tedbir nafakası ve maddi-manevi tazminat, kendisinin reddedilen maddi-manevi tazminat ile ziynet eşyalarının iadesi talebinin kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkeğin ziynet alacağı davasının kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298.maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden...
Dosya kapsamında usulüne uygun dayanılan vakıa ve deliller dikkate alındığında, tarafların kesinleşen yabancı mahkeme kararı ile boşandıkları, yabancı mahkeme ilamında kusur belirlemesi yapılmadığı, bu aşamadan sonra kusur tartışması yapılamayacağı anlaşıldığından davacı kadının maddi ve manevi tazminat talebinin reddine yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Ziynet yönünden dayanılan vakıalar, yeminli tanık beyanları dikkate alındığında davacının takılarının davalı tarafından harcandığı, davacıya iadesi gerektiği sabit olduğu halde ziynet yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL manevi tazminatın davacıdan tahsiline, davacının nafaka, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; davacının davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. Maddesi gereğince boşanmalarına, davacı lehine aylık 200,00 TL tedbir, aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına, davacı lehine 10.000,00'er TL maddi ve manevi tazminatın davalıdan tahsiline, davacının ziynet eşyası alacağı davasının kısmen kabulü ile 32.000,00 TL'nin davalıdan yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; aleyhine hükmedilen vekalet ücreti, ziynet eşyası alacağı ve tazminatların miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Davacılar vekili çalınan atadan hatıra kalan ve tarihi eser niteliğindeki, manevi kıymet taşıyan tarihi ziynet eşyalarının davacı ...a ait olduğunu beyan etmiştir....