Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, 2.500 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline, maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 1-6100 sayılı HMK geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2012 tarihinden itibaren 1.690,00 TL’na çıkarılmıştır. Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup davanın reddine karar verilen 746,16 TL maddi tazminat istemi yönünden karar kesin niteliktedir....

    Davacılar, davalının tam kusurlu bulunduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır. Mahkemenin hükmüne dayanak aldığı bilirkişi raporunda ise davalının %60 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. O halde mahkemece; maddi tazminattan desteğin kusur oranına göre indirim yapıldığına göre, manevi tazminattan da hak ve adalet ilkesine göre yapılacak indirim sonucu belirlenecek miktara hükmedilmesi gerekirken, hukuki nitelendirme de yanılgıya düşülerek, vefat eden çocuk ağır kusurlu olduğundan bahisle manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir....

      Bağlanması Hakkında Kanunun 6.maddesi gereği; "Bu Kanun hükümlerine göre ödenecek nakdi tazminat ile bağlanacak emekli aylığı uğranılan maddi ve manevi zararların karşılığıdır....

        TBK. md. 56) özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, taraf vekillerinin manevi tazminata ilişkin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan manevi tazminata ilişkin hükmün ONANMASINA karar vermek gerekmiştir. 2-Dava; davacılar murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK.'nun 53. ve 56. maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Bozma davalı ... lehine yapılmıştır....

          -TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili, davalı ... ve ... ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde BK'nın 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı ... ve ... ile davalı ...'...

            Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52) dikkate alınarak davacı erkek yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Davalı kadın, süresinde verdiği cevap dilekçesi ile manevi tazminat talep etmiştir. Mahkemece, davalı kadının manevi tazminat talepleri ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir hüküm tesis edilmemesi doğru görülmemiştir....

              Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52) dikkate alınarak davacı erkek yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir....

                Yerel mahkemece yapılan yargılama sonucu daha önce verilen 24.04.2019 tarih, 2009/346 esas, 2019/253 karar sayılı, maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne, manevi tazminat yönünden davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemizin 2019/2480- 2449 E-K sayılı kararı ile; '' ... maddi tazminat miktarı yönünden gerekçesiz şekilde karar verilmiş olması ve davacının maddi tazminata yönelik hangi talebi için ne miktarda tazminata hükmedildiğinin ayrı ayrı ve açıkça gösterilmemesi 6100 sayılı HMK'nun 353/1- a maddesine, usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, kabule göre de, olayla ilgili kesinleşen ceza mahkemesi dosyasında davacı aleyhine haksız tahrik hükümlerinin uygulanmış olduğu da gözetildiğinde mahkemece hükmedilen manevi tazminatın bir miktar fazla olması da usul ve yasaya aykırı olduğundan ...'' bahisle, yerel mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

                ise akıbetinin ne olduğu Hâkimler ve Savcılar Kurulundan sorulup, açıklığa kavuşturularak, hakim ve Cumhuriyet savcılarının haksız fiilerinden doğan tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davacının bu talebine ilişkin değerlendirme yapılmaması hukuka aykırı bulunmuştur. 3.Hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğuna ilişkin temyiz sebebi yönünden; Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilen manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti yapıldığından hükmedilen manevi tazminat miktarında hukuka aykırılık görülmemiştir....

                  -TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı .... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve davalı ...nun 2918 sayılı KTK 105. maddesi gereğince yarış düzenleyicisi olarak sorumlu olmasına göre, davalı .... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan temyiz incelemesinde; Dava Borçlar Kanunu'nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK m. 54) gereğince çalışma gücü kaybı nedeniyle maddi tazminat ve 47. maddesi (TBK m. 56) gereğince manevi tazminat istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu