Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan madde hükmü ile yalnızca kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan zararların giderilmesi amaçlandığından malvarlığı zarara uğrayan kişi yararına Borçlar Kanununun 58.maddesi hükmüne göre manevi tazminata hükmedilmesi yasal olarak mümkün bulunmamaktadır. Somut olayda, davacının, adına tahakkuk ettirilen elektrik faturası ve bu fatura borcu nedeniyle elektriklerinin kesilmesi sonucu maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı anlaşılmakta ise de; yukarıda ifade edilen yasa hükümleri de incelendiğinde, yapılan işlemlerin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığ ve davacı yönünden manevi tazminat istem koşullarının eldeki dava bakımından oluşmadığı ve davacı lehine manevi tazminata hükmedilemeyeceği kuşkusuzdur. Bu nedenle, manevi tazminata dair verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmuştur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 07/10/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat, birleşen davalarda davalı ... aleyhine aynı tarihte verdiği dilekçeler ile internet yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davalarda davalı ... hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne dair verilen 21/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Asıl dava basın yoluyla, birleşen davalar internet yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemlerine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, nafaka ve tazminatlar yönünden, davalı erkek tarafından ise, tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının bağımsız konut temin etmemesi tek başına davacının kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilemez. Bunun dışında davalıdan kaynaklanan davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi bir olayın varlığı da kanıtlanamamıştır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı ... vd. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/01/2012 gününde verilen dilekçe ile tazminat (kişilik haklarına saldırı nedenli) istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25/09/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası’nın 5236 sayılı Yasa ile eklenen Ek 4. madde gereğince HUMK’nun 427. maddesi uyarınca temyize konu bölümünün 1.690,00 TL’yi geçmemesi durumunda karar kesindir. Somut olayda temyize konu olan tutar, bu düzeye ulaşmadığından davalının temyiz inceleme isteğinin reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/45 E. ve 2007/28 K. sayılı ilamına konu eylemi nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararların tazminini istemiş, Mahkemece davalının eylemi ile davacının maddi kayıpları arasında illiyet bağının kurulamadığı gerekçesiyle davacının maddi tazminat talebinin reddine, davacı davalının eylemi nedeniyle acı ve üzüntü duyduğundan ve manen yıprandığından manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Manevi tazminatın dayanağı 4721 sayılı TMK.nun 24 ve (eski) 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 49. maddeleridir. TMK.nun 24. maddesi "Hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırılan kimse hakimden saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça kişilik haklarına her türlü saldırı hukuka aykırıdır."...

          ın asıl davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince; Asıl dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece manevi tazminat isteminin bir bölümü kabul edilmiş, karar davalı-karşı davacılar ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı eski eşi ...'ün diğer davalı ... ile evlilik birliktelikleri içinde kendisini aldattığını, davalı ... .... kendisi ile evli olduğunu bildiği halde eski eşi ile birlikte olduğunu, durumu kendisine ...'ın eşi davalı-karşı davacı ...'ın telefonda hakaret ederek bildirdiğini, eylemlerinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunduğunu iddia ederek, uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur....

            Davacı; davalının...Gazetesinin 17/07/2008 tarihli baskısında yayınlanan açıklamasının iftira ve kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğini, hakareti içerip mesleki itibarını, şeref ve haysiyetini zedelediğini öne sürerek uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı ise, davacının kişilik haklarını zedelemek, küçük düşürmek, davacıya hakaret etmek gibi bir niyetinin bulunmadığını, sadece söz konusu olay ile ilgili gerçek durumu gözler önüne sermek istediğini, sözlerinin eleştiri sınırları içerisinde kaldığını belirterek, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur....

              Davacı, .... gazetesinin 27/01/2011, 31/01/2011 günlü sayıları ve gazetenin 27/01/2011, 30/01/2011 günlü internet sitesinde davalı ... tarafından yazılan “Alkollü İçki Yönetmeliğine Neden Siyasetçi Cevap Verir”, “Bürokratik Oligarşi ...’da Ortaya Çıktı” başlıklı köşe yazılarının kişilik haklarına saldırı içerdiği iddiası ile manevi tazminat ödetilmesini istemiştir. Davalılar, dava konusu edilen yazının eleştiri sınırları içinde ve basın özgürlüğü kapsamında kaldığı gerekçesi ile istemin reddini savunmuşlardır....

                Boşanmaya sebep olan olaylar bu nitelikte değilse manevi tazminata hükmedilemez. Mahkemece tarafların önceki retle sonuçlanan boşanma davasından sonra bir araya gelmedikleri, ayrılık döneminde kadına kusur yüklenmediği ve ilk davayı açan ve davası reddedilen erkeğin kusurlu olduğu belirtilmiştir. Davalı-karşı davacı erkeğin boşanmaya neden olan kusuru, davacı-karşı davalı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Öyleyse, davacı-karşı davalı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekir. Bu husus nazara alınmadan kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat azdır....

                  Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olması yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir (TMK m. 174/2). Boşanmaya sebep olan olaylar bu nitelikte değilse manevi tazminata hükmedilemez. Tarafların önceki reddedilen boşanma davasından sonra biraraya gelmedikleri, önceki boşanma davasında davacı erkeğin kadını babasının evine gönderdiği, sonra da arayıp sormadığı, birlikte yaşamaktan kaçındığı, birlik yükümlülüklerine aykırı davrandığı, bu nedenle erkeğin kusurlu olduğu, kadının kusurunun bulunmadığı yapılan yargılama ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu