WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 07/10/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat, birleşen davalarda davalı ... aleyhine aynı tarihte verdiği dilekçeler ile internet yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davalarda davalı ... hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne dair verilen 21/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Asıl dava basın yoluyla, birleşen davalar internet yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemlerine ilişkindir....

    Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Erkek tarafından açılan ve ve reddedilerek kesinleşen davada, erkek aleyhine yüklenen kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek niteliktedir. Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadın ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır....

      Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine .... gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/04/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına basın yoluyla saldırı nedeniyle manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davacının temyiz istemi yönünden, Davacı vekili dava dilekçesinde, beş ayrı yayında kişilik haklarına saldırı bulunduğundan bahisle toplam .... TL manevi tazminat isteminde bulunmuş olup, her bir yayın için istediği miktarları ayrı ayrı belirtmediğine göre, toplam .......

        İl Sağlık Müdürlüğüne, ....Valiliğine ve sağlık sektöründe saygınlığa haiz olan ve etkili olduklarını düşündükleri ....na gönderdikleri isimsiz ve imzasız mektupların iftira niteliğinde olduğunu, bu nedenle kişilik haklarının saldırıya uğradığını belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır. Davalılar, iddiaları kabul etmeyerek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, her ne kadar hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bağlayıcı delil niteliğinde olmasa da, davalıların davacı ... ’un başhemşire yardımcısı olarak görevlendirilmesinden rahatsızlık duydukları ve ceza davasına konu mektupları ilgili birimlere göndermiş oldukları, mektupların gönderildikleri tarihte davacıların evli oldukları ve aynı hastanede çalıştıkları, gönderilen mektupların içerikleri incelendiğinde, davacıların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesiyle, manevi tazminata yönelik istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, trafik kazası sonucu oluşan maddi hasar ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi tazminat istemine ilişkindir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, nafaka ve tazminatlar yönünden, davalı erkek tarafından ise, tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının bağımsız konut temin etmemesi tek başına davacının kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilemez. Bunun dışında davalıdan kaynaklanan davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi bir olayın varlığı da kanıtlanamamıştır....

              ın asıl davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince; Asıl dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece manevi tazminat isteminin bir bölümü kabul edilmiş, karar davalı-karşı davacılar ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı eski eşi ...'ün diğer davalı ... ile evlilik birliktelikleri içinde kendisini aldattığını, davalı ... .... kendisi ile evli olduğunu bildiği halde eski eşi ile birlikte olduğunu, durumu kendisine ...'ın eşi davalı-karşı davacı ...'ın telefonda hakaret ederek bildirdiğini, eylemlerinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunduğunu iddia ederek, uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur....

                Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/45 E. ve 2007/28 K. sayılı ilamına konu eylemi nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararların tazminini istemiş, Mahkemece davalının eylemi ile davacının maddi kayıpları arasında illiyet bağının kurulamadığı gerekçesiyle davacının maddi tazminat talebinin reddine, davacı davalının eylemi nedeniyle acı ve üzüntü duyduğundan ve manen yıprandığından manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Manevi tazminatın dayanağı 4721 sayılı TMK.nun 24 ve (eski) 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 49. maddeleridir. TMK.nun 24. maddesi "Hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırılan kimse hakimden saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça kişilik haklarına her türlü saldırı hukuka aykırıdır."...

                  Davacı; davalının...Gazetesinin 17/07/2008 tarihli baskısında yayınlanan açıklamasının iftira ve kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğini, hakareti içerip mesleki itibarını, şeref ve haysiyetini zedelediğini öne sürerek uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı ise, davacının kişilik haklarını zedelemek, küçük düşürmek, davacıya hakaret etmek gibi bir niyetinin bulunmadığını, sadece söz konusu olay ile ilgili gerçek durumu gözler önüne sermek istediğini, sözlerinin eleştiri sınırları içerisinde kaldığını belirterek, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur....

                    Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler ile Anayasa'nın 90 ıncı maddesinin beşinci fıkrasının son cümlesine göre ulusal hukukun bir parçası hâline gelmiş bulunan AİHS'nin 10 uncu maddesi uyarınca kişilik hakları zarara uğrayanların manevi tazminat isteme hakları vardır. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin karşılığı manevi zarar olarak kabul edilerek keder ve acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için kanunlarımız manevi tazminat verilebilecek bazı olguları özel olarak düzenlemiştir. TMK'nın 24 ve TBK'nın 58 inci maddelerinde yer verilen kişilik haklarının korunması da bunlardan biridir. Bu aşamada, yarışan temel hak ve özgürlüklerden kişilik haklarının (şeref ve itibarın korunmasını isteme hakkı) korunması ile ifade özgürlüğü arasında adil bir dengenin kurulması gerektiğini belirtmek gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu