Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. … MÜDAHİLLER (DAVALI YANINDA): 1- … 2- … İSTEMİN_KONUSU: Davacı tarafından, 27/08/2010 tarihinde Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvurduğunda akut bronşit tanısıyla uygulanan enjeksiyon nedeniyle %44 oranında engelli hale geldiği iddiasıyla, davalı idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığını ileri sürdüğü zararlarına karşılık 60.000,00 TL maddi ve 60.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda; davanın reddine yönelik kararın Danıştay Onuncu Dairesinin 16/10/2019 tarih ve E:2019/6156, K:2019/6711 sayılı kararı ile maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının onanması, manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmı ile reddedilen maddi tazminat nedeniyle davalı idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulması üzerine, ......

    ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm manevi tazminat yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekir. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir....

      Manevi tazminat, kişinin mal varlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik olmayıp, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracıdır. Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar. Bu niteliği gereği manevi tazminatın, zenginleşmeye yol açmayacak şekilde belirlenmesi gerekmekte ise de; tam yargı davalarının özelliği gereği takdir edilecek manevi tazminat miktarının, manevi tatmin sağlayacak, olayın oluş şekli ve niteliğine uygun miktarda olması gerekmektedir. İdare Mahkemesi kararının, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmının incelenmesi; İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat .... tarafından, davalı ... aleyhine 20/03/2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 06/10/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ile davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken, kusurları sonucu kişilere zarar vermelerinden kaynaklanan ve zarar görenlerin kamu görevlileri aleyhine açtıkları manevi tazminat davasıdır....

          Davalı vekili, davacı tarafın hizmet kusuruna dayanarak bu davayı açtığını, ancak hizmet kusurundan kaynaklanan tazminat davalarında idari yargı yerinin görevli olduğunu beyan ederek görevsizlik kararı verilmesini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, davacıların, idarenin hizmet kusuruna dayandıklarından İdare Mahkemesi görevli olduğundan dava dilekçesinin görev yönünden reddine, davacının idare mahkemesinde dava açmakta muhtariyetine,kararı verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 106. maddesinde “Genel ve katma bütçeli kuruluşlara, il özel idareleri ve belediyelere ve kamu iktisadi teşebbüslerine ve kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların sebep oldukları zararlardan dolayı bu kanunun işletenin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümleri uygulanır” denilmektedir....

            tazminat isteminin reddine ilişkin karara yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Tarafların maddi tazminata ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylemden ve icra dairesi görevlilerinin kusurundan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

              Yakınlarının hizmet kusuru nedeniyle hayatını kaybettiği iddiasıyla davacılar tarafından maddi ve manevi tazminat istemiyle davalı idareye yapılan başvurunun, özetle "uygulanan işlemde kendilerini ve hastayı sıkıntıya düşüren temel problemin stentin teknik olarak açılamamasından kaynaklandığı, bunun da stentin üretim hatasından kaynaklanmış olduğu kanaatine varıldığı ve hizmet kusurundan söz etmenin mümkün olmadığı" belirtilerek reddedilmesi üzerine, bakılmakta olan dava açılmıştır....

                Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden idare aleyhine tam yargı davasının idari yargı yerinde açılması gereklidir. Esasen, 2918 sayılı Yasa’nın hukuki sorumluluğa ilişkin 85 ve onu izleyen maddelerinde araç işleteninin sorumluluğu düzenlenmiş olup, idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan sorumluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur. Bu nedenler karşısında davalı idare vekilinin bu yöndeki görev itirazının kabulü gerekirken, işin esasına girilerek sonuçlandırılması doğru olmamış ve kararın açıklanan nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.'' şeklinde karar vermiştir....

                uygun korkulukların yapıldığı, yol yapımı esnasında kenar hendeklerin inşa edildiği ve bu yapıların duvarın üst kesiminden gelebilecek suları rahatlıkla tahliye edeceği"nin belirtildiği, hükme esas alınan raporda tespit edilen 10.578,18 TL maddi zararın tazmin edilmesi gerektiği ve yol yapımından kaynaklanan manevi zararın bulunmadığı gerekçesiyle davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 10.578,00 TL maddi tazminatın, 8.637,00 TL'lik kısmına 26/07/2010 tarihinden itibaren, ¨1.941,00 TL'lik kısmına da 27/12/2011 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, maddi tazminat isteminin fazlaya ilişkin kısmı ile davanın manevi tazminat istemine yönelik kısmının reddine karar verilmiştir....

                  Davalı vekili;hizmet kusuruna dayanıldığından İdari Yargının görevli olduğunu, davacıya 2330 Sayılı Kanun gereğince 18.237,75 TL tazminat ödendiğini, zararın daha fazla çıkması halinde ödenen meblağın mahsubu gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, Hizmet kusuru iddiası ile açılmış olan davada İdari Yargı görevli olduğu gerekçesiyle, mahkememizin görevsizliği sebebi ile dava dilekçesinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 106. maddesinde “Genel ve katma bütçeli kuruluşlara, il özel idareleri ve belediyelere ve kamu iktisadi teşebbüslerine ve kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların sebep oldukları zararlardan dolayı bu kanunun işletenin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümleri uygulanır” denilmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu