Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : 523,94 TL maddi, 1000TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Yasal faizin karar tarihinden itibaren talep edilmiş olmasına rağmen faizin dava tarihinden itibaren başlatılmasına karar verilmesi,temyiz edenin sıfatına göre bozma sebebi yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 26.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Taraflar arasındaki uyuşmazlık;---- tarihinde meydana gelen maddi hasarlı yaralamalı ve ölümlü trafik kazası nedeni ile davacı tarafından yapılan giderler nedeni ile maddi tazminat ve kazada yaralanması nedeni ile manevi tazminat davası olduğu, davacının kazaya bağlı yaptığı giderlerin olup olmadığı, giderler toplamı zarar miktarı, maddi zararın doğrudan veya dolaylı zarar olup olmadığı, maddi zararın davalı --- kapsamında yer alıp almadığı, dolaylı zarardan davalı ----- sorumlu olup olmadığı, davacının kaza nedeni ile manevi tazminat talebinin miktarı, kusur ve oranı, faizin başlangıcı noktasında toplanmaktadır. Tarafların dilekçelerinde bildikleri delilleri toplanmıştır. Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek; Davacı ---- tarihli ölümlü, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası neticesinde yaralanmıştır....

      Borçlar Kanunu'nun 113/2 maddesinde özetle işlemiş faiz alacağı hakkının ifa anına kadar yapılacak bir bildirim ile saklı tutulduğu beyan edilmiş ya da bu saklı tutma iradesi durumdan anlaşılıyor ise faizin istenebileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda davacıların Antalya İcra Müdürlüğünün 2010/1088 Esas sayılı takip dosyasında 6.000,00TL maddi ve manevi tazminat alacağının işlemiş faizi olarak 5.457,24TL'yi de talep ettiği,bu miktar faizin tahsiline karar verildiği ve akabinde Antalya 1.İcra Mahkemesinin kararı ile tahsil olunan faizin iade olunduğunun anlaşılmasına göre Mahkemenin davanın reddi gerekçesi olarak açıkladığı “faizin iadesi sırasında ihtirazi kaydın konulmamış olunması ve asıl alacağın ifa ile sona erdiği” hususlarının isabetli bir değerlendirme olmadığı açıktır....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat Hüküm : 898,59 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne kısmen reddine ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle gereği düşünüldü; Yasal faizin açıkça haksız fiil olan tutuklama tarihinden itibaren talep edilmiş olmasına rağmen faizin suç tarihinden itibaren başlatılmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın CMUK'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasının maddi tazminata ilişkin kısmından “suç” ibaresinin çıkartılarak yerine “tutuklama” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri doğru olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi...

          İnş.Ltd.Şti.,davanın maddi ve manevi tazminat davası olduğu,20.06.2006 tarihli ilamla 'davanın kısmen kabul, kısmen reddine,davacıların maddi tazminat davaları atiye terk edildiğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,davacı ... lehine 5.000,00 TL, ... lehine 5.000,00 TL manevi tazminatların davalıdan alınarak davacılara verilmesine,her iki davacının fazlaya ilişkin istemlerinin reddine'dair karar verildiği,anılan kararın davacılar vekilince temyiz edilmediği,ancak davalı vekili tarafından temyiz edildiği,kararın Yüksek Özel Dairece onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 4.200,59 TL maddi, 6.000,00 -TL manevi tazminatın davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması, yasal faizin gözaltı tarihinden itibaren talep edildiği dikkate alınmadan, kabul edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarına tutuklama...

              Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/121 Esas- 2010/47 Karar sayılı dosyasında verilen beraat hükmünün kesinleşme şerhli örneğinin davacıya tebliğ edilip edilmediğinin araştırılmaması, 2- Davacı tarafından ayrıca maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin açılmış başka bir tazminat davasının bulunup bulunmadığının maliye hazinesinden sorulmaması, 3- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı,tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nesafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 82 gün süreyle tutuklu kalan davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçülere uymayıp eksik tayini, 4- Yasal faizin tarih belirtilmeksizin talep edilmesi karşısında kabul edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarına dava tarihinden...

                Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 TBK.md.50 ve 52 ) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır....

                  K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalının tüm,davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir, 2- Davacının temyizine gelince, davacı vekili 11.05.2004 tarihli dava dilekçesinde 50 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi 12.10.1998 olmasına rağmen kaza tarihi olarak 15.10.1998 tarihinin belirtmiş ve bu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumunda zararın olay tarihinde oluştuğu ve bu tarihte zarara neden olanlar bakımından temerrüdün gerçekleştiğinin kabulünün gerekeceği ve bu nedenle de hüküm altına alınan tazminata uygulanacak faizin olay tarihinden itibaren başlatılması gerektiği Dairemizin ve giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Bu durum göz ardı edilerek hüküm altına alınan manevi tazminat için faizin dava tarihinden başlatılması usul ve yasaya aykırı olmuştur....

                    açıkça talep edilmiş olması nedeniyle, manevi tazminat açısından da yasal faize hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, davalı ve davacı vekillerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bu hususların yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında maddi ve manevi tazminat toplamı üzerinden davacı lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi ve davalı idare lehine reddedilen maddi ve manevi tazminat miktarları üzerinden ayrı ayrı hükmedilen vekalet ücretine ilişkin bölümlerin hüküm fıkrasından çıkartılması ile hükmolunan manevi tazminata ilişkin bölüme '' tutuklama tarihinden işleyecek yasal faizi ile'' ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar...

                      UYAP Entegrasyonu