Davacı, dava dilekçesinde değer kaybı ve ecrimisil talep etmiştir. Mahkemece, değer kaybı, ecrimisil ve eski hale getirme bedellerinin toplamı üzerinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26/1. maddesinde, ''Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.'' denilmektedir. Şu durumda mahkemece; davacının, değer kaybı ve ecrimisil talebi olmasına rağmen talep aşılarak, eski hale getirme bedeline de hükmedilip, kabul edilen bu değer üzerinden faiz işletilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/10/2013 NUMARASI : 2013/131-2013/499 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı, çekişme konusu 791 ada 8 parselde bulunan 3 bloklu apartmanın A blok zemin kattaki 5 numaralı bağımsız bölümün davalı tarafından haksız şekilde işgal edildiğini, davalıya işgalini sona erdirmesi için ihtarname gönderdiğini ancak sonuç alamadığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli eldeki davayı açmıştır. Davalı, savunma getirmemiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı kooperatifin kusurlu işlemi nedeniyle müvekkilinin kura sonucu kendisine isabet eden 7 no'lu bağımsız bölüm yerine 8 no'lu bağımsız bölümü kullandığını, bu sebeple açılan el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonucunda müvekkilinin tazminat ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, 21.200,00 TL maddi tazminatın ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsilinini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Dava; ecrimisil istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davalı vekilinin temyiz dilekçesinde vekil edenin taşınmazdan 2012 yılında ayrıldığını bildirmekle bu tarihe kadar olan haksız işgali kabul ettiği görülmüştür. Ecrimisil hak sahibi olmayan zilyedin, zilyet olmayan hak sahibine ödediği kötü niyet tazminatıdır. Başka bir anlatımla; davalının, davacıya ecrimisil ödemeye mahkum edilebilmesi için haksız işgalin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde kanıtlanması gerekir. Dava 6100 sayılı HMK'nin yürürlükte olduğu 06.11.2014 tarihinde açılmış ve davacı tarafın delilleri arasında yemin ve tanık delili bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı tarafça delil olarak dayanılan ve dosya arasında mevcut olan İzmir 3....
Ancak bir üçüncü kişinin kiralanan üzerinde, kiracının hakkıyla bağdaşmayan bir hak ileri sürmesi durumunda kiraya veren, söz konusu hukuki ayıbı gidermek ve kiracının bu yüzden uğradığı zararları tazmin ile yükümlüdür. Kiraya verenin zapta karşı tekeffül borcu BK.’nun 253. (6098 sayılı TBK.’nun 309) maddesinde düzenlenmiştir. Kiraya veren kiralananı her türlü maddi ve hukuki ayıptan ari olarak kiracının kullanımına sunmak ve kira müddetince bu hali ile muhafaza etmekle yükümlüdür. Üçüncü kişinin aynî bir hakka dayalı olarak kiralanan üzerinde ileri sürdüğü talepler davalı kiralayanın tekeffülü altındadır. Davacı kiracının ödemek durumunda kaldığı ecrimisil bedellerinin de bu kapsamda değerlendirilmesi zorunludur....
nın 18 yaşını doldurduktan sonra talimat yoluyla alınan 15.02.2010 tarihli ve 23.03.2012 tarihli ifadelerinde "müdafii talebi olmadığını" bildirmesi ve 18 yaşını doldurmuş olan suça sürüklenen çocuğa müdafi atanmasının zorunlu olmadığının anlaşılması karşısında; mahkumiyet hükmünün 25.04.2013 tarihinde usulüne uygun olarak suça sürüklenen çocuğa tebliğ edilmesine rağmen suça sürüklenen çocuğun hükmü temyiz etmediği ve daha önce mahkemenin talebi üzerine baro tarafından atanan ve esas mahkemedeki duruşmalara katılan Av. ...'...
Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği yönünden atiye bırakıldığından karar verilmesine yer olmadığına, bu isteklerle bağlantılı olduğu gerekçesiyle ecrimisil isteği hakkında da karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat isteminin reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, reddine, 2. Davacı vekilinin ecrimisil isteğine yönelik temyiz itirazına gelince; Bilindiği üzere; elatmanın önlenmesi ile ecrimisil davaları aslında ayrı ayrı davalar olup aralarında objektif dava birleşmesi vardır, birlikte açılsalar da ayrı dava olma özelliklerini korurular....
Davacı tarafından, bahsi geçen tutanaklar ve bu tutanaklara istinaden düzenlenen 21.10.2009 tarih 5789 sayılı ecrimisil ve 15.12.2009 tarih 6720 sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamelerinin iptali için Muğla İdare Mahkemesi'nde dava açılmış, Muğla 1. İdare Mahkemesi'nin 2010/... Esas 2010/... Karar sayılı ilamında; iptali istenen ecrimisil ve ecrimisil düzeltme ihbarnamelerinin 6009 sayılı Yasa'nın Geçici 3. maddesi, 9. maddesi ve Yönetmeliğin 85. maddesinde öngörülen hususlara uygun düzenlenmediği açıklanarak dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığından iptaline, tutanaklara ilişkin olarak ise; asıl işlem olan ecrimisil ihbarnamesi ve ecrimisil düzeltme ihbarnamesi öncesinde hazırlık mahiyetinde işlem kapsamında oldukları, kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem niteliğinde bulunmadıkları, kişinin genel hukuksal durumunda herhangi bir değişliklik meydana getirmedikleri gerekçeleriyle tespit tutanakları yönünden davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece el atmanın önlenmesi talebinin konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, bağımsız bölüme el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup mahkemece BK.43-44.maddesi uygulanmak suretiyle indirilen ecrimisilin tahsiline, taşınmaz boşaltıldığından el atmanın önlenmesi isteği yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; elatmanın önlenmesi nedeniyle ecrimisil maddi tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28.01.2020 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 8.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 17/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....