Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait 34 XX 652 Plakalı aracın 25/07/2018 tarihinde koyun sürüsüne çarpmak suretiyle maddi olarak hasara uğradığını, aracın 2012 model AUDI marka A6 TDI 177 HP marka ve tip olduğunu, kaza nedeniyle aracın pert duruma geldiğini, davaya konu aracın darbe sensörlerinin bulunduğu noktalardan ciddi hasarlar aldığı ve aracın ön konsol demirinden tetiklendiğini, ön konsol demiri üzerinde bir hasarın yer aldığını, demirin eğik bir durumda olduğunun fotoğraflarda görülebileceğini belirterek buna rağmen hava yastıklarının açılmamasının aracın fabrika çıkışında ayıplı olduğunu gösterdiğini beyanla ayıp oranında satış bedelinden düşülerek müvekkilinin fazladan ödemiş olduğu fark miktarının yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini, firmanın ismine ve kalitesine duyulan güvenin zedelenmesi nedeni ile manevi tazminat miktan hesaplanarak şimdilik 5.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminat ödenmesini...

Tapu müdürlüğünce 2 adet tapuyu satın aldığını, açılan davanın tamamen yersiz olduğunu, yapının niteliğinin ne olduğunun tapu kayıtlarında sabit olduğu, yersiz dayanaksız mesnetsiz açılan bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, " ...Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Davacının davalı taraftan doğrudan tapudan devir yapılmak üzere 2 adet bağımsız bölüm satın almış olduğu, satılan malın ayıplı olduğu ayıbın davalı tarafça giderilmediği ve bu nedenle davacının zarara uğradığı beyan ve iddiaları neticesinde taşınmazların satış bedelinden indirim ve kiraya verilememe nedeniyle uğranılan zararın tazmini talebinde bulunduğu dava dilekçesinde belirtilmiştir. Taraflar arasındaki çözüme kavuşması gereken uyuşmazlığın satın alınan taşınmazların ayıplı olup olmadığı, ayıp olduğu kanaatine varılması halinde ayıbın süresinde davalı tarafa ihbar edilip edilmediği, diğer yandan davacı tarafın zarara uğrayıp uğramadığı olduğu müşahade edilmiştir....

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının 07.09.2020 tarihinde davalı T3 satın aldığı aracın kilometresinin oynanmış ve baskı balatasının kullanılamaz olduğunu, bu haliyle aracın ayıplı araç niteliğinde olduğunu ileri sürerek; hileli olarak km'si düşürülen ve ayıplı şekilde satılan aracın satış bedelinden indirim yapılmak ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak suretiyle 500,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiş; bilahare vermiş olduğu ıslah dilekçesi ile talep konusu değer kaybı bedelinin 16.400,00 TL, baskı balata bedelinin 1.695,00 TL olduğunu bildirip, talep miktarını buna göre artırmıştır. Davalı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Davacı ile davalı arasında yapılan 2.12.2009 tarihli satış sözleşmesinde; davacı tarafından toplam 23.000 TL. Satış bedelinden 8.000 TL.nin Peşin ödendiği ve 8.000 TL., 2.000 TL. Ve 5.000 TL. Bedelli toplam üç adet bononun davalıya verildiği ve aracın davacıya teslim edildiği belirtilmiştir. Davacı, satın aldığı aracın pert araç olduğunun anlaşıldığını bildirerek, 19.12.2009 tarihli servis formunu sunmuştur. Anılan servis formunda, " aracın pert olduğu müşteriye söylendi, 80.000 km. Bakımı yapılacak " açıklamasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan 8.7.2010 havale tarihli bilirkişi raporunda, aracın satış tarihindeki pert olması durumundaki değerinin 2011/332-14022 18.000 TL. olduğu açıklanmış ve mahkemece de araç bedelinden 5.000 TL: indirim yapılması gerektiği gerekçesi ile 5.000 TL.nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davalı ise aracın pert araç olmadığını trafik devrinin de verildiğini savunmuştur....

    resmi satış sözleşmesinde olduğu gibi satış bedeli 30.000,00 TL olarak kabul edilmiş alınan ek rapor içeriği dikkate alınarak aracın ayıplı haliyle satış bedelinin normal olduğu davacının zararının olmadığı bedel indirimi talebinin yerinde olmadığı belirtilerek bu yöndeki talep ret edilmiş ise de davalının, araçtaki bir kısım hasarı saklayarak ve aracın kilometresi ile ilgili doğru bilgi vermeyerek davacının kişilik haklarının zedelenmesine sebebiyet verdiği kabulü ile 3.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....

    - KARAR - Davacı taraf, davalı ile aralarındaki ikinci el araç satış sözleşmesine göre davalıya 3.500 TL nakit ödeme yaptığını, bakiye borcu için senet verdiğini, satılan aracın ayıplı olduğunu, yaptığı ödemelerin  ve kararlaştırılan cezai şartın tahsili için davalı aleyhine  başlattığı takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve takibin devamını talep ve dava etmiştir. Davalı taraf, satılan aracın ayıplı olmadığını, davacının borcunu ödemediğini, bu nedenle aracın satışının noter sözleşmesi ile yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece,  dava konusu aracın ayıplı olduğu ancak davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı, ayıbı kabul etmiş sayıldığı, buna göre davalıdan talepte bulunamayacağı  gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; "........Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davalı tarafından davacıya 34 XX 907 plakalı aracın Kayseri 10.Noterliğinin 22/09/2020 tarih ve 31146 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile satıldığı ancak aracın km'sinin öncesinde düşürülmüş olduğu ve satışın gizli ayıplı satış olduğu ileri sürülerek aracın bedelinden indirim yapılmasının talep edildiği, 34 XX 907 plakalı 2001 model, Leon 1.9 Signo TDI aracın Kayseri 10.Noterliğinin 22/09/2020 tarih ve 31146 yevmiye sayılı Araç Satış Sözleşmesiyle 55.000,00 TL bedelle davalı tarafından davacıya satıldığı, TÜVTÜRK muayene kayıtlarına göre 34 XX 907 plaka sayılı aracın, 10/12/2012 tarihinde km'sinin 255779, 23/12/2014 tarihinde km'sinin 330473, 14/01/2015 tarihinde km'sinin 332080, 18/01/2017 tarihinde km'sinin 392773, 26/01/2019 tarihinde km'sinin 272417 km de olduğu, mahkememizce dosya kapsamına göre gerekli bilgi, belge ve delillerin...

      CEVAP Davalı; aracın 15.03.2016 tarihinde dava dışı kişiye 147.968,5 TL'den satıldığını, davacı tarafça talep edilen bedelin fahiş olduğunu, araçta meydana gelen hasarın üretimden kaynaklanmadığına dair teknik rapor düzenlettirildiğini, hasarın kullanım hatası ve dış etkenden kaynaklandığını, ayıp malın tüketiciye geçtiği anda mevcut olması gerektiğinden aracın ayıplı olmasından bahsedilemeyeceğini, aksi kanaatte olunması halinde araçtaki bulgular aracın alttan ciddi darbe aldığını gösterdiğinden araçtaki değer kaybı ile kullanım süresince elde edilen yararların araç bedelinden mahsup edilmesini, avans faiz talebinin yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. III....

        MAHKEME KARARI Mahkemenin 11.03.2016 tarihli ve 2014/842 E., 2016/1424 K. sayılı kararı ile; davacı tüketiciye satılan aracın ayıplı olduğu, garanti süresi içerisinde davalı yanca onarımının gerçekleştirilemediği, araçtaki ayıp durumunun devam ettiğinin teknik bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, tüketicinin yasadan kaynaklanan seçimlik haklarından olan misli ile değişim talep hakkının bulunduğu gerekçesiyle dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Birinci Bozma Kararı 1. Mahkeme kararına karşı davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 21.12.2017 tarihli ve 2016/16501 E., 2017/12987 K. sayılı ilamıyla; "1-.... itirazlar karşılanmaksızın eksik inceleme ve yetersiz rapora dayalı olarak hüküm kurulması doğru değildir....

          "Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir." 6502 Sayılı Kanun'un 9. maddesine göre; "Satıcı, malı satış sözleşmesine uygun olarak tüketiciye teslim etmekle yükümlüdür." 6502 Sayılı Kanun'un 10. maddesine göre; "Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz."...

          UYAP Entegrasyonu