Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2022 NUMARASI : 2021/219 ESAS - 2022/606 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Bağıştan Dönme Kaynaklı) KARAR : Adana 7....

Davalı, bağıştan rücunun şahsa bağlı bir hak olduğunu, mirasçıların bu davayı açamayacaklarını, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, taşınmazların kayıtsız ve şartsız bağışlandığını, bağıştan rücu koşullarının oluşmadığını, kaldı ki dava konusu taşınmazda kreş yapılamamasının haklı gerekçeleri buluduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bağıştan rücu koşullarının gerçekleştiği, bir kısım davacıların mirasbırakanlarının ölümlerinin üzerinden 1 yıldan fazla süre geçmiş ise de, hak düşürücü sürenin ileri sürülmesinin açıkça hakkın kötüye kullanımı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....

    un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 151 ada 17 ve 18 parsel sayılı taşınmazları, sağlık tesisi amacıyla kullanılmak üzere ... İl Özel İdaresine koşullu olarak bağışladığını ve bu hususta protokol düzenlediklerini, İl Genel Meclisi kararından taşınmazların koşullu bağışlandığının anlaşıldığını, yapılan protokolün 11. maddesinde, taşınmazların sağlık tesisi olarak açılması için iki yıllık süre öngörüldüğünü, aksi halde taşınmazın bağışlayana iade edileceği düzenlemesine yer verildiğini, çekişme konusu taşınmazların 20.06.2007 tarihinde ......

      Davalı, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, bağıştan rücu şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline ilişkin olarak verilen karar Dairece, Borçlar Kanunun 246. maddesine göre öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde bağıştan dönme hakkının kullanılmadığı, davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı, bu nedenle hak düşürücü süre yönünden reddinin gerektiği hususlarına değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde 1 yıllık hak düşürücü süre içinde bağıştan dönme hakkının kullanılmadığı gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı....

        İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bağıştan dönmenin yasal koşullarının oluşmadığını, Kamulaştırma Kanunu’nun 35. maddesine göre; malikin muvafakatiyle kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış bulunan yerler nedeniyle eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamayacağını ve karşılık istenemeyeceğini, bağışlama koşulunu haklı bir sebep olmaksızın icra edilmemesi halinde bağıştan dönme koşullarının oluşabileceğini ve bağışlayanın bağıştan dönme (rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebileceğini, lehlerine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C....

          Şti yetkililerinin aynı olduğunu, bu durumda davacının sunduğu kira sözleşmesinin muvazaalı olduğunun anlaşıldığını, davacının boş olarak aldığını beyan ettiği düğün salonu tabelasını dahi değiştirmediğini, Ebru Firik isimli çalışanın kiraya veren işletmeden sonra davacı şirkette de çalışmasının muvazaayı gösterdiğini, davacı 3. kişinin ticaret sicilinde ve vergi levhasında düğün salonu işletmeciliği faaliyetinin bulunmadığını, haciz mahallinin borçlunun iş yeri olduğunu bildirerek, davanın reddine davacı aleyhine alacağın % 20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı- borçluya usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, adı geçen davalı davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, "1- Davanın reddine, 2- Tazminat talebinin tedbir kararı verilmediği anlaşılmakla reddine" karar verilmiştir....

          CEVAP Davalı cevap dilekçesinde; davacının iradesiyle ve emeğinin karşılığı olarak taşınmazı devretmek istediğini, kötü niyetli ve planlı hareket etmiş olsaydı boşanma esnasında tazminat ve ziynet eşyası talebinde de bulunabileceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 13.01.2020 tarihli ve 2018/201 E., 2020/9 K. sayılı kararıyla; davada hilenin sübut bulmadığı, ancak davalının davacıya karşı sadakat yükümlülüğü vazifesini önemli ölçüde ihmal ettiği, sonuç itibariyle bağıştan rücu koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2....

            Mahkeme davayı evlilik birliği içerisindeki eşler arasında yapılan ve satış görünümündeki bağıştan rücu olarak niteleyerek ispatlanamadığından davanın reddine karar vermiştir. Dava, istek ve olayın gelişimi gözönünde tutulduğunda katkı payı alacağı ya da edinmiş mallara katılma alacağı talebiyle bir ilgisi bulunmayıp BK.nun md. 244'e dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin bulunmadığına göre; uyuşmazlığın çözümünde Aile Mahkemesi görevli olmayıp, görevli mahkemenin genel usul hükümlerine göre belirlenmesi gerekir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde tutulur....

              Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706. maddesinde de taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olması resmi şekilde düzenlenmiş olmalarına bağlıdır düzenlemesine yer verilerek taşınmaz mülkiyetinin devri amacıyla yapılan sözleşmelerin resmi şekilde yapılmasının geçerlilik şartı olduğu açıkça ifade edilmiştir. Öte yandan bağıştan dönme(rücu), bağışlayanın bağışlanana varması gerekli tek taraflı beyanıyla geriye yürüyerek (makable şamil) hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse bağışlayan bağıştan dönme(rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 244 ve devamı maddeleri uyarınca bağıştan rücu istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine, Hukuk işbölümü İnceleme Kurulunun 10.12.2015 günlü ve ... sayılı ilamı ile temyiz itirazlarının incelenmesi için dairemize gönderilmiştir. Dairemizce yapılan ön inceleme sonucunda 25.04.2016 günlü ve ... sayılı ilam ile eksikliklerin giderilmesi için dava dosyası yerel mahkemeye geri çevrilmiş, eksikliklerin giderilmesinden sonra gelen dava dosyası Dairemizin ...sırasına kaydedilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen İş Bölümü Kararının "Ortak Hükümler" başlıklı bölümünün 2. maddesi; “Dosyanın, eksiklikleri nedeniyle geri çevrilmiş olması, temyiz inceleme görevinin benimsendiği anlamına gelmez....

                  UYAP Entegrasyonu