WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bağıştan dönmenin yasal koşullarının oluşmadığını, Kamulaştırma Kanunu’nun 35. maddesine göre; malikin muvafakatiyle kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış bulunan yerler nedeniyle eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamayacağını ve karşılık istenemeyeceğini, bağışlama koşulunu haklı bir sebep olmaksızın icra edilmemesi halinde bağıştan dönme koşullarının oluşabileceğini ve bağışlayanın bağıştan dönme (rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebileceğini, lehlerine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C....

    Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı kararı ile 26.maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkının, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı, ya da, hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında; davalı işverenin gelirler yönünden tazmin sorumluluğunun ilk peşin sermaye değerli gelir üzerinden belirlenmesi yönündeki mahkeme yaklaşımı yerinde bulunmakta ise de; hak sahibi Songül Sağlam'a bağlanan gelirin 28.391,64 +321,91 = 28.713,55 olduğu anlaşılmakta olup, Mahkemece bu miktarın maddi hataya dayalı olarak 23.713, 20 TL olarak alınması neticesi eksik rücu alacağına hükmedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

      Davalı, bağıştan rücunun şahsa bağlı bir hak olduğunu, mirasçıların bu davayı açamayacaklarını, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, taşınmazların kayıtsız ve şartsız bağışlandığını, bağıştan rücu koşullarının oluşmadığını, kaldı ki dava konusu taşınmazda kreş yapılamamasının haklı gerekçeleri buluduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bağıştan rücu koşullarının gerçekleştiği, bir kısım davacıların mirasbırakanlarının ölümlerinin üzerinden 1 yıldan fazla süre geçmiş ise de, hak düşürücü sürenin ileri sürülmesinin açıkça hakkın kötüye kullanımı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....

        CEVAP Davalı cevap dilekçesinde; davacının iradesiyle ve emeğinin karşılığı olarak taşınmazı devretmek istediğini, kötü niyetli ve planlı hareket etmiş olsaydı boşanma esnasında tazminat ve ziynet eşyası talebinde de bulunabileceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 13.01.2020 tarihli ve 2018/201 E., 2020/9 K. sayılı kararıyla; davada hilenin sübut bulmadığı, ancak davalının davacıya karşı sadakat yükümlülüğü vazifesini önemli ölçüde ihmal ettiği, sonuç itibariyle bağıştan rücu koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2....

          Mahkeme davayı evlilik birliği içerisindeki eşler arasında yapılan ve satış görünümündeki bağıştan rücu olarak niteleyerek ispatlanamadığından davanın reddine karar vermiştir. Dava, istek ve olayın gelişimi gözönünde tutulduğunda katkı payı alacağı ya da edinmiş mallara katılma alacağı talebiyle bir ilgisi bulunmayıp BK.nun md. 244'e dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin bulunmadığına göre; uyuşmazlığın çözümünde Aile Mahkemesi görevli olmayıp, görevli mahkemenin genel usul hükümlerine göre belirlenmesi gerekir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde tutulur....

            Dava bağıştan rücu sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar dava konusu taşınmazı kök murislerinin okul yapımı şartı ile bağışladığını, ancak bağışlama koşuluna uyulmamasından dolayı tapu kaydının iptaline ve müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece K.K.nun 12/3. Maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacılar vekilince istinaf edilmiştir. Dava konusu Edirne ili, İpsala ilçesi, Pazardere Köyü, 1427 parsel sayılı, 1.968,00 m2 mesahalı, ilkokul vasıflı taşınmaz tam hisse ile T14 adına kayıtlı olup 06/04/1974 tarihli tapulama ile senetsizden tespit ve tescil edilmiştir....

            Davalı, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, bağıştan rücu şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline ilişkin olarak verilen karar Dairece, Borçlar Kanunun 246. maddesine göre öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde bağıştan dönme hakkının kullanılmadığı, davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı, bu nedenle hak düşürücü süre yönünden reddinin gerektiği hususlarına değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde 1 yıllık hak düşürücü süre içinde bağıştan dönme hakkının kullanılmadığı gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı....

              Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706. maddesinde de taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olması resmi şekilde düzenlenmiş olmalarına bağlıdır düzenlemesine yer verilerek taşınmaz mülkiyetinin devri amacıyla yapılan sözleşmelerin resmi şekilde yapılmasının geçerlilik şartı olduğu açıkça ifade edilmiştir. Öte yandan bağıştan dönme(rücu), bağışlayanın bağışlanana varması gerekli tek taraflı beyanıyla geriye yürüyerek (makable şamil) hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse bağışlayan bağıştan dönme(rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir....

                Şti yetkililerinin aynı olduğunu, bu durumda davacının sunduğu kira sözleşmesinin muvazaalı olduğunun anlaşıldığını, davacının boş olarak aldığını beyan ettiği düğün salonu tabelasını dahi değiştirmediğini, Ebru Firik isimli çalışanın kiraya veren işletmeden sonra davacı şirkette de çalışmasının muvazaayı gösterdiğini, davacı 3. kişinin ticaret sicilinde ve vergi levhasında düğün salonu işletmeciliği faaliyetinin bulunmadığını, haciz mahallinin borçlunun iş yeri olduğunu bildirerek, davanın reddine davacı aleyhine alacağın % 20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı- borçluya usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, adı geçen davalı davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, "1- Davanın reddine, 2- Tazminat talebinin tedbir kararı verilmediği anlaşılmakla reddine" karar verilmiştir....

                Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda; her üç boşanma davasının da ayrı ayrı kabulüne, kabul edilen zina davasından dolayı, davalı-karşı davacı erkek lehine maddi-manevi tazminata hükmedilmiş, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında davalı-karşı davacının istemiş olduğu maddi-manevi tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararında ; "......

                  UYAP Entegrasyonu