Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hem kendi üzerine düşen hem de davalı üzerine düşen ortak hayatı kurmak için yapılan giderleri karşıladığını, maddi olarak ta yıprandığını, davalıya takılan ziynet eşyalarının da iade edilmediğini, kurulan müşterek konuttaki eşyaların kullanılmadığını, düğünden önce nikah yapılsa da örf ve adetler gereği düğün merasimi olacağı tarihe kadar tarafların aileleri ile birlikte yaşamaya devam ettiklerini belirterek evlilik birliğinin bu şekilde kurulamaması nedeniyle tarafların boşanmalarına, talepleri gibi yasal faizi ile birlikte 100 bin TL maddi ve 100 bin TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

TBK. nin 297. maddesine göre bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde bağıştan dönme (rücu) hakkının kullanılıp kullanılmadığının araştırılması da zorunludur. Öte yandan BK'nin borçlunun temerrüdüne ilişkin genel hükümleri; koşullu veya mükellefiyetli bağışlarda da gözden uzak tutulmamalı, BK. nin 107. (TBK. nin 124.) maddede sayılan özel haller dışında, sözleşmeden dönme hakkının kullanılabilmesi için mütemerrit duruma düşen bağışlanana işin özelliğine ve hayatın olağan akışına uygun bir süre tanınmalıdır. Somut olayda, davacıların miras bırakanının ölüm tarihi ve bağışlama tarihi nazara alındığında uygulanacak hüküm Borçlar Kanunu'nun 246. maddesidir. Buna göre mirasbırakanın sağlığında kullanmadığı bağıştan rücu hakkının mirasçılarına geçmesi söz konusu değildir. Hâl böyle olunca, davanın mirascıların dava açma haklarının bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir....

    ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı gereğince, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir. 506 sayılı Yasa'nın 26. maddesinde düzenlenmiş bulunan rücu davaları, sigortalının yada hak sahiplerinin alacağından bağımsız, kanundan doğan basit rücu hakkına dayalı olup; sigortalı veya hak sahipleri tarafından tazmin sorumluları aleyhine açılan tazminat davalarında alınan kusur tespitine ilişkin bilirkişi raporuyla ulaşılan sonuçlar, rücu davasında bağlayıcı nitelikte bulunmamakta; 506 sayılı Yasanın 26. maddesi çerçevesinde, işçi sağlığı ve iş güvenliği kuralları yönünden, ayrıntılı irdeleme içermesi halinde, güçlü delil olarak kabul edilebilmektedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu 53.) maddesi hükmü gereğince, hukuk hakimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlıdır....

      manevi tazminat talep ettiği görülmüştür....

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 05/10/2021 tarihli ve 2021/302 E., 2021/1432 K. sayılı kararıyla; davanın bağışlamadan dönme hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile terditli, taşınmaz için ödenen bedel ve masrafların tazmini istemine ilişkin olduğu ve bağıştan dönme koşularının davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ 1.Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2....

        Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 05/10/2021 tarihli ve 2021/302 E., 2021/1432 K. sayılı kararıyla; davanın bağışlamadan dönme hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile terditli, taşınmaz için ödenen bedel ve masrafların tazmini istemine ilişkin olduğu ve bağıştan dönme koşularının davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ 1.Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2....

          Cevap, karşı dava ve birleşen dosya dava dilekçesi: Davalılar vekili cevap, karşı dava ve birleşen dosya dava dilekçesinde özetle; 100 gram altının davacı tarafından beraberinde götürüldüğünü, ev eşyalarının davalı Kudret'te kaldığını, davacının güven sarsıcı davranışları nedeni ile boşanmanın gerçekleştiğini, bağıştan rücu ettiklerini belirterek davacının davasının reddi ile bağıştan rücu taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; 1- Davalı/birleşen dosya davacısı tarafından mahkememiz dosyasında açılan karşı davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, 2- Davalı/birleşen dosya davacısı tarafından Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/272 esas sayılı dosyasında açılan ve görevsizlik kararı sonrasında Konya 1....

          Davalı, bağış işleminin kayıtsız ve şartsız yapıldığını, bağıştan rücu şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bağıştan rücu şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi Fulya ...’nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 256.17 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 11/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Vilayeti Tüzelkişiliğine bağış suretiyle devrettiği, taraflar arasında yapılan bila tarihli protokol ile anılan devrin taşınmazda ilkokul yapılması şartıyla yapıldığının belirtildiği, mirasbırakan ...'nin 24.04.2004 tarihinde öldüğü ve geriye davacı çocukları ..., ... ile kendisinden evvel ölen oğlu ... ... olan torunları davacılar ... ve ... kaldıkları, davacıların bağış şartının yerine getirilmediğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteği ile 02.06.2011 tarihinde eldeki davayı açtıkları anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, bağıştan rücu, bağışlayandan, bağışlanana varması gerekli tek taraflı bir beyanı ile bağışlamanın geriye etkili olarak ortadan kaldırılmasıdır. Rücu hakkı, bir hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu ve şahsa sıkı suretle bağlı olup bağışlananın durumunun ilelebet belirsizlik içinde bulunmaması için de yasa koyucu tarafından haklı olarak bir süre ile kısıtlanmıştır....

              Vakfına bağış suretiyle devrettiğini, ancak aradan geçen zaman içerisinde temlik tarihindeki şartlarının değiştiğini, maddi ve manevi bakımdan ihtiyaç içerisinde olduğunu, bakıma muhtaç hale geldiğini, geçimini sağlayabilmek için bağıştan dönmesi gerektiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, bağışın kayıtsız ve şartsız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece Mahkemesince, bağıştan rücu koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu