Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan düzenlemenin 1. fıkrasının gerekçesi "zarar görenin iddiasının haklılığını gösteren inandırıcı kanıtlar sunması ve ekonomik durumunun da gerektirmesi koşullarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, hakime istem üzerine tazminat yükümlüsünün zarar görene geçici ödeme yapmasına karar verme yetkisi tanınmıştır. Ancak fıkrada yapılan düzenleme ile "geçici ödeme kararı ile kesin hüküm sonucunun eda amaçlı bir ihtiyati tedbir aracılığıyla elde edilmesi amaçlanmamaktadır." şeklindedir. 6100 Sayılı HMK'nun 10. kısım 1. bölüm başlığı, "ihtiyati tedbir", 2. bölüm başlığı ise "delil tespiti ve diğer geçici hukuki korumalar" şeklinde düzenlenmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; haksız ihtiyati tedbirden dolayı maddi tazminat davası açılabilmesi için icra edilmiş bir tedbir kararının bulunması, bu tedbirin haksız olduğunun ortaya çıkması, tedbir sebebiyle zarar meydana gelmiş olması ve zarar ile haksız ihtiyati tedbir arasında uygun illiyet bağının bulunması gerektiği, dava konusu tedbir kararının verildiği tarihte davacıya ait taşınmazda yapılan inşaat nedeniyle davalının taşınmazına müdahalede bulunulduğu ve Of Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/495 esas sayılı dosyasında el atmanın önlenmesi davasının kabulü ile müdahalenin giderilmesine karar verildiği, bu nedenle davalının el atmanın önlenmesine ilişkin talebinde haklı...

      Dava; Haksız eylem sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesinde, “(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. (2) Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Şu durumda, mahkemenin dosya kapsamına uygun gerekçesine ve takdirine, ihtiyati tedbir şartlarının mevcut olmamasına, değişen şartlar ve deliller doğrultusunda her zaman ihtiyati tedbir kararı verilebilmesine göre İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....

      nın bankadan yapılandırma talep etmiş olduğu, yapılandırma için 22/12/2010 tarihli protokolün imzalandığı, bu hususlardın cevap dilekçesinde de savunulduğu ve ekinde belgelendirildiği, bu haliyle ihtiyati tedbirin kabulü için kuvvetle muhtemel bir haklılığın ispat edilememiş olduğu nazara alınarak talebin reddine" karar verildiği, davacı vekili yeni tarihli ihtiyati tedbir talep etmiş ise de, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için son ara karardan itibaren değişen bir durum söz konusu olmadığı ve ihtiyati tedbirin kabulü için kuvvetle muhtemel bir haklılığın ispat edilememiş olduğu nazara alınarak, İhtiyati tedbir talebinin reddine,..." karar verilmiştir. Verilen karara karşı İhtiyati tedbir talep eden vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; İhtiyati tedbir şartlarının oluşmasına rağmen reddine ilişkin kararın kaldırılması talep edilmiştir....

        Birbirine paralel iki düzenlemeye göre; karşı taraf dinlenmeden verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı, aleyhine karar verilen tarafın itiraz hakkı bulunmakta olup, itiraz halinde mahkemenin ilgilileri dinlemek üzere davet etmesi, diğer bir ifadeyle duruşma açarak itirazı değerlendirmesi, gelmemeleri halindeyse evrak üzerinden itirazı değerlendirmesi gerekmektedir. HMK'nın 341/1- b maddesine göre; "b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar." aleyhine istinaf yoluna başvurulabilir. Bu haliyle, istinaf yoluna başvurulabilecek olan karar; karşı tarafın yokluğunda ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itiraz üzerine ilk derece mahkemesinin verdiği karardır....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6100 sayılı HMK'nın 399. maddesi gereğince davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkili tarafından açılan davada verilen ihtiyati tedbir kararının hukuka uygun olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davacının ihtiyati tedbire rağmen inşaata devam ettiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen icra takibi ve krediler ile ihtiyati tedbir arasında illiyet bağının bulunmadığını, reeskont faiz talebinin de yerinde olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, "HMK'nun 399. maddesi; "Lehine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf, ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu anda haksız olduğu anlaşılır yahut tedbir kararı kendiliğinden kalkar ya da itiraz üzerine kaldırılır ise haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararı tazminle yükümlüdür. Haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan tazminat davası, esas hakkındaki davanın karara bağlandığı mahkemede açılır....

        Somut olayda, her ne kadar ihtiyati tedbir talebinde bulunulmuş ise de uyuşmazlık konusu para olduğundan talebin ihtiyati hacze yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Somut uyuşmazlıkta; zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgeler de nazara alındığında haksız fiil tarihi itibarıyla davacıların maddi ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haciz talep edilen davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının kesin olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmayacaktır....

          Bilindiği üzere, uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. Davacı vekili dilekçesinde tazminat istemine karşılık bir yandan ihtiyati haciz bir yandan ihtiyati tedbir talep etmiştir. 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi gereğince olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme mahkemeye aittir. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz iki ayrı koruma tedbiri olup amaçları, konuları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Biri diğerinin yerine geçmek üzere karar verilmez. Diğer bir anlatımla talep ya ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir şeklinde nitelendirilip hüküm altına alınmalıdır....

          H.M.K'nın 399/I. madde hükmüne göre (1) Lehine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf, ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu anda haksız olduğu anlaşılır yahut tedbir kararı kendiliğinden kalkar ya da itiraz üzerine kaldırılır ise haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararı tazminle yükümlüdür. (2) Haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan tazminat davası, esas hakkındaki davanın karara bağlandığı mahkemede açılır. (3) Tazminat davası açma hakkı, hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren, bir yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar." Yani tedbir talebi bulunan taraf talep tarihinde haksız olacak veya tedbirin gerekleri süresinde yerine getirilmediğinden kendiliğinden kalkmış olacak ya da tedbir itiraz üzerine kaldırılmış olacaktır. İcra İflas Kanununun 259. maddesine göre ihtiyati haciz isteyen alacaklı hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun uğrayacağı bütün zararlardan sorumludur....

            maddi tazminat hesabının yaptırılamadığı, dolayısıyla da maddi zararın ispatlanamadığı, karşı davacı tarafın ticari itibarının ihtiyati tedbir nedeniyle sarsılması, üretimin durdurulması nedeniyle müşteri potansiyelinin azalması ve verilen teslimata dair sözlerin yerine getirilmemesi sebebiyle manevi zararın oluştuğu gerekçesiyle karşı davanın kısmen kabulü ile 8.000,00 TL manevi tazminatın davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen davanın kabulü ile davalı ......

              UYAP Entegrasyonu