Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, haksız ihtiyati tedbir nedeniye uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece, 6100 sayılı HMK’nın 399/3. maddesinin, davacıya tazminat davasını "haksız ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasından itibaren” veya "haksız ihtiyati tedbir kararının verildiği davanın reddine dair kararın kesinleşmesinden itibaren" bir yıl içinde açma konusunda bir tercih hakkı tanımadığı, haksız ihtiyati tedbir nedeniyle zarar görmüş olan davacının, eğer aleyhine verilen ihtiyati tedbir kararı yargılama sırasında kaldırılmışsa, bu tarihte uğradığı zararı belirleme olanağı olduğundan, tedbirin kaldırıldığı ara karar tarihinden itibaren 1 yıllık sürede tazminat davasını açmak zorunda olduğu gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olup, Bölge Adliye Mahkemesince de davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 399. maddesine göre, “Lehine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf, ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu anda haksız...

    Şti. aleyhine 20.07.2015 gününde verilen dilekçe ile haksız ihtiyati tedbir nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine dair verilen 17.12.2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. K A R A R Dairemizin 12.12.2018 gün, 2016/13004 E- 2018/7882 K sayılı ilamı ile “…Dosyanın incelenmesinde; uyuşmazlığa konu çekin keşidecisinin dava dışı ... lehtarının davacı şirket olduğu, davalının çek iptali için açmış olduğu dava sebebiyle mahkemenin ihtiyati tedbir kararı verdiği, davacının keşide tarihi olan 21.06.2015’te çeki bankaya ibraz ettiği, bankanın Tekirdağ 1....

      Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulması talebinde bulunulmadığı, davacının açık bir şekilde davalılar adına kayıtlı mal varlığı üzerine ve kazaya karışan araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiği görülmektedir. Bu kapsamda mahkemesince yukarıda açıklandığı gibi dava konusu olmayan mal varlığına ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine karar verilmesinde herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinin sonuç kısmında davalıların mal varlığına ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz uygulanmasını talep etmiş ise de, 6100 sayılı HMK ve 2004 sayılı İİK hükümlerinde ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir niteliğinde bir geçici hukuki koruma yöntemi de bulunmaktadır. Bu nedenle talep yönünden herhangi bir karar verilmemiş olmasında bir yanlışlık bulunmamaktadır....

        Öncelikle belirtmek gerekir ki, HMK'nin 389'uncu maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir; "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." hükmünü içermektedir. Bu maddeye göre ihtiyati tedbir kararı ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebilecektir. Somut uyuşmazlıkta davacılar vekili trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Bu nedenle uyuşmazlık konusunun "para" olduğu gözetildiğinde, dava dilekçesinde ihtiyati tedbir talebinde bulunan davacılar vekilinin kastının "ihtiyati haciz" olduğu anlaşılmaktadır. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir....

        müvekkil yönünden teminatsız olarak ihtiyati tedbir mahiyetinde İHTİYATEN HACZİNE karar verilmesini talep etmiştir....

          İhtiyati tedbir HMK'nın 389. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiştir. HMK'nın 390/1 maddesine göre İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir. Somut davada ihtiyati tedbir talebi dava açılmadan önce Antalya ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... D.iş sayılı kararı ile ... tarihinde davaya konu çekler hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmiştir....

            Mahkemece 21/09/2022 tarihli ara kararı ile, ''6100 sayılı HMK'nun 389'uncu madesi, "1- Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. 2- Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır." hükmü ile ihtiyati tedbirin şartları vazedilmiştir. Buna göre, ancak uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebilir. Davanın, haksız fiil nedeniyle maddi-manevi tazminat davası olduğu, yalnız uyuşmazlık konusu haklarda ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, bu sebeplerle şartları oluşmayan tedbir talebinin reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.'' şeklindeki gerekçe ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

            Dava dava sırasında verilen ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. H.M.K'nın 399/I. madde hükmüne göre (1) Lehine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf, ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu anda haksız olduğu anlaşılır yahut tedbir kararı kendiliğinden kalkar ya da itiraz üzerine kaldırılır ise haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararı tazminle yükümlüdür. (2) Haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan tazminat davası, esas hakkındaki davanın karara bağlandığı mahkemede açılır. (3) Tazminat davası açma hakkı, hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren, bir yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar." Yani tedbir talebi bulunan taraf talep tarihinde haksız olacak veya tedbirin gerekleri süresinde yerine getirilmediğinden kendiliğinden kalkmış olacak ya da tedbir itiraz üzerine kaldırılmış olacaktır....

            Maddi tazminat davası bakımından ise; davalılar aleyhine maddi tazminata karar verilmesi durumunda 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ile diğer mevzuat karşısında, davalı sigorta şirketi tarafından müteselsil sorumluluk ilkesi uyarınca hükmolunması muhtemel tazminatın tahsil edilememesi olasılığının bulunmadığı gözetildiğinde maddi tazminat davası yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi yerindedir....

              Maddi tazminat davası bakımından ise; davalılar aleyhine maddi tazminata karar verilmesi durumunda 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ile diğer mevzuat karşısında, davalı sigorta şirketi tarafından müteselsil sorumluluk ilkesi uyarınca hükmolunması muhtemel tazminatın tahsil edilememesi olasılığının bulunmadığı gözetildiğinde maddi tazminat davası yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi yerindedir....

              UYAP Entegrasyonu