İİK'nın 258/2. maddesi uyarınca alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur. İhtiyati haciz özel olarak para alacaklarına ilişkin bir geçici hukuki korumadır. İhtiyati haciz talep eden alacaklı, alacağın varlığı ve haciz sebepleri hakkında yaklaşık ispatı sağlayacak delilleri ibraz etmek zorunda olup, ihtiyati haciz bir dava olmadığından mahkemenin yaklaşık ispat için delil toplama yükümlülüğü bulunmamaktadır. Manevi tazminat; kişilik haklarını ilgilendiren ve miktarı, kapsamı ve koşulları hakimin takdirine bağlı olarak belirlenen bir tazminat türüdür. Maddi tazminatın aksine manevi tazminatın belirlenmesinde; tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları, olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği ve ağırlığı, ekonomik ve sosyal çevre gibi pek çok subjektif etken nazara alınmalıdır....
a karşı açtığı manevi tazminat davası yönünden, İİK'nin 257/1'inci maddesi kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, talebin reddedilmesi doğru görülmemiştir. Bununla birlikte hemen belirtmek gerekirki, manevi tazminat miktarının takdirinin hâkime ait olduğu, hâkimin yargılama sonunda hak ve nesafete uygun karar vereceği, böylece bu aşamada talep edilen miktarın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru olmayacağı değerlendirilerek, mahkemece uygun görülecek miktar yönünden, yine aynı Kanunun 259'uncu maddesi uyarınca takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği düşünülmüş, bu itibarla davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle HMK'nin 353/1-a/6'ncı maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalıların müteveffa Barış Koçak'ı kasten öldürmesi sebebiyle açılan soruşturmanın halen devam ettiğini, müvekkillerinin maddi ve manevi zararlarını tahsil edememelerinin hayatlarını daha zorlaştıracağını, müvekkillerinin malvarlığı ve gelirlerinin olmadığı, olayın oluş biçimi de göz önüne alınarak ihtiyati haciz kararının teminatsız olarak verilmesini talep ettiklerini ancak yerel mahkemece bu talebin reddedildiğini, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteminden kaynaklanan borcun haksız fiil tarihi olan 08/12/2020 tarihinde muaccel olduğunu, borçluların mal kaçırma tehlikesinin bulunduğunu, davalıların halen cezaevinde olduklarını belirterek yerel mahkemece verilen ihtiyati haczin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına, teminat alınmaksızın ihtiyati haciz kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemenin, alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığına kanaat getirmesi yeterliğidir (gerçeğe benzerlik karinesi). Bu arada manevi tazminat talebinin niteliğine de değinmekte fayda bulunmaktadır. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan, acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek bazı olguları özel olarak düzenlemiştir....
Bunun yanında, manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir. Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla, ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....
İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna göre, İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/235 Esas - 2016/57 Karar sayılı dosyasındaki "Çekteki imzanın davacı yetkilisine ait olmaması nedeniyle takibin iptaline" dair kesinleşmiş kararı ile haksız olduğu sabit hale gelen ihtiyati haciz kararı nedeniyle davacının uğramış olduğu ve mahkemece tespit edilen maddi zararların tazminine karar verilmesi isabetlidir. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz nedeniyle alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından geçerli olup, manevi tazminat yönünden TBK'nın 58. maddesindeki koşulların oluşması gerekir....
İlk Derece Mahkemesince; "...Dosya da maddi tazminat talebi yönünden yapılan incelemede davacının işyerinde uygulanan haciz nedeniyle ödemek zorunda kaldığı teminat nedeniyle yasal faiz uygulanarak yapılan hesaplamada 4.400,00 TL maddi zararı oluştuğu tespit edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER: Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dairemizce istinaf incelemesi, HMK'nın 355 ve 357. maddeleri gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılmıştır. Davacılar vekili belirsiz alacak davası olmak üzere iş kazası nedeniyle toplam 100.- TL maddi tazminat ile 700.000.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden faizi ile tahsili istemiyle dava açtığı, dava dilekçesinde davanın kabulü ile davalıların tüm mal varlıkları, üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine kararın kesinleşmesine kadar ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. İİK'nun 257/1. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu nedeniyle ihtiyati haciz istenebileceği açıklanmış iken 2. bentte vadesi gelmemiş borçtan dolayı hangi hallerde ihtiyati haciz istenebileceği açıklanmıştır....
plaka nolu aracın trafik kaydı üzerine ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konmasını talep etmişlerdir. İSTİNAFA CEVAP : Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. G E R E K Ç E: Uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada davalı sürücü ve araç maliki aleyhine geçici hukuki koruma tedbiri talebinin reddine karar verilmesinden kaynaklanmaktadır. İDM'nce yukarıda gösterilen gerekçelerle ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49, 50, 53/3, 55. ve 56 maddeleri kapsamında, silahla kasten yaralamaya eylemine dayalı açılan, davacıların yaralanmasına ilişkin manevi ve maddi tazminat davasıdır. Mahkemece 18.05.2023 günlü ara karar ile davacılar vekilinin maddi ve manevi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, verilen ara karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. Reddedilen ihtiyati haciz talebine karşı yapılan istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede ise; 2004 sayılı İİK'nın 257/1 maddesinde; "Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir" düzenlemesi muaccel, bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları düzenlemiştir....