TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2015 yılında davalı bankadan kullanmış olduğu kredinin taksitlerini ödeyemediğinden dolayı 2017 yılından itibaren davalı banka tarafından “Takipli Müşteri Tahsilatı” adı altında bankadaki maaş hesabından kesintiler yapıldığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.11.2020 tarih ve 2017/(13)3- 672 esas ve 2020/840 karar sayılı kararından da anlaşılacağı üzere borçlunun maaşında haciz var ise ve muvafakat vermediyse bankanın icra takibi başlatarak sıraya girmesi gerektiğini, davalı bankanın maaş hesabından yapmış olduğu kesintilerin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, 2017 yılından itibaren maaş hesabından hukuka aykırı olarak yapılan 25.203,00 TL kesintinin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
maaşına konulan bolkenin kaldırılmasına, emekli maaş hesabından yapılmış olan tüm kesinlilerin müvekkile iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür....
Davalı vekili, davacının takibe düşmüş kredi kartı ve takibe düşmemiş iki adet başka kredisinin bulunduğunu, sözleşmenin 9. maddesi gereğince davacının bankaya maaş kesintisi için yetki verdiğini ve bunun haksız şart olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taraflar arasındaki kredi kartı sözleşmesinin 22. maddesindeki hükmün davacı aleyhine olduğu ve müzakere edilmeden davacı tüketici açısından bağlayıcı olmayacağı, davacı tüketicinin emekli maaş hesabından kredi borcu nedeniyle bankanın yapmış olduğu kesintinin haksız olarak yapıldığı ve davacıya iadesinin gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Davalılar; babalarının 05.08.2004 tarihinde öldüğünü, ölümden sonra bankadan maaş almadıklarını beyan ederek davanın reddini savunmuşlardır....
DAVA KONUSU : TESPİT KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının eşinden dolayı Kurumdan % 70 aylık bağlama oranı üzerinden emekli maaşı aldığını, yapılan araştırmada davacının emekli maaşından uzunca bir süre kömür yardımı kesintisi adı altında kesintilerin yapıldığını, yine ilgili görevlilerin davacının maaşından değişik adlar altında başka kesintilerinde yapıldığını öğrendiğini, ancak davacının davalı Kurumdan herhangi bir şekilde kömür yardımı almadığını, davacının banka hesabından en son 18.04.2014 tarihinde yaklaşık 550,00 TL emekli maaşı aldığını ileri sürerek davacıya ilk maaş bağlanma tarihinden itibaren aksi takdirde son 10 yılda davacıın alması gerektiği emekli maaşı ile davalı Kurum tarafından banka hesabına ödenen emekli maaşlarının miktarlarının tespitine, Kurum tarafından almakta olduğu emekli dul maaşından yapılan hukuka aykırı kesintinin kaldırılmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, davacının davalı bankaya 5.520,14 TL borçlu olmadığının ve davacının emekli maaş hesabından kesinti yapılması işleminin geçersiz olduğunun tespiti ve yapılan kesintilerin iadesi işlemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "...davalı bankanın davacı aleyhine Antalya 11....
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalı banka ile yapılan sözleşmeler kapsamında tüketici kredileri ve kredi kartı kullandığı, kredi sözleşmelerine istinaden bankaya verdiği taahhütnameler ile kredi taksitlerinin düzenli olarak ödenmesini teminen maaş hesabından taksit tutarlarını vadelerinde tahsil edilmesi ve maaş hesabının kredilendirilmesi konusunda bankaya yetki verdiği, söz konusu taahhütnamelere istinaden tüketici kredisi taksitlerinin hesabından tahsil edildiği, kredi taksitlerinin tahsili, ... aracılığı ile nakit para çekimleri ve doğrudan ... kartı ile ... harcamaları ile 13.050,00 TL limitli kredi kartı kullanımdan yapılan ödemelerin mevduat hesabına tahsis edilen krediden karşılanması sonucu hesabın borç bakiyeye dönüştüğü, davacının ... kartını aktif olarak kullandığı, kredilendirilen maaş hesabının sürekli borç bakiyeli olarak yürütülmesine rağmen gerek kredi kartı borcu, gerekse de tüketici kredisi taksitlerindeki...
Davalı vekili, davacı adına sahte kimlik kullanılarak kredi talep edildiğinin tespit edilmesiyle birlikte, savcılık nezdinde suç duyurusunda bulunulduğunu, ayrıca maaş kesintilerinin davacıya iade edildiğini, müvekkili bankanın davacı hakkında herhangi bir icrai işlem yapmaması sebebiyle davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kimlik bilgileri kullanılarak 3. kişiler tarafından davacı adına kredi kullanıldığı, davalı banka tarafından davacının hesabından kredi borcuna mahsuben 2 defa kesinti yapıldığı, ikinci kesintinin dava açıldıktan sonra iade edilmesi sebebiyle, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalı bankaya 20.100 TL borçlu olmadığının tespitine, kesinti iade edilmiş olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı bankadan 2015 yılında kullandığı konut kredisi nedeniyle kendisinden 4.500 TL haksız kesinti yapıldığını, bunun tahsili için başlattığı takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davalı banka tarafından yapılan kesintinin peşin faiz kesintisi olduğu, yapılan kesintinin ödeme planına yansıtıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davacı ile davalı banka arasında imzalanan sözleşmelerde, bankaya hesaplar üzerinde hapis ve takas hakkı tanındığını, yapılan uygulamanın sözleşmelere dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacının kesinti yapılan hesabının Emekli Sandığından aldığı emekli maaşının yatırıldığı hesap olduğu davalı bankanın da kabulündedir. İİK.nun 83/e maddesi hükmü uyarınca, emekli maaşları üzerinde, bu hak ve alacakların haciz olunabileceğine dair yapılan ve BK.nun 123.maddesine göre de takas edilebileceğine dair anlaşmalar geçersizdir. Bu nedenle davalı bankanın davacının emekli maaşından kredi alacağına mahsuben yaptığı kesintinin yasal dayanağı bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece davacının hesabından haksız olarak kesilen miktarın tespiti ile tahsiline karar verilmek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir....