WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyü çalışma alanı içinde yapılan yenileme kadastrosu sırasında davalı .... adına kayıtlı 1699 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile davacı .... adına tapuda kayıtlı bulunan 1699 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 4725,15 metrekarelik bölümünün mükerrerlik oluşturduğu farkedilerek 1699 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mükerrer olan bölümünün Kadastro Müdürlüğünce iptaline karar verilmiş, yargılama sırasında 1699 ada 3 parsel sayılı taşınmaz kamulaştırma sonucu ...'ne intikal etmiştir. Davacı ...., Kadastro Müdürlüğünce yapılan işlemin iptali istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının hukuki yararı kalmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Sanık hakkında zincirleme sahtecilik suçundan 2010/4055 Esas sayılı iddianame ile açılan davanın mükerrerlik nedeniyle reddine karar verilmesi, 2009/3731 Esas sayılı iddianamede ise sanık hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanması talep edilmediği halde 5271 sayılı CMK'nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, 2- Suçun konusunu oluşturan ve suç delili niteliğinde bulunan sahte nüfus cüzdanı ve pasaportun adli emanete alınması ve yargılama bitiminde de delil olarak dosyasında saklanması gerekirken, incelemeleri sonrasında...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz HÜKÜM : Davanın reddi Gereği görüşülüp düşünüldü: Mükerrerlik iddiasına konu Gaziantep 2....

        Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2009/664 Esas sayılı dosyasında, sanığın farklı mükellefiyetine ilişkin kamu davası açıldığı ve dava dosyaları arasında mükerrerlik bulunmadığından, yargılamaya devamla davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmiş ise de; Sanığa yüklenen “2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçunun cezasının miktarı ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacılar ... ve ..., ...Mahallesi çalışma alanında 1984 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında, taşlık olarak tespit harici bırakıldıktan sonra, Mera Komisyonunun 23.10.2001 tarihli kararı neticesinde mera vasfıyla 523 parsel numarasıyla 99.605,41 metrekare yüzölçümlü olarak özel siciline kaydedilen ve parsel numarasındaki mükerrerlik nedeniyle 626 parsel numarası olarak tescil edilen taşınmazın bir bölümü hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak, adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Davalı vekili, mükerrerlik iddiasında bulunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalının, davacı bankadan aldığı kredi kartıyla ... İnternet kampanyasına katılarak harcama yaptığı, ancak davacı bankaya borcunu ödemediği gerekçeleriyle davanın kabulüne, davalının %40 oranında tazminatla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Asliye Ceza Mahkemesinin 21.01.2016 tarihli 2015/167 Esas ve 2016/22 Karar sayılı kararıyla da mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmakla; belirtilen dava dosyasının getirtilip incelenerek öncelikle mükerrer yargılama olup olmadığı ile birleştirme hususunun değerlendirilmesi, davalar arasında mükerrerlik bulunmamakta ise, sanığa isnat edilen ''mühür bozma'' suçundan dolayı kurulan hükümden sonra, 02.08.2022 tarih ve 31911 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli 2020/87 Esas ve 2022/44 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış” ibaresinin seri muhakeme usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden...

                Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece “....Nevarki oluşan mükerrerlik nedeniyle davadan önce kayıtların tapu idaresi tarafından ilk kadastro tespitindeki duruma dönüştürüldüğü gözetilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacıların temyiz itirazı yerinde değildir....

                  Sanık hakkında aynı eylem nedeniyle açılmış başka bir kamu davası daha bulunması karşısında, mahkemece ikinci davanın mükerrerlik nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, davanın reddine ilişkin hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 26.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Sulh Ceza Mahkemesi'nden verilen 100,00 TL. adli para cezası ile ilgili hüküm kesin olup tekerrüre esas alınamayacağından, 2. kez mükerrerlik şartlarının oluşmadığının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi gereğince hükümde 5237 sayılı TCK'nin 58. maddenin uygulanması ile ilgili D-1 ve 2. kısımda "...ikinci kez ..." ibarelerinin hükümden çıkartılması suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu