Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. adına 5307 sayılı Kanun'un 16. maddesi uyarınca verilen idarî para cezasının anılan şirketten tahsil edilemediğinden bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesi ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un Mükerrer 35. maddesi uyarınca, kanunî temsilci sıfatıyla davacıdan tahsiline yönelik olarak düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin 236.728,00-TL tutarındaki kısmının iptali istenilmiştir....

    alacaklının tercih hakkını kambiyo senetlerine özgü takip yolundan yana kullanmış olması sebebiyle 2019/122598 Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan sonraki takibin iptali gerektiğini, ilk yapılan icra takibinden açıkça feragat edilmedikçe yeni bir takip yapılamayacağının İİK'nun emredici bir hükmü olduğunu, yapılan ilk icra takibinde alacaklı tarafından, açıkça feragat beyanında bulunulmaması, buna rağmen ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yeniden takip yapılması ve usulsüz ödeme emri düzenlenmesinin hukuka aykırı olduğunu, sonraki icra takibi mükerrer olduğundan memur işlemini şikayet ettiklerini, ayrıca ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    İlk derece Mahkemesi; borçlunun, 13 örnek ödeme emrinin tebliği üzerine İİK'nun 269/2. maddesi uyarınca yasal 7 günlük sürede icra dairesine başvurarak borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulduğu, bu durumda iddianın ileri sürülüş biçimi ve nedenleri itibarı ile alacaklının dayanak kira sözleşmesinin tarafı olmadığına ve mükerrer icra takibi yapıldığına yönelik iddia, borca itiraz niteliğinde olup, ödeme emri veya takibin iptali nedeni olamayacağından şikayetin reddine karar vermiştir....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/658 E. sayılı dosyasında, mükerrer gönderilen ödeme emrine ilişkin taraflarınca şikayette bulunulduğunu, alacaklının derdest bir dava konusu olan icra takibinde ikinci kez ödeme emri düzenlenmesi ve gönderilmesi talebinin yasaya aykırı olduğunun, alacaklının bu talebini kabul eden icra müdürlüğünün ise usule aykırı davrandığının aşikar olduğunu, halihazırda zaten düzenlenmemesi gereken işbu ödeme emrinin taraflarına tebliğinin taraflarınca kesinlikle kabulü mümkün olmamakla birlikte mükerrer gönderilen ödeme emri incelendiğinde işbu mükerrer ödeme emrinin de usule aykırı düzenlendiğini, müvekkil Şirkete gönderilen mükerrer ödeme emrinde söz konusu alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve Türk parasıyla karşılığı gösterilmediğini, bu durumda icra müdürlüğünün re'sen takip talebini reddetmesi gerektiğini, bu durumun kamu düzeni ve Devletin hükümranlık hakları ile ilgili olduğunu, alacaklı defaatle usule aykırı ödeme emri düzenleyip taraflarına...

    Aynı Kanunun 60. maddesinde ise; ödeme emrinin, alacaklı veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, 58 inci maddeye göre takip talebine yazılması lâzım gelen kayıtları ihtiva edeceği, 61. maddenin ilk fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca da; takip belgeye dayanıyorsa, belgenin tasdikli bir örneğinin ödeme emrine bağlanacağı, hükümlerine yer verilmiştir....

    İcra Dairesi'nin 2019/1431 E sayılı dosyasından genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığını, davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, takipten 19/03/2019 tarihinde haberdar olunduğunu, borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, ayrıca ödeme emrinin takip talebine uygun olmadığını, takip talebinde alacak miktarı 150.528,07 TL iken ödeme emrinde 301.056,14 TL olduğunu beyan etmiş, usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 19/03/2019 olarak düzeltilmesine, borca ve yetkiye itirazların kabulüne, ödeme emrinin takip talebine aykırılığı nedeniyle de takibin, aksi halde ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2019/10252 Esas sayılı dosyasıyla bu kez ilamsız ipotek takibi başlatıldığını, mükerrer takipten söz edilemeyeceğinin açık olduğunu, zira hem hukuken diğer icra dosyasından takibe devam edilmesinin olanaksız olduğunu, hem de her iki takipte tahsilde tekerrür olmamak kaydı taşımakta olduğunu, ayrıca davacı tarafça her ne kadar aynı dosya üzerinden takibe devam edilmesi gerektiği belirtilmiş ise de bunun hukuken mümkün olmadığını, zira icra emrinin iptaline karar verilen takip ilamlı ipotek takibi olup, bu dosya üzerinden ödeme emri çıkartılmasının mümkün olmadığını, ancak icra emri çıkarılabilir ki bu da yine icra emrinin iptali sonucunu doğuracağını, bu nedenlerle ilamlı takibe ödeme emri gönderilerek devam edilmesinin mümkün olmadığını, Eskişehir 2....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/11/2019 NUMARASI : 2018/541 Esas - 2019/569 Karar DAVA KONUSU : Ödeme Emrinin İptali KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kurumun 00005879 takip kart numarası ve 2018/013602 takip numarası ile müvekkiline gönderdiği 17.690,24- TL tutarlı ödeme emrini 11.10.2018 tarihinde tebellüğ ettiğini, dava konusu ödeme emrinin mükerrer şekilde gönderilmiş olduğunu, davalı SGK Düzce Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından müvekkili şirkete gönderilen 17.690,24- TL tutarlı ödeme emri ile aynı konuda evvelce 19.10.2015 tarihinde 2015/011159 takip numarası ile müvekkili şirkete ödeme emri gönderilmişse de anılan ödeme emrine karşı Düzce 1.İş Mahkemesinin 2016/560 E Sayılı dosyası ile ödeme emrinin iptali talepli dava açıldığını, söz konusu davada mahkemece 05.10.2017 tarihinde taleplerinin kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verildiğini ve 12.02.2018 tarihinde anılan kararın Yargıtay incelemesinden geçerek...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Takip konusu maddi tazminat alacağına ve tüm fer'ilerine, takip tarihinden önce, İstanbul 33.İcra Müdürlüğü'nün 2018/26904 Esas Sayılı dosyası ile işbu dosyanın davalısına sigorta şirketince, alacaklıya fazlasıyla ödeme yapıldığını, haksız ve mükerrer alacaklara ilişkin takibin iptali gerekirken sadece icra emrinin iptaline karar verildiğini, icra emrinin iptaline, sadece, ilgili icra müdürlüğünün IBAN nosunun icra emrinde bulunmamasının gerekçe gösterildiğini, bu gerekçenin, tek başına icra emrinin iptali için yeterli ise de, takip konusu alacağın zaten daha önce ödendiğini, bu nedenle mükerrer ve haksız olarak müvekkilinden talep edildiği iddialarının hiç incelenmediğini, ayrıca takibe konu ilamda tek borçlu müvekkili firma olmayıp, diğer borçlu Abdulvahap Yıldırım'ın ise icra takibinde, gerek takip talebinde, gerekse icra emrinde, hiçbir şekilde borçlu olarak gösterilmediğini, ilama aykırı olan icra takibinin...

    Somut olayda; davacı tarafından başlatılan ilamsız takibe süresinde itiraz edildiği, itiraz üzerine davalı tarafından itirazın iptali davası açıldığı ve davanın halen derdest olduğu anlaşılmış ise de, takibin durdurulmuş olmasının veya itirazın iptali davasının açılmış olmasının takip yolunun bir defa mahsus olarak değiştirilmesine engel olmadığı, her ne kadar icra müdürlüğü daha önce verdiği karardan kendiliğinden dönemez ise de, sonuç olarak takip yolunu değiştirmesine yönelik talebin kabulüne dair verilen kararda hukuka aykırılık bulunmadığı, mükerrer olduğu ileri sürülen takibin iptal edilmesi nedeniyle eldeki takibin mükerrer olmadığı, ilamsız takip ile dayanak belgenin tebliğ edilmiş olması nedeni takip yolunun değiştirilmesine dair düzenlenen ödeme emri ekine faturaların eklenmemiş olmasının ödeme emrinin iptali sebebi olmadığı, ihtiyati haciz üzerine yatırılan teminatın dosyada bulunmasının takip yolunu değiştirmesine engel olmadığı, ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından...

    UYAP Entegrasyonu