SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/04/2019 NUMARASI : 2017/1143 ESAS 2019/505 KARAR DAVA KONUSU : Elbirliği Mülkiyetinin Paylı Mülkiyete Çevrilmesi KARAR : İskenderun 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 12/04/2019 tarih ve 2017/1143 Esas 2019/505 sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı hazine vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Dava konusu Hatay ili Arsuz İlçesi Ekver mahallesi 85 ve 86 parsel sayılı taşınmazlardaki mevcut elbirliği halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : "Davanın KABULÜNE " şeklinde karar verildiği görülmüştür. DAVALI HAZİNE VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılarca davaya konu taşınmazlar üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi talebiyle açılan davanın yasa ve usule aykırı olduğunu, TMK 644....
Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki el atmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine el atmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı veya kullanabileceği bir kısım yer varsa açacağı el atmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu el atmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....
Belirtilen nedenle, paylı mülkiyete konu bir taşınmazda maliklerden her birinin, müşterek mülkiyete konu taşınmaza elatılması halinde bu elatmanın önlenmesini tek başına istemesi mümkün ise de; Hukuk Genel Kurulunun 13.6.1984 günlü ve 1982/14-358 Esas 1984/710 Karar sayılı kararı doğrultusunda elatmanın yanı sıra kal isteminin de söz konusu olduğu hallerde tüm müşterek maliklerin birlikte dava açmaları gereklidir. Somut olayda, dava konusu 2 parsel sayılı taşınmazda 22176/29760 pay davacı, 50/1240 pay ..., 6/1240 pay ... ..., 56/1240 pay Emin, 25/1240 pay ..., 77/1240 pay ... ... ve 102/1240 pay ... adına kayıtlıdır. Hükme esas alınan 31.03.2010 tarihli fen bilirkişi rapor eki krokiden (A) ile işaretli yapının 2 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır....
bent dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir. 3.19.06.2014 tarihli ve 2013/107 Esas, 2014/214 Karar sayılı hükmün 1. bendinde davalının dava konusu taşınmazlara el atmasının önlenmesine karar verilmiş ise de, taşınmazların hangi bölümüne el atılmış olduğu açıklanmamıştır....
özel mülkiyete konu olamayacak devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiası gözetilerek usulüne uygun orman ve mera araştırması yapılması gerektiği halde orman kadastrosuna ilişkin tutanak ve haritaların, mera belge ve haritalarının ilgili kurumlardan getirtilip bilirkişilerce uygulanmadığı, usulüne uygun orman ve mera araştırmasının yapılmadığı ve dava konusu taşınmazların özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olup olmadığının belirlenmediği, dava konusu taşınmazların özel mülkiyete konu olabilecek taşınmazlardan olduğunun anlaşılması halinde hak düşürücü sürenin geçip geçmediğinin mahkemece değerlendirilmediği, soyut beyanlar ve denetime elverişli olmayan, yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak, eksik incelemeye dayalı olarak davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz....
Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz....
ın bu parsele davacıların payı oranında el atmasının önlenmesine, 2. Davanın ... ve Çankırı ... ... Köyü 3910, 4099 ,4275, 4310, 4340, 4524, 4661, 4586, 2307, 1045 parseller yönünden kabulü ile davalı ...'ın bu parsellere davacıların payı oranında el atmasının önlenmesine, 3. Çankırı ... .... Köyü 5155 parselde davacıların da kullanımı bulunduğundan uzun süredir fiili kullanımın bu şekilde olması nedeni ile bu parsele açılan davanın reddine, 4. Dava konusu taşınmazlardan Çankırı .... ... Köyü 3140 parsele hiç kimse tarafından el atılmadığından bu parsele yönelik açılan davanın reddine, 5. Kalan diğer davalı parsellerde davalıların el atmasının bulunmaması nedeni ile davanın reddine, 6. Davalı ...'a yönelik açılan davanın bu davalının hiç el atması olmadığından reddine, 7. İş bu dava öncesinde davalılar intifadan men edilmediği için davacıların ecrimisil taleplerinin reddine" karar vermiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı Yargıtay 1....
Ancak; mirasçılar adına paylı mülkiyet şeklinde tapuda kayıtlı olan taşınmazlara ilişkin taksim sözleşmesinde, paylı mülkiyete geçilmekle taşınmazlar mirasbırakanların terekesinden çıktığından ve elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olmadığından, payın temliki resmi şekilde yapılması (TMK mad.706, 6098S. TBK mad. 237) gerekeceğinden, tüm mirasçıların katılımıyla da yapılsa bu sözleşmeye değer verilemez. Somut olayda ise, davacıların dayanağı 12.05.1999 tarihli adi yazılı miras taksim sözleşmesinin otuzbir parça taşınmaz için yapıldığı, Mahkemece sadece bir kısım taşınmazlara ilişkin güncel tapu kayıtlarının celp edildiği, tapu kayıtları celp edilen yirmi bir parça taşınmazın 1976-1988 tarihleri arasında ifraz-tapulama ve komisyon kararı uyarınca tarafların murisleri adına tescil edildiği ve intikal görmediği anlaşılmıştır....
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna ve temyize konu dava dilekçesinin ve hüküm fıkrasının 1. sırasında yazılı temyize konu taşınmazın 1965 yılında ölen ...'ten kaldığı ve ... mirasçıları ..., ..., ..., ... ve ... tarafından imzalanan paylaşım senedinde her paydaşa düşen yerin belirlendiği, ancak çekişmeli taşınmazın ..., ..., ... dışındaki -2- 2007/16585-2008/2308 mirasçılara müştereken kaldığının anlaşıldığı, böylece el birliği mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürüldüğü, daha sonra mirasçılardan ... ... ile müdahil ... ... arasında 09.09.2002 tarihinde düzenlenen doğruluğu senet imzacılarınca bildirilen senetler ... tarafından yapılan evin ve arsadaki payın müdahile satıldığı belirlenerek, satıcının 3/8 müşterek mülk payının müdahil ...'...