Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

davalı şirkette oluşmaması nedeniyle kayyım atanamayacağı gerekçesiyle davacının davalı şirketin 07.09.2019 tarihinde yapılan genel kurulun yok hükmünde olduğunun tespiti / iptali talebinin kısmen kabulü ile 07.09.2019 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında ibraya dair alınan madde 5 numaralı kararın iptaline, 07.09.2019 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında şirket paylarının ortaklara dağıtılmasına dair alınan 9 numaralı kararın iptaline, fazlaya dair istemin reddine, davacının davalı şirketin kendi bünyesine satın aldığı hisselerin alış işlemlerinin yok hükmünde olduğunun tespiti, iptali talebinin reddine, davalı şirkete kayyım atamasına dair talebin reddine karar verilmiştir....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre davacının 11.09.2012 tarihinde hisse devri suretiyle davalı şirkete ortak olduğu 2012 yılı genel kurul toplantısının 31.12.2013, 2014 yılına ait genel kurul toplantısının davanın açıldığı 14.03.2015 tarihinden sonra 28.07.2015 tarihinde yapıldığı, dosyaya sunulan 13.03.2015 tarihli iadeli taahhütlü olağan kurul toplantısına çağrı içerikli belge, dava tarihinden önce düzenlenmiş ise de, belgede hangi yıla ait olduğu bilgisinin yer almadığı, tebliğine ilişkin bir belge de bulunmadığı, 2013 yılına ait Olağan Genel Kurul Toplantısının yapıldığına yönelik dosyaya belge sunulmadığı, getirtilen sicil kayıtlarında da yer almadığı, davacının toplantılara çağrıldığına ilişkin bir belge sunulmadığı, 31.12.2013 tarihinde yapılan 2012 yılına ait Olağan Genel Kurul Toplantısının 4. maddesinde; “2012 yılı şirket karının ortaklara dağıtılmayarak...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava dilekçesinde, ........2014 tarihli kat malikleri kurulu toplantısının .... maddesinde alınan kararın açıkça kanun hükmüne aykırılık teşkil ettiğinden dolayı mutlak butlanla batıl olması nedeni ile toplantıda alınan tüm kararların ve genel kurulun iptali istenilmiştir. Mahkemece TMK'nın .... maddesinde öngörülen dürüstlük, iyi niyet kuralı ile bağdaşmadığından; davacının dürüstlük kuralına uygun olmayan ........2014 tarihli genel kurul toplantısı ve alınan tüm kararların iptaline ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kat malikleri kurulu toplantısının iptali istemine ilişkindir....

        -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davalı kooperatifin anasözleşmesinin 10. maddesinde kooperatife üye olma şartlarının düzenlendiğini, anasözleşmenin 10/C maddesine uygun olarak müvekkillerinin araç sahibi olma ve diğer şartları taşıdığı halde kooperatife üye olan diğer bazı ortakların bu nitelikleri taşımadığını, buna rağmen genel kurula katıldıklarını ve oy kullandıklarını, kooperatif ortağı olma şartlarını taşımayan bu ortakların katılımı ile yapılan genel kurul toplantısının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tek payı olanların, birden fazla pay için oy kullandıklarını, hattını ve aracını devreden bazı kişilerin de oy kullandığını, bir paya sahip iken birden fazla pay için üyelikler oluşturulduğunu, bu kişilerin oylamaya katıldığını ileri sürerek, 31.05.2009 tarihli genel kurul toplantısının ve toplantıda alınan genel kurul kararlarının iptaline, alınan kararların, toplantının batıl olması nedeniyle geçersiz sayılmasına karar verilmesini...

          istemi ile açılan davaların derdest olması sebebi ile kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmediği, 2018 yılı olağan genel kurul toplantısında da yalnız 2018 yılı faaliyet raporu ve bağımsız denetim raporlarının onaylanmasının kanuna, ana sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmediği anlaşılmakla iptal koşulları bulunmadığından davacının genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemi ile genel kurul toplantısında alınan kararların batıl olduğunun tespiti istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir....

            istemi ile açılan davaların derdest olması sebebi ile kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmediği, 2018 yılı olağan genel kurul toplantısında da yalnız 2018 yılı faaliyet raporu ve bağımsız denetim raporlarının onaylanmasının kanuna, ana sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmediği anlaşılmakla iptal koşulları bulunmadığından davacının genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemi ile genel kurul toplantısında alınan kararların batıl olduğunun tespiti istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir....

              ASLİYE TİCARET ESAS NO : 2021/467 Esas KARAR NO : 2022/173 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 26/08/2021 KARAR TARİHİ: 22/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirketin 22.400.000,00 TL sermayeli bir şirket olduğu, davacının 76/560 hisse sahibi olduğu, 22.27.05.2021 Tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan tüm kararların kanuna, esas sözleşmeye, afaki iyi niyet kurallarına aykırı olduğu ve iptali gerektiği, genel kurul toplantısının çağrısının kanun ve esas sözleşmeye uygun yapılmadığı, şirket ortakları ve yönetim kurulu üyeleri davacının yurt dışında yaşadığını bilmediği halde toplantı davet mektubunun üsülüne uygun şekilde yapılmadığı, daha önce de yapılan genel kurul toplantılarına ilişkin tebligatların usulsüz olduğu ve buna ilişkin davaların mevcut olduğu, davalı şirketin...

                ın yönetim kurulu üyeliğine seçildiklerini, şirket anasözleşmesinin 12. maddesinde, yönetim kurulu toplantı nisabının yönetim kurulu üyelerinin yarıdan bir fazlası olduğunun ve yönetim kurulu kararlarının salt çoğunluğun olumlu oyu ile alınacağının kabul edildiğini, bu maddenin aynı zamanda 6102 sayılı Yasanın 390 maddesi ile getirilen düzenlemeyi ihtiva ettiğini, dolayısı ile yönetim kurulu toplantılarının ve alınan kararların batıl olduklarının ileri sürülemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkillerinin kooperatif üyesi olduğunu, 13/12/2014 tarihinde yapılan genel kurul toplantısının 3, 4 ve 5.maddelerinde alınan kararların usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur....

                    ASIL DAVADA DAVA Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirketin ortağı, yönetim kurulu üyesi ve murahhas azası olmasının yanı sıra %24 pay sahibi bulunduğunu, yönetim kurulunun iki üyesinin, haber vermeden, 28/05/2014 tarihinde 2014/1 sayılı karar alarak genel kurul toplantısı yapılmasını kararlaştırdıklarını, herhangi bir yönetim kurulu kararı olmaksızın alınan genel kurulun 18/07/2014 tarihinde yapılması kararının, emredici düzenlemelere aykırılık taşıdığını, hiç çağrı yapılmadan gerçekleştirilen genel kurul toplantısı ve alınan kararların yok hükmünde olduğunu, TTK m.407 gereğince, “murahhas üyelerle en az bir yönetim kurulu üyesinin genel kurul toplantısında hazır bulunmaları şarttır” hükmü bulunduğunu iddia ederek 28/05/2014 tarihli yönetim kurulunun ve bu toplantıda alınan kararların, 27/06/2014 tarihli genel kurulun yapılamadığına ilişkin tutulan tutanakla alınan kararların ve sonuç olarak 18/07/2014 tarihli genel kurul toplantısının ve bu toplantıda alınan...

                    UYAP Entegrasyonu