Dava konusu genel kurul tarihinde fer'i müdahil lehine davalı şirket ortağı olduğuna ilişkin verilmiş bir mahkeme kararı bulunmadığı gibi, fer'i müdahilin katılmadığı bir genel kurul toplantısında alınan kararlara icazet verdiğini belirtmesi genel kurulda olumlu oy kullandığı sonucunu doğurmayacaktır. İşbu dava davalı şirket ana sözleşmesinin 17. maddesinin tadili sonucu yapılan genel kurulda alınan şirket müdür kararının yok hükmünde olduğunun tespiti talebiyle açılmıştır. Şirket ana sözleşmesinin 17. maddesinde her ortağın oy hakkının sermayesine göre hesap edileceği, her 1.000 TL'nin 1 oy hakkı verdiği, ancak bir ortağın bütün ortakların sahip olduğu oy sayısının 1/3'ünden fazlasına sahip olamayacağı düzenlenmiştir....
ın davalı şirketin ortakları olduğunu, davalı şirketin 15.01.2014 tarihli ortaklar kurulu toplantısının 2014/2 sayılı kararı ile ...’ın münferiden imzası ile temsile yetkili müdür olarak seçildiğini, müvekkili şirketin yetkilisinin .... olduğu halde, ortaklar kurulu toplantısında müvekkili şirket adına imza atma yetkisi olmayan dava dışı kişi tarafından imza atıldığını, bu nedenle ortaklar kurulu toplantısının “yok” hükmünde olduğunu ileri sürerek, 15.01.2014 tarihli ortaklar kurulu toplantısında alınan 1 ve 2 numaralı kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş; ayrıca 11.05.2015 tarihli tedbirin kaldırılması kararının kaldırılmasına ve tedbirin hükmün kesinleşmesine kadar devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, davalı şirketin 500,00 TL olan sermayesini zorunlu miktara yükseltmemesi sebebiyle münfesih sayıldığını savunarak, davanın reddini istemiş; diğer davalı, davaya yanıt vermemiştir....
sahte imzalarla alınan genel kurul kararlarının mutlak butlanla batıl yok hükmünde olduğunu, ayrıca şirket müdürünün TTK 630/2. maddesi gereğince azli gerektiğini, müdürün azli için haklı sebeplerin oluştuğunu, müdürün özen yükümlülüğüne aykırı davrandığını ileri sürerek, davalı şirketin 23.12.1995 tarihinden itibaren alınmış tüm ortaklar kurulu kararlarının, şirket müdürü tarafından alınmış tüm kararların mutlak butlanla batıl ve yok hükmünde olduğunun tespitiyle iptallerine ve davacı ...'...
in TTK'nın 551. md. uyarınca şirketten çıkarılmasına ve bu konuda mahkemeye müracaat edilmesine dair karar alındığını, davalıdan adı geçen ortaklar kurulu kararlarının tescil ve ilanı talep edilmesine rağmen ortaklar kurulu kararının 7. maddesinin TTK'nın 34. maddesi gereğince, usul ve yasaya aykırı şekilde geçici tescil edildiğini ileri sürerek, davalının, müvekkili şirketin 09.03.2012 tarihinde yapılan ortaklar kurulu toplantısında alınan 7 no'lu kararının geçici tescili yönündeki 09.04.2012 tarihli kararın kaldırılarak 7 no'lu kararın kati olarak tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
, belirtilen tarihte müvekkillerinin dahil olduğu böyle bir toplantı yapılmadığını, sahtecilikle alınan bu kararın ----- yayınlanmış olması, hemen akabinde yoklukla sakat olan bu karara dayanılarak şirket hesaplarında işlem yapabilmek için internet şifresi başvurusu yapılması ve alınan şifre ile ---- yapılması da gözetildiğinde müvekkil şirket ortaklarının mevcut ve ileri de karşılaşabilecekleri zararların önüne geçilebilmesi ---- numaralı ortaklar kurulu kararının ve bu kararla verilen yönetim ve temsil yetkilerinin kullanılmasının tedbiren durdurulmasına, esasa ilişkin olarak -----numaralı ortaklar kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 2-Savunma: Dava dilekçesi davalı şirkete tebligata çıkarılmış olup, tebligat davalı şirket yapılan tebligat, şirket yetkilisi ve aynı zamanda işbu davanın davacısı olan --- tebliğ alınmıştır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/341 Esas KARAR NO : 2023/304 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 22/06/2021 KARAR TARİHİ : 09/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ...'...
Bu nedenle ilk derece mahkemesince genel kurulda alınan ve nitelikli çoğunluk gerektirmeyen ilgili kararların iptali talebinin reddine karar verilmesi yerindedir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 436./2 maddesi; Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz." düzenlemesini içermektedir. İlgili düzenleme gereğince şirket yönetim kurulu üyesi olan, şirketin davacı dışındaki diğer pay sahiplerinin yönetim kurulunu ibra yönünde oy kullanmaları mümkün olmadığından, ilk derece mahkemesince davalı şirketin genel kurulunda alınan şirket yönetiminin ibrasına ilişkin kararının iptaline karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....
Dairemiz bozma ilamında ayrıntılı açıklama yapılarak, komiserin yokluğunda yapılan toplantılarda alınan kararların muteber olmadığı hususuna işaret edildiğinden, yapılan inceleme sonucu varılan sonuç gereği dava konusu genel kurul kararlarının batıl olduğunun tespiti yerine, "....05.2010 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulunun iptaline'' dair hüküm tesis edilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiş ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK’nun 438/VII. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
-K A R A R- Davacı vekili, Kooperatifler Yasası gereği üyelik ilişkisi devam ettiği sürece üyenin hak ve yükümlülüklerinin devam ettiğini, müvekkilinin 14.06.2009 tarihli genel kurul toplantısına çağrılmadığını, davacının babasının genel kurula gitmesi üzerine davacının üyeliğinin askıya alındığının bildirildiğini, davacı hakkında verilen ihraç kararı kesinleşmeden genel kurul toplantısına çağrılmamasının hukuka uygun olmadığını, söz konusu genel kurul toplantısının hazırun cetvelinde davacının adına yer verilmediğini, toplantının tümüyle geçersiz ve batıl olduğunu ileri sürerek, davalı kooperatifin 14.06.2009 tarihli genel kurul toplantısının batıl olduğunun tespitini ve toplantıda alınan tüm kararların iptalini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davalı vakfın 16.12.2012 tarihli kurucular kurulu toplantısının ve alınan kararların, birleşen dava dilekçesinde ise 07.10.2012 tarihli yönetim kurulu toplantısının ve alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespiti ile iptali istenilmiştir. Mahkemece her iki davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....