Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; TTK 395/1 maddesinin ihlali ve TTK 630/2 VE 630/3 maddelerindeki özensizlik ve şirket ortağını açıkça hakkını katmederek zarara uğratma filleri şirket müdürünün azli için yeterli hukuki nedenler olduğunu, müvekkili şirketin % 50 ortağı olarak aktif dava ehliyetine sahip olduğunu, 6102 sayılı TTK 235/1 madde ve fıkrası uyarınca haklı sebeplerin varlığı halinde temsil yetkisinin bir ortağın başvurusu üzerine mahkemece kaldırılabileceğini, dava dışı şirket müdürünün davalı şirkete ait müvekkilinin % 50 hissedarı olduğu 188 ada 2 parseldeki akaryakıt istasyonunu kendi mülkiyetine geçirdiği 3.şahıslara da devredebileceği ve onların da iyi niyet iddiasında bulunabilecekleri gibi , dava dışı müdürünün bu işlemlere sonucu şirketler dışına çıkardığı hisse bedelleriyle mal edindiği anlaşılan adına kayıtlı gayrimenkuller üzerine 3.şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasını...

HUKUK DAİRESİ Dava, davalı şirket müdürünün azli ve şirkete kayyım atanması isteminden ibarettir. Davanın açıldığı... Asliye Ticaret Mahkemesi'nce davanın kabulüne, davalı şirket müdürünün azline, diğer davalı şirkete kayyım atanmasına karar verilmiş, bu karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine dosyanın gönderildiği ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi, yukarda tarih ve numarası yazılı kararla istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiş olup, bu kararın davalı vekilince temyizi üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olup aşamada davacı vekilinin, yerel ilk derece mahkemesine sunduğu 11.4.2018 tarihli dilekçesi ile müvekkiline ait beyan dilekçesini ibraz ederek taraflar arasında sulh vaki olması üzerine müvekkilinin davadan feragat ettiğine yönelik beyanda bulunduğu ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nin 14.5.2018 tarihli yazısı ve eklerinden anlaşılmakla dosya re’sen ele alındı, gereği görüşülüp düşünüldü....

    Elektrik Ticaret Limited Şirketi'nin fesih ve tasfiye isteminin şirket tüzel kişiliğine karşı yöneltilmesi gerekir ise de; yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre iki kişiden müteşekkil limited şirketin ortaklarının davacı ve davalı olarak yer almış olmasının da usul ekonomisi ilkesi çerçevesinde taraf teşkilinin sağlanmış olduğunun kabul edilebileceği, yine şirket müdürünün azli ve değiştirilmesi isteniyorsa mevcut şirket müdürüne husumetin yöneltilmesinin gerektiği halde, eldeki davada Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne hiç bir şekilde husumetin düşmediği, davacının bu davada Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne husumet yöneltmesinin yanlış olduğu görülmekle davalının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

      GEREKÇE: Talep, derdest TTK 630/2.maddesi uyarınca, haklı sebeplerle limited şirket müdürünün yönetim ve temsil haklarının kaldırılması (azli) ve davalının müdürlük yetkisinin kısıtlanması davasında tedbiren davalı şirkete kayyum atanması istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, bu ara karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Temsil yetkisinin kaldırılması başlıklı TTK 235 maddesindeki geçici hukuki koruma ya ilişkin hüküm Kollektif Şirketler için getirilmiş düzenlenme olup kanunda Limited şirketlere ilişkin yapılan düzenlemelerde ve TTK 630. Maddesinde bu maddeye atıf yapılmamıştır....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; şirket müdürünün azli talepli davada, haklı sebeplere istinaden yargılama sürecinde telafisi güç veya imkansız zararların önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir talep edildiğini, davalı müdürünün şirket menfaatlerine aykırı ve kötü niyetli olarak gerçekleştirdiği işlemlerle, şirketin daha fazla zararına sebebiyet verilmemesi amacıyla, davalı şirkete kayyım tayinine, bunun mümkün olmaması halinde davalı şirket müdürünün ve dava dışı oğlunun şirket aleyhine iş ve işlemler tesis etmesi konusunda temsil yetkisinin sınırlandırılmasının veya müşterek imza ile şirketin yönetilmesinin talep edildiğini, ispatın sadece şirketin ticari defterlerinden ibaret olmadığını, davalı müdürün müvekkilinin şirket kayıtlarını incelemesini ve bilgi almasını engellediğini ve bu hususun başlı başına azil için yeterli olduğunu, şirket müdürünün, ticari defterleri ibraz etmemesi nedeniyle defterlerin incelenemediğini...

          Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi, esasen beş ortaklı bir aile şirketi olduğunu, Müvekkil, taraflar arasındaki inanç sözleşmesi ve aile bağına güvenle bu şekilde bir sözleşme imzalamış olsa da bir süre sonra işbu sözleşmedeki yetkiler, şirket müdürü olan ... tarafından kötüye kullanılarak müvekkile karşı görünürdeki durum aleyhine olarak kullanılmış ve eşit işlem yapma yükümlülüğü ihlal edildiğini, şirket müdürü ..., hiçbir pazar araştırması yapmaksızın, gerekli dikkat ve özeni göstermeden basiretli bir iş adamı sıfatına aykırı olarak diğer ortakların rızası hilafına kendi eşine vermiş olduğu vekaletname ile şirketin yegane sermayesi olan taşınmazları üzerinden ard arda yapmış olduğu rayiç bedelinin çok altında olan devir ve temliklerle şirketin içini boşaltarak şirkete zarar verdiğini, Şirket müdürü olan ...'ın, şirketin diğer müdürü olan ......

            Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi, esasen beş ortaklı bir aile şirketi olduğunu, Müvekkil, taraflar arasındaki inanç sözleşmesi ve aile bağına güvenle bu şekilde bir sözleşme imzalamış olsa da bir süre sonra işbu sözleşmedeki yetkiler, şirket müdürü olan ... tarafından kötüye kullanılarak müvekkile karşı görünürdeki durum aleyhine olarak kullanılmış ve eşit işlem yapma yükümlülüğü ihlal edildiğini, şirket müdürü ..., hiçbir pazar araştırması yapmaksızın, gerekli dikkat ve özeni göstermeden basiretli bir iş adamı sıfatına aykırı olarak diğer ortakların rızası hilafına kendi eşine vermiş olduğu vekaletname ile şirketin yegane sermayesi olan taşınmazları üzerinden ard arda yapmış olduğu rayiç bedelinin çok altında olan devir ve temliklerle şirketin içini boşaltarak şirkete zarar verdiğini, Şirket müdürü olan ...'ın, şirketin diğer müdürü olan ......

              Dava, tarafların ortağı olduğu dava dışı limited şirket müdürlerinin müdürlük yetkilerinin kaldırılması ile şirkete kayyum atanması istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, 6762 sayılı TTK'nın 543. maddesi yollaması ile 161. maddesi uyarınca haklı sebeplerin varlığı halinde ortaklardan birinin talebi üzerine mahkeme kararı ile şirket müdürünün idare hak ve vazifesi sınırlanabilir ya da kaldırılabilir. Somut olayda mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporu doğrultusunda dava dışı limited şirketin, ortağı ve müdürü olan davalı ...'e borçlanması, zarar etmesi, kuruluşundan bu yana faaliyet konusu ile ilgili bir işlem dışında herhangi bir kayda rastlanılmaması ve ayrıca şirket ortakları arasında bir takım hukuki ihtilaflar bulunması şirket müdürünün yetkilerinin kaldırılmasında haklı neden olarak kabul edilmiştir....

                Sayılı Takip dosyası ve tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava "Limited Şirket Ortaklığına Dayanan Şirket Müdürlerinin Azli, Kayyım Atanması" talebine ilişkindir. Davacı taraf, şirket yönetiminin davacı ve davalı ...'a verildiğini, bu iki şirket müdürü arasında ceza hukukuna konu uyuşmazlık olduğunu, bu nedenle davalı ...'...

                  GEREKÇE: Talep; derdest 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 630/2 maddesine dayalı olarak limited şirket müdürünün haklı nedenle azli davasında şirkete kayyım atanması talebine ilişkindir.Davacı vekilince dava dilekçesi ile tedbiren şirket yöneticisinin dava süresince davalının yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılmasına, kayyım atanmasına, kayyımın atanması, görevleri, mahkemece verilen temsil yetkisi ve bunların sınırlarının mahkemece resen tescil ve ilanına ilişkin ihtiyati tedbir talep edilmiş ilk derece mahkemesince 25/03/2023 tarihli ara kararı ile tedbir isteminin reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TTK 630 maddesi dava açıldığında hangi tedbirlerin alınacağına dair bir düzenleme içermediğinden talep hakkında 6100 sayılı HMK 389 ve devamı maddelerinin nazara alınması gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu