Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava tarihinden sonra davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi üzerine dava dışı şirkete atanan temsil kayyım heyeti tarafından raporlar düzenlenmiş, anılan raporlarda karar tarihinden sonra dahi davalı şirket müdürünün, şirketin hiçbir ticari defter ve kaydını temsil kayyım heyetine teslim etmediği açıkça belirtilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece davalı şirket müdürünün genel kurul toplantılarını yapmadığı, müdürün bilgi verme yükümlülüğüne uymadığı, davalının müdür olarak çalıştığı dönemde, şirketin varlık toplamı ve sermayesinin azaldığı, 2019 yılı hariç gelirinin olmadığı, şirketin 5 yıllık süre zarfının tamamında zarar ettiği, davalı şirket müdürünün özen yükümlülüğünü ihlal ettiği, davalı limited şirket müdürünün şirket müdürlüğünden azli için haklı sebebin oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

Talep hukuksal niteliği itibariyle, TTK'nın 630/II ve 640. maddeleri kapsamında açılan limited şirket müdürünün azli ve ortaklıktan çıkartılması istemli davada tedbiren müdürün görevden alınarak yerine kayyım atanması istemine ilişkindir. İnceleme, HMK'nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

    Esas, 03/06/2022 tarihli ara karar ile; özellikle 14/10/2021 tarihinde yapılan 2020 yılı Genel Kurul Toplantısında, davacı tarafından şirket müdürünün şirketi kötü yönettiği, haksız eylem ve işlemlerde bulunduğu belirtilerek, şirket müdürünün ibrasına davacının red oyu kullanması, ayrıca birleşen asıl dosyadaki tanık beyanları da dikkate alındığında, TTK'nun 630/2 maddesi uyarınca davacının, şirket müdürünün yetkisinin sınırlandırılması talebinin kabulü ile davalı şirkete denetim kayyımı atanmasına dair davacı vekilinin talebinin reddine, davacı vekilinin şirkete denetim kayyımı atanmasına ilişkin talebinin kabulü ile ... Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... sicil numarasında kayıtlı ... ÖZEL SAĞLIK HİZMETLERİ LİMİTED ŞİRKETİ-(İŞLETME ADI ÖZEL ... HASTENESİ) 'ne denetim ve onay kayyımı olarak Mali Müşavir ...'nın (T.C K.No: ...) atanmasına karar verildiği anlaşılmıştır....

      DELİLLER: 1-Taraflarca usulüne uygun olarak ileri sürülmüş olan iddia ve savunmalar, 2- Banka dekontları, imza sirküleri, şirket defterleri, şirket kurulu kararı 3-İlgili yasal mevzuat ve yargısal kararlar, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava nevi itibariyle şirket müdürünün azli ve şirket müdürünün şirkete vermiş olduğu zarardan kaynaklı tazminat istemine ilişkilidir....

        Netice olarak, davalının müdür sıfatıyla limited şirketin defter ve kayıtlarını muntazam olarak tutmadığı, en önemli kararlarda imzaların kendisinin yokluğunda alındığı, bu bakımdan müdürlük görevinin yerine getirmesi yönündeki ortakların güvenini sarstığı, şahısların önem arz ettiği limited şirket bakımından bu durumun müdürün azli bakımından haklı sebep kabul edilmesi sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla, müdürün yönetimde basiretsizliği sabit bulunmuştur. Ayrıca, alınan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere, şirketin mali durumunun da kötü olduğu, öz varlığını kaybettiği ve bu yönüyle de yönetimde yetersizlik meydana geldiği ortaya çıkmıştır....

          Ancak bilirkişi raporunda bu durumların davalı şirket müdürünün azli için yeterli haklı neden olarak görülemeyeceği belirtilmiştir. Limited şirketlerde TTK'nın 630/2-3 madde hükmü şu şekilde kaleme alınmıştır. "(2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir. (3) Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur." Anılan hüküm, limited şirketlerde ortaklara actio pro socio niteliğinde, mutlak bir hak tanımaktadır. Söz konusu dava hakkı ortaklık sıfatı ile bağlıdır. Diğer bir ifadeyle, dava ortak tarafından açılmalı ve dava sonuna kadar ortaklık sıfatı devam etmelidir. Davanın yöneticiye karşı açılması gerektiği kabul edilmektedir....

            takınması, şirket müşterileri olan bir kısım zincir marketlere mal satış sözleşmesi olmasına rağmen satış yapılmasına engel olmaya çalışması gibi eylemleri gözetildiğinde, davalı şirket müdürünün kanuna ve özen ve bağlılık yükümlülüklerine aykırı hareket ettiği, dolayısıyla azil için somut olayda haklı sebeplerin bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır....

            GEREKÇE :Dava, limited şirket müdürünün azli istemine ilişkindir. Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 24/03/2023 tarihli dilekçesi ile; şirket müdürünün azli davası açılmış olsa da 23.03.2023 tarihinde yapılan şirket genel kurulunda davaya konu şirket müdürünün azledildiğini, davanın konusuz kaldığını belirterek talepleri üzerine şirket malları üzerine konulan tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

              , Ticaret kanunun limited şirketlere ilişkin 644, Maddesinin atfı ile limited şirketlerde müdürün sorumluluğu hakkında anonim şirketlerin bu husustaki hükümlerinin uygulanacağını, bu sebepten dolayı limited şirket müdürlerinin görevleri, TTK'nun anonim ve limited şirketlerini düzenleyen hükümlerinin birlikte incelenmesi ile tesbit edilebileceğini, TTK 644....

              Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı şirket müdürü ...’in usulsüzlük yaparak davacının da ortağı olduğu şirkete ait parayı zimmetine ve ortağı olduğu diğer davalı şirket hesabına geçirdiği, bu durumun da şirketten çıkmaya izin için haklı sebep olduğu ileri sürülmüş olup,anılan sebeplerin, TTK’nın 543. maddesi delaletiyle limited şirketlerde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 161. ve 162. maddeleri uyarınca şirket müdürünün azli için haklı sebep teşkil edebilir ise de, davacının 4 ortaklı limited şirketten çıkması için haklı sebep oluşturmadığı, ayrıca davalı limited şirket hesabından usulsüz olarak başka hesaplara aktarılan parayı talep etme yetkisinin, söz konusu paranın maliki olan şirkete ait olup, davacı ortağın bu yönden aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu