Dolayısıyla, eldeki dava, 6102 sayılı TTK m. 630/2 hükmü kapsamında azli istenen müdüre husumet yöneltilerek açılmış bir limited şirket müdürünün haklı sebeple azli davası niteliğinde olmadığından, şirketin mevcut müdürünün azli koşullarının oluşup oluşmadığı hususu eldeki davada uyuşmazlığın konusunu teşkil etmemektedir. Dava konusu uyuşmazlıkta davalı şirketin herhangi bir organ yokluğu ya da organın fiili nedenlerle çalışma erkinden yoksun kalması durumunun da söz konusu olmaması nedeniyle genel hüküm niteliğindeki 4721 sayılı TMK m. 427/4 hükmünün de somut olayda uygulanama imkânı bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, davacı tarafın davalı şirkete kayyım atanmasına yönelik ihtiyati tedbir talebi yerinde değildir. Şirket malvarlığına tedbir konulması talebi bakımından ise, söz konusu talep yargılamayı gerektirmekte olup bu aşamada davacı tarafından sunulan delillerin yaklaşık ispat koşulunu sağlamaya yeterli olmadığı değerlendirilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; müdürün azli ve tazminat istemine ilişkindir. Talep; dava dışı şirkete tedbiren kayyım atanması istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. İlk derece mahkemesince kayyım atanması talebinin reddine karar verilmiştir. İstinaf incelemesi; HMK.'nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde; Es Endüstriyel Yapı Malzemeleri ve İnşaat Turizm Madencilik Sanayi Ticaret ve Limited Şirketi'ne yönetim kayyımı atanmasını, şirket müdürünün yönetim hakkı ve temsil yetkisinin durdurulması ve şirketin tüm mal varlığı üzerine tedbir konulmasını talep etmiştir. Dava; TTK'nın 630-(2) maddesi uyarınca, haklı sebeplerle limited şirket müdürünün yönetim ve temsil haklarının kaldırılması (azli) istemine ilişkindir....
Dava tarihinden sonra davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi üzerine dava dışı şirkete atanan temsil kayyım heyeti tarafından raporlar düzenlenmiş, anılan raporlarda karar tarihinden sonra dahi davalı şirket müdürünün, şirketin hiçbir ticari defter ve kaydını temsil kayyım heyetine teslim etmediği açıkça belirtilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece davalı şirket müdürünün genel kurul toplantılarını yapmadığı, müdürün bilgi verme yükümlülüğüne uymadığı, davalının müdür olarak çalıştığı dönemde, şirketin varlık toplamı ve sermayesinin azaldığı, 2019 yılı hariç gelirinin olmadığı, şirketin 5 yıllık süre zarfının tamamında zarar ettiği, davalı şirket müdürünün özen yükümlülüğünü ihlal ettiği, davalı limited şirket müdürünün şirket müdürlüğünden azli için haklı sebebin oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Esas, 03/06/2022 tarihli ara karar ile; özellikle 14/10/2021 tarihinde yapılan 2020 yılı Genel Kurul Toplantısında, davacı tarafından şirket müdürünün şirketi kötü yönettiği, haksız eylem ve işlemlerde bulunduğu belirtilerek, şirket müdürünün ibrasına davacının red oyu kullanması, ayrıca birleşen asıl dosyadaki tanık beyanları da dikkate alındığında, TTK'nun 630/2 maddesi uyarınca davacının, şirket müdürünün yetkisinin sınırlandırılması talebinin kabulü ile davalı şirkete denetim kayyımı atanmasına dair davacı vekilinin talebinin reddine, davacı vekilinin şirkete denetim kayyımı atanmasına ilişkin talebinin kabulü ile ... Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... sicil numarasında kayıtlı ... ÖZEL SAĞLIK HİZMETLERİ LİMİTED ŞİRKETİ-(İŞLETME ADI ÖZEL ... HASTENESİ) 'ne denetim ve onay kayyımı olarak Mali Müşavir ...'nın (T.C K.No: ...) atanmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
Talep hukuksal niteliği itibariyle, TTK'nın 630/II ve 640. maddeleri kapsamında açılan limited şirket müdürünün azli ve ortaklıktan çıkartılması istemli davada tedbiren müdürün görevden alınarak yerine kayyım atanması istemine ilişkindir. İnceleme, HMK'nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
DELİLLER: 1-Taraflarca usulüne uygun olarak ileri sürülmüş olan iddia ve savunmalar, 2- Banka dekontları, imza sirküleri, şirket defterleri, şirket kurulu kararı 3-İlgili yasal mevzuat ve yargısal kararlar, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava nevi itibariyle şirket müdürünün azli ve şirket müdürünün şirkete vermiş olduğu zarardan kaynaklı tazminat istemine ilişkilidir....
Netice olarak, davalının müdür sıfatıyla limited şirketin defter ve kayıtlarını muntazam olarak tutmadığı, en önemli kararlarda imzaların kendisinin yokluğunda alındığı, bu bakımdan müdürlük görevinin yerine getirmesi yönündeki ortakların güvenini sarstığı, şahısların önem arz ettiği limited şirket bakımından bu durumun müdürün azli bakımından haklı sebep kabul edilmesi sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla, müdürün yönetimde basiretsizliği sabit bulunmuştur. Ayrıca, alınan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere, şirketin mali durumunun da kötü olduğu, öz varlığını kaybettiği ve bu yönüyle de yönetimde yetersizlik meydana geldiği ortaya çıkmıştır....
ün eylemleri nedeniyle zedelendiği tespitleri neticesinde davalı şirket müdürünün azli ile davalı şirkete yönetim kayyımı atanmasına karar verildiğini, .... Asliye Ticaret Mahkemesi ... Esas, ... Karar ve 11.11.2019 Tarih sayılı kararda; "Alınan bilirkişi raporları ve bir kısım dava dosyalarından, davalı ...'...
Konusu bir miktar paranın ödenmesi olan şirketin uğradığı zararın tazmini davası arabuluculuğa tabi ise de, özü itibarıyla müdürün azli talebine ilişkin dava, konusu bir miktar paranın ödenmesine ilişkin alacak ya da tazminat davası olmadığından arabuluculuğa tabi değildir.--------Somut olayda davacının dava konusu ettiği istemlerden biri arabulucuya tabi olmadığından davanın esasına geçilmiştir. ------- Sayılı ilamında ".... Dava, haklı nedenlerle limited şirket müdürünün azli istemine ilişkin olup, mahkemece, davalının müdürlüğünden azli istenen şirkete husumet yöneltilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmiştir. Oysa, şirket müdürünün azli davalarında husumetin, azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, ayrıca limited şirketin dava edilmesi zorunlu değildir." gerekçesi ile verdiği kararda belirttiği üzere limited şirket müdürünün azli istemli davada husumetin sadece azli istenen müdüre yöneltilmesi yeterlidir....
GEREKÇE :Dava, limited şirket müdürünün azli istemine ilişkindir. Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 24/03/2023 tarihli dilekçesi ile; şirket müdürünün azli davası açılmış olsa da 23.03.2023 tarihinde yapılan şirket genel kurulunda davaya konu şirket müdürünün azledildiğini, davanın konusuz kaldığını belirterek talepleri üzerine şirket malları üzerine konulan tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....