Dava tarihinden sonra davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi üzerine dava dışı şirkete atanan temsil kayyım heyeti tarafından raporlar düzenlenmiş, anılan raporlarda karar tarihinden sonra dahi davalı şirket müdürünün, şirketin hiçbir ticari defter ve kaydını temsil kayyım heyetine teslim etmediği açıkça belirtilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece davalı şirket müdürünün genel kurul toplantılarını yapmadığı, müdürün bilgi verme yükümlülüğüne uymadığı, davalının müdür olarak çalıştığı dönemde, şirketin varlık toplamı ve sermayesinin azaldığı, 2019 yılı hariç gelirinin olmadığı, şirketin 5 yıllık süre zarfının tamamında zarar ettiği, davalı şirket müdürünün özen yükümlülüğünü ihlal ettiği, davalı limited şirket müdürünün şirket müdürlüğünden azli için haklı sebebin oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/4602 esas sayılı dosyasından 88.104,33 TL takip çıktısıyla takibe konulduğunu, böylece şirket hakkında karar verilmeden önce bir çok icra takibi yapıldığını, şirket müdürü olarak görevde bulunan davalının gerekli liyakatı göstermediğini, şirketin denetlenmesi, finansal planlamanın oluşturulması, gibi önemli ve asli görevlerini yerine getirmediğini, bu nedenle şirketin ekonomik sıkıntılara girdiğini, kredi kullandığını ve kullanılan bu kredilerin ödenemediğini, müvekkili tarafından şirketin kötü gidişatı ve şirket aleyhine icra takipleri başlayacağı öngörülerek, eldeki bu davanın açıldığını belirterek, yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; limited şirket müdürünün azli istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir....
Noterliğinin 09.02.2015 tarih ... yevmiye sayılı ihtarnamesi ile 621.000,00 TL tutarındaki sermaye borcunu bir ay içinde ödemesinin bildirildiğini, ancak bu ihtarnameye cevap verilmediğini, davalı şirket adına çektiği ihtarlarda şirket merkezi dışında başkaca bir adresin gösterildiğini, şirket merkezine gelmediğini, ve şirketi yönetmediğini, ayrıca ...'ün şirket merkezinde bulunması gereken ve hukuki olarak şirket bünyesinde bulunması taahhüt edilen ticari defter ve kayıtlarının şirket muhasebecisinden şirket merkezinden farklı bir adrese teslimini istediğini, bunun davalı şirket müdürünün şirket ticari kayıtlarını kaybettiğinin açık göstergesi olduğunu, hissedarlara bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirmediğini bu nedenlerle şirket müdürlüğünden azlinin gerektiğini beyan ederek öncelikle asli müdahale taleplerinin kabulüne ile mahkememizin 2015/171E sayılı dosyasında davacıların aktif husumet ehliyetleri olmaması sebebiyle asıl davanın reddine, daha sonra .... Tic. Ltd....
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, limited şirket müdürünün azli ve şirkete kayyum atanması istemine ilişkin olup, mahkemece, açıklanan nedenlerle şirket müdürünün azline ve şirkete kayyum atanmasına karar verilmiştir. Ancak, mahkeme kararında kimin kayyum olarak atandığı somut olarak belirlenmemiştir. Bu durumda, mahkemece, kayyum olarak atanan kişinin ismen belirlenerek infaz kabiliyeti bulunan bir karar verilmesi gerekirken, infazı kabil olmayacak şekilde soyut ifadelerle kayyum atamasına karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir....
Şti. diğer ortağı ve aynı zamanda müdürünün ... olduğunu, şirket müdürünün şirketin yönetilmesi konusunda yükümlülüklerini yerine getiremediğini, ayrıca şirketin kapı kilitleri değiştirerek müvekkilinin şirkete girmesine izin vermediğini, müvekkili şirkete gittiğinde de şirket müdürü tarafından kendisine saldırıldığını, müvekkilinin suç duyurusunda bulunduğunu ancak sonuç alamadığını, şirket müdürü tarafından şirketin gelirlerinin az gösterildiğini, şirket adına kayıtlı ... İli ... İlçesi kayıtlı olan ......
'in yargılama sırasında şirket müdürlüğü görevinden istifa ettiği, bu haliyle adı geçenin müdürlükten azline ilişkin istemin konusunun kalmadığı, şirket ortaklığından çıkma ve çıkarılma istemlerine ilişkin birleşen davalardaki taleplerin aynı sonuca ilişkin olduğu gerekçesiyle, asıl davanın reddine, çıkma ve çıkarılmaya ilişkin her iki talebin birbirini teyit etmesi sebebiyle, birleşen ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/570 esas sayılı dosyasındaki davacıların davasının kabulü ile her bir davacı için ayrı ayrı 5000 TL'nin ticari faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Kararı, asıl davada davacılar vekili, birleşen davalar yönünden temyiz etmiştir. 1- Asıl dava davalı şirket müdürünün azli, birleşen davalar ise şirket ortaklığından çıkma ve çıkarılma istemlerine ilişkindir....
Dava, hukuki niteliği itibariyle TTK 630/2.maddesi uyarınca limited şirket müdürünün, davacının çıkarlarının korunması ve müdürün azli sebebiyle, organ boşluğu oluşmaması için şirkete yönetim kayyım atanması ilişkindir. Limited şirketlerde, TTK 630/2-3.madde hükümleri ile her ortak haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasına, mahkemeden isteyebilir. Yöneticinin özenle bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur. Bu madde hükmü ile limited şirketlerde ortaklara mutlak bir hak tanınmaktadır. Haklı sebebin ne olacağı ise kanun koyucu tarafından sınırlı olarak sayılmamış ancak yukarıda belirtilen maddenin içeriği ile nelerin haklı sebep teşkil edeceği belirtilmiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava, Ticari Şirket feshi, şirket müdürünün azli ve tazminat istemine ilişkindir....
Somut uyuşmazlıkta, davanın konusu şirket müdürünün azli olup, şirket müdürünün müdürlük görevinin devam etmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı söylenemez. Ancak, davacının davayı açarken şirket ortağı olmaması nedeniyle aktif dava ehliyeti bulunmadığı ve yargılama sırasında da şirket ortaklığını iktisap ederek, aktif dava ehliyetine sahip olunduğunun iddia edilmediği anlaşılmakla, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, konusuz kalan davanın esasıyla ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru görülmemiş, HMK'nın 33 ve 355. maddeleri uyarınca kararın bu yönden resen düzeltilmesi gerekmiştir....
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; ticaret sicil şirket kuruluş gazetesi, ticaret sicil müdür tayini gazetesi, ticaret sicil hisse devri gazetesi, şirket banka ekstreleri, müdür ... banka ekstresi, mail dökümü, beyanname yetki hatası ekran görüntüsü, bilgi alma tutanağı, whatsapp konuşmaları, şirket müşteri defteri sureti, bedeli elden tahsil edilen çek sureti, tanık ve sair delillere dayandığı görülmüştür. İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dava dosyasının celp ve tetkikinde; davacının ..., davalının ...Motorlu Araçlar Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olduğu, dava konusunun şirketin feshi, dava tarihinin 13/04/2023, duruşmasının 14/09/2023 gününe talik edildiği ve davanın halen derdest olduğu görülmüştür. DEĞERLENDİRME:Dava; limited şirket yöneticisinin azli istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, Mahkememizin derdest olan işbu dava dosyasının davacısı ile İzmir ......